Acele Karar Vermek

Bazı konularda karar vermek gerçekten çok zordur. Bu durumun farkında olmamız ve hem kendimizi hem de başkalarına sevgi ve anlayışlı yaklaşmayı denememiz gerekir.

Kierkegoord yazar; Endişeyi karar verme özgürlüğümüzün doğal ve kaçınılmaz bir sonucu olarak ele alınmıştır. Endişeye karşı böyle bir yaklaşımı benimsediğimizde davranışlarımızı özgürce belirlerken gösterdiğimiz cesareti fark edip onunla guru duymayı öğrenebiliriz.

Zaman kısıtlaması olmayan sıradan kararlar bile acil önemli kararlar arasında ayrım yapmayı öğrenmek gerekir.

Aslında tüm mesele karar vermek değildir, karar verdin mi uygulayacaksın ve aldığın kararın arkasında duracaksın ve bu iradeyi sergileyeceksin.

Karar verdin mi olmasını sağlamaktan başka yapacak bir şey yoktur. Karar verin ve olmasını sağlayın. Ani karar vermeye kendinizi zorlamayın yeter.

Ayrıca fikirleri hayata geçirme konusunda da özen göstermeliyiz.

Ve soruyorum ; “Değerli okurlarım “Sizce, haklı çıkmak mı yoksa kazanmak mı önemlidir?

Eğer ki kazanmaya niyetliyseniz, önce kendinize sonrada karar verme yeteneğinize güvenmelisiniz. Bunun sonucunda kazanırsanız asla ufak ödüllerle yetinmemelisiniz. Ya da ufak ödüller için ciddi kararlar almamalısınız.

Yani kariyerinizin başlarında problemleri çözme yeteneği sergilerseniz, nerdeyse her zaman ilerlemek için onay göreceksiniz. Unutmayın kararsızlık en kötü karardır.

Eninde sonunda herkes hak ettiği hayatı yaşar. Yaptığı yatırımların karşılığını bulur. O halde kendi kararına inanan bir kişi sabırla beklemeli ve sakin olmalıdır.

Kendi kararlarını güvenmek ve kendini güvende hmek! Bu ne olursa olsun verdiğimiz kararın da iyi bir nedeni olmalıdır.

Bir kere karar verdiniz mi bunu koşullar değişinceye kadar değiştirmemek gerekir.

Örneğin; karar verme sürecinde büyük resim dikkate alınmalıdır. Küçük parçalar büyük resimle bağlantılı olmalıdır. Büyük resim ormansa, küçük resim ağaçlardır.

Ne olursa olsun alınan her karar uzun vadede analiz edilmelidir. Bazen kısa vade çok parlak olmayabilir fakat yine de sabırla devam edilmesinde fayda vardır. Ta ki, tüneli ucunda ışık görünene kadar! İşte o ışık ilk hedef olmalıdır.

Uzun vadede, doğru işler yapan kişi her zaman kazanır.

Mesele yapılan işin ne kadar “doğru” olduğudur? Peki, bir kararı doğru veya yanlış yapan tam olarak nedir? Aldığınız her karar doğru değildir olamaz da.

Bunların arasına farkı düşünmelisiniz şahsen ben çok kararın doğru veya yanlış olduğunun kanıtının zaman olduğuna inananlardanım. Bir karar kısa vadede yanlış görünürken, uzun vadede ise fevkalade faydalı olabilir.

Kısaca; yapabildiğiniz kadar karar verme çalışmaları yapın. Karar verme çalışmasının mutlaka bir amacı olmalıdır. Büyük hedefinize adım adım yaklaşmak için çalışmak gerekir.

Olaylar gelmeden aslında gölgeleri gelir. Bu işaretleri görebilmek ve geleceği okuyabilmek son derece önemlidir.

Ve beni ilgilendiren tek doğru şudur. “Bundan sonra ne yapacağım.” Bu hem hedeflerimle alakalıdır hem de gelecekte ki bulunacağım nokta ile alakalıdır.

Kararsız kalmayın, keşkelerle yaşamayın.

Sağlıklı, mutlu, başarılı günler dileğiyle…