Akçadağ Sulama Birliğinde Su Kaosu

Akçadağ Sulama Birliği sulama alanı yaklaşık 120 bin dönüm araziyi sulamaktadır. Bir ucu Doğanşehir sınırları içerisinde başlayan diğer ucu Ankara asfaltının alt tarafına uzanan alanda yaklaşık 50 bin kişi tarımsal sulama ihtiyacını bu sulama şebekesinde sağlamaktadır.

Bu alanda Kayısı en büyük geçim kaynağıdır. Diğer yeşil tarım ürünlerinin artık çeşitli nedenlerle üretilmiyor olması Kayısıyı tek geçim kaynağı haline getirmiştir.

Bu kadar geniş bir alanda on binlerce insanın tek geçim kaynağı konumundaki Kayısının en önemli ihtiyacı olan sudur.Devlet Su İşleri ( DSİ ) 1996 yılında sulama işlerini ve tesislerini sulama birliklerine devredilmiştir.

21 yıldır birlikler tarafında yönetilen sulama, her geçen yıl bir önceki yılı aratırcasına gittikçe büyüyen sorunlar yumağına dönüşmüştür. Bu sorunlar yumağına bir de beceriksiz yönetimler, adaletten uzak su dağıtımı, kişiye özel sulama yaptırmalar, keyfiyet eklenince sulama işleri iyice içerisinde çıkılmaz bir hale dönüşmüştür.

DSİ 1996 yılında sulamayı birliklere devrederken zaten barajın ömrü azalmış, iki tane büyük deprem atlatmış, kanallar ve prizler kullanılmaz hale gelmişti. İşi devir alan birlikler, bütün bu olumsuzlukları aşıp çiftçilerle birlikte daha sağlıklı sulama yapabilmek için çözüm üretme gayreti içerisinde olmaları gerekirken, tam tersine tesislerin daha çok tahrip edilmesine göz yumdular sulama, birliğin kontrolünde çıktı, sorunlar çoğaldıkça çoğaldı. Şimdi gelinen noktada birlik yönetimi tesislerdeki tahribatı gidermesi bir yana kanallarda açılan kişiye özel prizlere, her bahçenin başında açılan deliklerde su götürmeye müdahale edemez bir halde acizlikle eli kolu bağlı kalmıştır.

Bu yazının yayınlandığı tarihte Temmuz ayının ortasına gelinmiş, kayısılar olgunlaşmış hasata geçmeden önce mutlaka en az bir defa dahi olsa sulama yapılması kaçınılmazken, birlik yönetiminin beceriksizliği ve evvelden beri gelen kargaşaya çare bulamamasından dolayı toplam alanın yarısına yakını halen birinci sulamayı yapamamıştır ve çiftçilerin büyük bir kısmı hiç su veremeden hasat yapmak zorunda kalacak ki, bu da ciddi verim ve kalite kaybına yol açacaktır.

Bununla birlikte sulamada yaşanan adaletsiz, bölgeler arası fark yaratan keyfi tutumlar, aynı zamanda çiftçiler arasında ve aşağı bölge yukarı bölge arasında toplumsal sosyal barışı da zedelemektedir.

Bütün bu olumsuzlukların yaşandığı Akçadağ Sulama Birliğinde sanki her şey güllük gülistanlıkmış gibi birlik başkanının yüz küsür bin lira vererek kendisine makam arabası almasının zamanlaması da çiftçileri çileden çıkarak diğer bir kaostur.

Birlik başkanının derhal radikal kararlar alarak, kayısı üreticisine zamanında, adil bir sulama yapmalarının tedbirini alması gerekmektedir. Yoksa bu vurdumduymaz gidişat, üreticileri daha çok perişan edecektir ki, bunun sonu hiç te hayra alamet gibi görünmüyor.