b) (Resmi web sitesinden):
Asrı gurbet sen harap ettin o köyleri
Bülbül gidip baykuş öter gel hele
Ben ağayım ben paşayım diyenler
Kapıları kitlemişler gülüm gel hele
Bir ev burda bir ev karşıda kalmış
Gidek hele bizim komşular n’olmuş
Kırk senelik ağaç kurumuş kalmış
Bizim eller tanınmıyki gel hele
Yanarım da ben bu derde yanarım
Bizim eli bulanaca ararım
Güzellere sıra vermez pınarın
Taşlarına baykuş konmuş gel hele
Birisine sordum bura neresi
Issız kalmış dertli çağlar deresi
Dedi Kızıltuğ işte Mursal burası
Koçyiğitler küsüp gitmiş gel hele.
c) (Farklı kaynak) :
Asri gurbet harab etmiş köyümü
Bülbül gidip baykuş konmuş gel hele
Ben ağayım ben paşayım diyenler
Kapıları kitlemişler gel hele
Gel hele de dudu dillim gel hele
Gel hele de ben öliyim gel hele
Bir ev burda bir ev karşıda kalmış
Sorun hele bizim komşular n'olmuş
Kırk senelik ağaç kurumuş kalmış
Bizim köye benzemiyi gel hele
Gel hele de dudu dillim gel hele
Gel hele de ben öliyim gel hele
Yanarım da ben bu derde yanarım
Bizim evi bulanaca ararım
Güzellere sıra vermeyen pınarım
Daşlarına baykuş konmuş gel hele
Gel hele de dudu dillim gel hele
Gel hele de ben öliyim gel hele
d) Mehmet Özbek, "Folklor ve Türkülerimiz" (Ötüken Yay., İstanbul 1979, s. 251) adlı kitabında türküyü şu şekilde aktarmaktadır:
Aslı gurbet harabetmiş köyümü
Bülbül gidip baykuş konmuş gel hele.
Ben ağayım ben paşayım diyenler
Gapıları kitlemişler gel hele.
Bir ev burda bir ev garşıda kalmış
Sorun hele bizim gomşular n’olmuş
Gırk senelik ağaç kurumuş kalmış
Bizim köye benzemeyi gel hele.
Yanarım da ben bu derde yanarım
Bizim eli bulanacak ararım
Güzellere sıra vermeyen pınarın
Daşlarına baykuş konmuş gel hele.
Gel ki çoban gel ki dertleşek bari
Dağlarda meleşen kuzular hani
Tanıdın mı beni çoban Ali'yim Ali
Kaç Ali gitti tanıdın ki gel hele.
Saz elimde şu elleri gezerdim
Dertli idim bazı destan yazardım
Sen Ali'ysen niye saçın ağarttın
Kızıltuğ'a benzemeyi gel hele
2. Mursal'dan Çıktım Hekme'ye Doğru (Barabar):Almanya’da uzun yıllar kaldıktan sonra memleketine dönen Ali yolda arkada bıraktığı eşi ile karşılaşır. Hanımı yaşlanan ve saçı sakalı uzamış olan Ali’yi tanıyamaz. Ali eşini tanımıştır. Karşılıklı söyleşirler bakalım birbirlerine neler anlatıyorlar:
a) Barabar:
Mursal’dan çıktım Hekme’ye doğru
Bir gelin yavruma çalıyı nenni nenni nenni
Dedim nerelisin dedi Mursallı
Bacı yoldaş olak mı şu yollarda barabar
Barabar barabar barabar barabar barabar
Ölek ölek ölek barabar
Bende çıktım Baydığın'ın düzüne
Sorma kardaş yârim asker hiç gelmiyi ki izine
Gurban olam n’olur omuzundaki sazına n’olur gardaş
Sen çal ki bir ben ağlayam barabar
Barabar barabar barabar barabar barabar
Ölek ölek ölek barabar
Vallah bacım bu sazımda yoktur tel
Gel kol kola gidek sanma beni el
Eğer yakın ise gideceğin yer
N’olur tarlayaca ben götürem seni barabar
Barabar barabar barabar barabar barabar
Ölek ölek ölek barabar
Sağol gardaş sağol yaylacılar gelirler
Olmaz olsun görürlerse yanlış bir şey sanırlar
Ah yârim asker gardaş ona mektup yazarlar
Ben gitmem ki seniynen de barabar
Barabar barabar barabar barabar barabar
Ölek ölek ölek barabar
Bir telini vermem dünya malına
Her gelin de böyle sadık durmaz ki yârine
İşte ben Ali'yim kız ağlama gel yanıma
Gayri mezaraca ben seniynen barabar
Barabar barabar barabar barabar barabar
Ölek ölek ölek barabar
Oy sen miydin Kızıltuğ’um of
N’olur gel geri dönek bu dağdan
(Beni de kınamayasın Ali Ali)
Aylar yıllar geldi geçti aradan
Benim muradımı verdi yaradan
Gel haksız gel bir ağlayak şu yollarda barabar
Barabar barabar barabar barabar barabar
Ölek ölek ölek barabar.
b) (Başka bir varyant);
Mursal'dan Çıktım Hekme'ye Doğru
Bir Gelin Yavruma Çağrıyı Nenni Nenni Nenni
Dedim Bacım Nerelisin Dedi Mursal'lı
Yoldaş Olam Şu Yollarda Barabar
Barabar Barabar Barabar (Nakarat)
Ölek Ölek Ölek Barabart
Gelin Dedi Bu Yoncalık Gayrı Çamırlık
Bir Ahd Eyledim Ki Gardaş Of Of O Da Ömürlük
Ali'mi Salmıyı Zalım Ayrılık
Mektup Yazak Şu Yollarda Barabar
Oğlan Dedi Tanımam Ki Yazayım
Goyver Bacım Şu Dağları Gezeyim
Evliyisen Sennen Nasıl Gideyim
Ben Ayrıldım Garşı Yoldan Barabar
Gelin Dedi Şu Gediği Savuştur
Gorkuyum Allah Ali
Neredeyse Bana Kavuştur
Gardaş Oruyaca Beni Yolla Barabar
Oğlan Dedi Ki Ben Ölem Bacım
Ekin Değmiş Keçeye Dönmüş Saçı
İşte Ben Ali'yim Canımın İçi
Yol Üstünde Ağladırlar ki Barabar