ABD Başkanı Donald Trump, Kongre’nin onayladığı geçici bütçe tasarısını imzalayarak ülke tarihinin en uzun hükümet kapanışına son verdi. Kapanışın sona ermesi piyasalarda kısa vadeli rahatlama yaratırken, gözler ertelenen ekonomik verilere çevrildi. Fed yetkililerinin şahin açıklamaları ve enflasyon endişeleri, yatırımcıların temkinli yaklaşmasına yol açarken, Trump’ın tarım ürünlerinde gümrük vergilerini hafifletme kararı ve Çin ile jeopolitik gelişmeler emtia ve enerji piyasalarını hareketlendirdi.
Hükümet kapanmasının sona ermesi piyasalarda olumlu karşılanırken gözler bu süreçte ertelenen makroekonomik verilere çevrildi.
Veri akışındaki aksaklıklar enflasyon ve istihdama ilişkin risk algısını artırarak ekonomik görünüme dair tahminleri zorlaştırırken bu ortamda Fed'in 'bekle-gör' tutumuna yönelebileceği beklentileri güçlendi.
Analistler ise açıklanacak verilere ilişkin soru işaretlerine dikkati çekerek, veri toplamadaki boşluklar nedeniyle raporların eksik ya da güvenilirliğinin düşük olabileceğinden endişe edildiğini belirtti.
Fed yetkililerinin sözle yönlendirmeleri de yakından izlenirken Kansas City Fed Başkanı Jeffrey Schmid ek faiz indirimlerine karşı olduğunu yineledi.
Son toplantıda faiz indirimi aleyhine oy kullanan Schmid, enflasyonun hala yüksek olduğu ve ilave gevşemenin soğuyan iş gücü piyasasına kayda değer bir katkı sağlamayacağı görüşünü koruduğunu bildirdi.
Dallas Fed Başkanı Lorie Logan da aralık ayı toplantısında yeni bir faiz indirimi kararını desteklemenin zor olacağını ifade etti.
Öte yandan, ABD Başkanı Donald Trump, 2 Nisan 2025'te duyurduğu küresel 'karşılıklı tarifeler'in kapsamını daraltan yeni bir başkanlık kararnamesi imzalayarak ABD'de yeterli miktarda üretilmeyen belirli tarım ürünlerini gümrük vergilerinden muaf tuttu.
Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, kararın son dönemde imzalanan karşılıklı ticaret ve yatırım anlaşmalarında kaydedilen ilerleme ile iç talep ve üretim kapasitesi dikkate alınarak, ABD ekonomisini ve milli güvenliği güçlendirme amacıyla alındığı bildirildi.
Analistler, Amerikan tüketicilerinin yüksek gıda fiyatlarına yönelik artan kaygıları nedeniyle Trump'ın, temel gıda maddelerinin de yer aldığı 200'den fazla ürüne uygulanan gümrük vergilerini geri çektiğini kaydetti.
Çin ekonomisinde ivme kaybı
Çin tarafında, ABD ile tarife gerilimi ve ekonomik anlaşmazlıkların yarattığı belirsizlik nedeniyle üretim, tüketim ve yatırımlardaki ivme kaybı ekim ayında da devam etti.
Ulusal İstatistik Bürosunun (UİB) açıkladığı verilere göre, ekimde sanayi üretimi yüzde 4,9, perakende satışlar yüzde 2,9 artarken, sabit sermaye yatırımları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,7 düştü.
Üretim ve tüketimin artış ivmesi önceki aylara kıyasla azalmayı sürdürdü.
Yıllık cirosu 20 milyon yuanın (yaklaşık 2,8 milyon dolar) üzerindeki sanayi işletmelerinin üretim çıktılarının hesaplandığı sanayi üretimi, ekimde yıllık bazda yüzde 4,9 artarken eylüldeki yüzde 6,5'lik artışın gerisinde kaldı.
Jeopolitik tarafta ise Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump arasında yapılması planlanan zirvenin hazırlık sürecini ele almaya hazır olduklarını bildirdi.
