2025 yılının ilk 11 ayında Türkiye, kadın kırımına sahne oldu. Paylaşılan son verilere göre 260 kadın erkekler tarafından hayattan koparılırken, 267 kadının ölümü kayıtlara "şüpheli" olarak geçti. Bu tablo, koruma mekanizmalarındaki yetersizliği ve faillerin yöntem değiştirme çabasını bir kez daha tartışmaya açtı.

UZAKLAŞTIRMA KARARLARI YETMEDİ: EN GÜVENLİ YERLER MEZARA DÖNÜŞTÜ

Rakamların en çarpıcı yanı, kadınların en çok evlerinde ve en çok en yakınındaki erkekler (eş, eski eş, partner) tarafından öldürülmesi oldu. Üstelik kurbanların birçoğunun cebinde aktif "uzaklaştırma kararı" ya da "elektronik kelepçe" koruması bulunuyordu.

AY AY 2025 KADIN CİNAYETİ RAPORU

Malatya mı Elazığ mı? Rakamlar Açıklandı
Malatya mı Elazığ mı? Rakamlar Açıklandı
İçeriği Görüntüle

OCAK: 33 cinayet, 32 şüpheli ölüm. Antalya’da Pınar Zorlu, koruma kararına rağmen sokak ortasında yakılarak katledildi.

MART: Şüpheli ölümler tırmanışa geçti: 18 cinayet, 30 şüpheli ölüm.

TEMMUZ: Valiz içinde cansız bedeni bulunan Ayşe Tokyaz vakası tüm Türkiye’yi sarstı.

EYLÜL: Ankara’da Döne Çelebi, elektronik kelepçesi olmasına rağmen metro istasyonunda öldürüldü.

KASIM: Cezaevinden yeni çıkan failler dehşet saçtı. Nermin Tirit, tahliye olan eski partneri tarafından sokakta hedef alındı.

ROJİN KABAİŞ DOSYASI: KARANLIK AYDINLANMADI

Yılın en çok konuşulan ve gizemini koruyan dosyası ise Rojin Kabaiş oldu. Van Gölü kıyısında cansız bedeni bulunan üniversite öğrencisinin vücudunda iki farklı erkeğe ait DNA tespit edilmesine rağmen, ölüm nedeni ve saati netleştirilemedi. Ailenin "Adalet" çığlığı 2025'in son günlerinde de yankılanmaya devam ediyor.

CEZASIZLIK MI, İHMAL Mİ?

Veriler, kadınların sadece şiddetle değil, aynı zamanda etkin işletilmeyen yasalarla da mücadele ettiğini gösteriyor. "Neden tespit edilemedi" notuyla kapanan dosyalar ve yakalanamayan failler, 2025’in "Aile Yılı" hedefleriyle taban tabana zıt bir tablo oluşturdu.

Muhabir: Sara Subaşı