Ancak savaşın sürmesi ve enerji altyapısına yönelik saldırılar, enerji arzına ilişkin endişeleri canlı tutmaya devam ediyor.
Söz konusu gelişmelerin ardından ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi, gün içinde yüzde 4,15 seviyesinden tamamlanırken dolar endeksi yüzde 0,3 azalışla 99,3'e indi.
Değerli metallerde faiz beklentileri etkili oldu
Değerli metaller, tamamlanan haftada Fed'in aralıkta faiz indireceği beklentilerini güçlendirmesiyle paladyum hariç pozitif bir seyir izlese de ABD hükümetinin yeniden açılması ve Fed yetkililerinin şahin açıklamaları sonrasında kazanımlarının bir kısmını geri verdi.
Altının ons fiyatı da tamamlanan haftada son iki haftanın zirvesi olan 4 bin 245 dolar seviyesine yükseldikten sonra Fed'in faiz indirimine yönelik beklentilerin zayıflamasıyla haftayı 4 bin 85 dolardan tamamladı.
Analistler, altının dolar endeksinin zayıflaması ve Fed'in faiz indirimine yönelik beklentilerle güçlü bir performans sergilediğini ancak ABD hükümetinin yeniden açılması ve Fed'in agresif indirimlere gitmeyebileceği beklentilerinin güçlenmesiyle kazançlarının bir kısmını geri verdiğini kaydetti.
Gümüşün ons fiyatı da altına paralel hareket ederken arz sıkıntısı endişelerine ilişkin haber akışı gümüşü pozitif yönde destekleyen bir diğer unsur oldu.
Değerli metallerde, ons bazında fiyatlar, gümüşte yüzde 4,6, altında yüzde 2, paladyumda yüzde 1,8 değer kazanırken, platinde yüzde 0,1 değer kaybetti.
Baz metallerde ise tamamlanan haftada fiyatlar üzerindeki etken unsur Çin ekonomisindeki yavaşlama sinyalleri ve ABD'de kapanmanın sonlanması oldu.
ABD'de hükümet kapanışının sona ereceğine yönelik beklentiler ve Çin'de deflasyonun hafiflediğini gösteren veriler hafta başında fiyatlara olumlu yansırken Çin'in zayıf sanayi ve yatırım verileri talep endişelerini artırarak fiyatlamalar üzerinde baskı yarattı.
Bu gelişmelerle baz metallerde tezgah üstü piyasada bu hafta fiyatlar libre bazında çinkoda yüzde 1,6, nikelde yüzde 0,9 değer kaybederken bakırda yüzde 2, kurşunda yüzde 0,8, alüminyumda yüzde 0,1 arttı.
Petrolde jeopolitik gerginlik
Petrol fiyatlarında tamamlanan haftada, yatırımcıların odağı arz ve talep dengesine ilişkin gelişmelerde kalırken Brent petrol haftayı jeopolitik endişelerin etkisiyle pozitif bir seyirle tamamladı.
ABD'deki ham petrol stoklarındaki artış, küresel arzın mevcut yakıt talebini fazlasıyla karşıladığı yönündeki endişeleri güçlendirirken jeopolitik gerginliklerin arz sıkıntısına yol açabileceği beklentileri fiyatlamalar üzerinde etkili oldu.
Rusya-Ukrayna Savaşı küresel enerji arzına ilişkin belirsizlikleri artırmaya devam ediyor.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya'nın barış istediğini ancak Ukrayna müzakere kapısını kapattığı için 'özel askeri operasyonu' sürdüreceklerini söyledi.
Bununla birlikte, Ukrayna'nın Karadeniz'deki Novorossiysk Limanı'ndaki bir petrol deposuna düzenlediği insansız hava aracı saldırısının ardından haftanın son işlem gününde arz endişelerinin artması da fiyatlardaki yükselişi destekleyen bir diğer unsur olarak öne çıktı.
Öte yandan, dünyanın en büyük petrol tüketicisi olan ABD'de beklentilerin üzerindeki stok artışı ise arz fazlası endişelerini gündeme getirerek fiyatları aşağı yönlü baskıladı.
ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA), ülkedeki ticari ham petrol stoklarının geçen hafta yaklaşık 6 milyon 400 bin varil artışla 427 milyon 600 bin varil seviyesine çıktığını açıkladı. Piyasa beklentisi, stokların yaklaşık 1 milyon 700 bin varil artacağı yönündeydi.
EIA'nın yayımladığı 'Kasım 2025 Kısa Dönem Enerji Görünümü Raporu', ABD'de ham petrol üretiminin artacağına işaret ederek fiyatları baskılayan bir diğer unsur oldu.
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütünün (OPEC) günlük ham petrol üretimi ise ekimde önceki aya göre 33 bin varil artarak 28 milyon 460 bin varile yükseldi.
OPEC, 2025 ve 2026 yıllarına ilişkin küresel petrol talebi artış öngörülerini değiştirmedi. Buna göre, talebin bu yıl geçen yıla kıyasla günlük 1 milyon 300 bin varil artarak 105 milyon 140 bin varile ulaşması bekleniyor.
Analistler, Orta Doğu'daki jeopolitik gerginliğin sınırlı da olsa azalmasına karşın ABD ile müttefiklerinin Rus petrolüne yönelik yaptırım ve tavan fiyat uygulamalarının etkilerinin yatırımcıların odağında kalmaya devam ettiğini kaydetti.
Bu gelişmelerle, Brent petrolün varil fiyatı yüzde 0,5 artarken New York Ticaret Borsası'nda işlem gören doğal gazın İngiliz termal birimi (MMBtu) cinsinden fiyatı da yüzde 5,8 değer kazandı.
Enflasyon endişesi kahve ve kakaoyu düşürdü
Tarım emtialarındaki fiyatlamalarda tamamlanan haftada karışık bir seyir izlendi.
Arjantin, Brezilya, Hindistan ve Çin gibi ana üretici ülkelerden gelen yüksek rekolte tahminleri buğday ve mısır başta olmak üzere fiyat artışlarını törpülerken ABD'den gelen güçlü ihracat verileri fiyatları yukarı taşıdı.
Bu gelişmelerle, bu hafta Chicago Ticaret Borsası'nda kile başına fiyatlar pirinçte yüzde 1,9, buğdayda yüzde 2,5, mısırda yüzde 3,9 ve soya fasulyesinde yüzde 0,5 arttı.
Yıl boyunca Brezilya'daki kuraklık ve ihracat kısıtlamaları nedeniyle rekor seviyelere tırmanan kahve fiyatları, ABD yönetiminin seçim öncesi enflasyonla mücadele adımı olarak kahve ithalat vergilerini kaldıracağını açıklamasıyla geri çekildi. Kakao fiyatları da ABD'nin kakao ürünlerine yönelik tarifeleri kaldırma planını duyurmasının ardından değer kaybetti.
ABD'de faaliyet gösteren emtia borsası Intercontinental Exchange'te libre bazında fiyatlar, kahvede yüzde 2,9 değer kaybederken pamukta yüzde 0,8, şekerde yüzde 5,3 arttı. Kakaonun ton başına fiyatı ise haftayı yüzde 11,6 azalışla tamamladı.
Vadeli işlem ve emtia piyasaları uzmanı Zafer Ergezen, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, 'ABD ekonomisinden iyi veriler geliyordu. Bu da dolar endeksinin güçlenmesine yol açmıştı.' dedi.
Gümüşteki son toparlanmanın aslında en büyük etkenlerinden bir tanesinin dolar endeksinde daha sonra görülen gerileme olduğunu belirten Ergezen, 'Tabii burada özellikle ABD-Çin arasında hala tarife savaşlarının devam ediyor olması, bir miktar yumuşamaya rağmen jeopolitik risklerin sürmesi ve merkez bankalarının altın alımları burada genel olarak kıymetli metalleri de desteklemeye devam ediyor.' değerlendirmesinde bulundu.