‘Arslantepe Höyüğü binlerce yıllık geçmişiyle tarihe ışık tutuyor’ başlığıyla yayımlanan makalede,
“Anadolu’da ilk şehir devletleri yapılarının ortaya çıktığı yer olarak kabul edilen Arslantepe Höyüğü, 7 bin yıllık geçmişiyle farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış tarihî mekânlar arasında yer alıyor. Malatya’nın Orduzu beldesinde yer alan arkeolojik yerleşim alanı Arslantepe Höyüğü, Hititler’den Roma ve Bizans’a kadar birçok medeniyetin izlerini taşıyor. 2021 yılında Türkiye’nin 19’uncu varlığı olarak UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kaydedilen Arslantepe Höyüğü; her geçen gün ortaya çıkarılan yeni buluntuları, keşfedilen eserleri ile tarihe ışık tutmaya, dünyanın ilgisini çekmeye devam ediyor”
ifadeleri yer aldı.
İletişim Başkanlığı tarafından hazırlanan “Ayın Tarihi” dergisinde Arslantepe Höyüğü ile ilgili yer verilen yazı şöyle:
“Çok sayıda medeniyetin izlerini taşıyan Arslantepe Malatya merkeze 7 km. uzaklıkta, Fırat Nehri’nin batı kıyısında bulunan Arslantepe Höyüğü, yüksek tarım potansiyeli, sulak alanları ve nehrin taşkınlarından korunan yapısı sayesinde, binlerce yıl insanoğluna kucak açmış tarihî mekânlar arasında yer alıyor. Geç Kalkolitik Dönem’den Demir Çağı’na kadar geçen tarihsel sürecin buluntularına rastlanan Arslantepe, Hititler’den Roma ve Bizans’a kadar birçok medeniyetin izlerini taşıyor. Arslantepe Höyüğü, M.Ö. 2000 yılında, Fırat Nehri’ne doğru genişleyen Hitit İmparatorluğu’nun tepenin kuzey-doğu yamacına açılan şehir kapısı ve avlusuyla Orta Anadolu Hitit kentlerine benzeyen, etrafı toprak surla çevrili bir Geç Hitit şehri olarak kullanılmış. M.Ö. 5000 yılından M.Ö. 712 tarihindeki Asur istilasına kadar yerleşim yeri olarak varlığını sürdüren Arslantepe daha sonra bir süreliğine terk edilmiş, M.S. 5-6. yy’lar arasında ise Roma Dönemi köyü olarak kullanılmış ve daha sonra Bizans Nekropolü (mezarlık) olarak yerleşimini tamamlamış. Türkiye’deki en büyük höyükler arasında yer alan otuz metre yükseklikteki Arslantepe’nin yerleşim alanı 200x120 m. boyutlarında... Doğu Anadolu yerleşme ve uygarlıkları için Geç Kalkolitik Çağ’dan İslami çağlara kadar kesintisiz bir yerleşme göstermesi açısından önemli olan Arslante pekazılarında,6 yerleşme ve kültür tabakası ortaya çıkarıldı. Yüzeyde İslâmî döneme ve Bizans-Roma çağlarına ait kalıntılara rastlanırken diğer tabakalarda Kalkolitik dönem, İlk–Orta ve Eski Tunç Çağı, Hitit İmparatorluk dönemi, Geç Hitit dönemi ve Demir Çağı’nı temsil eden yerleşmeler, kalıntılar ve buluntular açığa çıkarıldı. İlk olarak 1931’de gerçekleştirilen ve halen devam eden arkeolojik kazı çalışmalarıyla Arslantepe Höyüğü’nde, yağmur drenaj hattı gibi alt yapısı bulunan kerpiçten saray ve 2 bini aşkın mühür baskısı, dünyada bilinen en eski 9 kılıç ve 12 mızrak ucu, Anadolu’nun en eski şehir devletlerinden birinin yapıları ortaya çıktı. Arslantepe’deki mühür baskıları, aynı zamanda bir gümrük kontrol ünitesi olarak değerlendirilmekte. İlk devlet şeklinin ortaya çıktığı kültürel merkez Duvarlarındaki siyasî gücün tasvir edildiği renkli figürler ve rölyef levhalarla erken devlet sisteminin izlerini barındıran Arslantepe’de, Mezopotamya’dakilerle benzerlik gösteren çok sayıda çanak ve çömlek de kazılardan çıkan eserler arasında yer alıyor. Elde edilen veriler Arslantepe’nin, aristokrasinin doğduğu ve ilk devlet şeklinin ortaya çıktığı resmî, dinî ve kültürel bir merkez olduğunu ortaya koyuyor. Dünyada bilinen ilk kılıçlar, ilk drenaj sistemi ve ilk devletleşme açısından önemli bir yere sahip olan Arslantepe Höyüğü’nde bir depoyu koruduğuna inanılan insan figürleri de dikkat çeken buluntular arasında yer alıyor. Türkiye’nin yanı sıra dünyada da ilgili gören bir yer konumunda olan Arslantepe, 2011 yılında açık hava müzesine dönüştürülerek ziyarete açıldı. Arslantepe, Türkiye’nin 19. varlığı olarak UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde 2014 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi geçici listesine alınmış olan Arslantepe Höyüğü, 26Temmuz 2021 tarihinde Çin’inev sahipliğinde yapılan UNESCO 44.Dünya Miras Komitesi toplantısında Türkiye’nin 19’uncu varlığı olarak UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kaydedildi. Doğu Anadolu ve Mezopotamya toplumlarında devletin oluşum sürecindeki esaslı değişiklikleri gösteren Arslantepe Höyüğü’nün UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kaydedilmesi kararında, kültürel gelenekler ve toplumsal değerlerin değişimi, hiyerarşi, sosyal farklılıklar ve ekonomik ayrıcalıklara dayanan yeni sosyal ve siyasî sistemlerin ortaya çıkışına tanıklık etmesi gibi üstün evrensel değerleri etkili oldu. Anıtsal mimarî, idarî, teknoloji ve sanat alanlarında dönemin iktidarına özgü gelişmelerine kaynaklık eden höyük, Mezopotamya ve çevresinde döneminin en kapsamlı kazılmış kamu komplekslerinin korunmuş örneklerinden biri olarak gösteriliyor. Bu özelliklerinin yanı sıra Arslan tepe Höyüğü’nün, Yakın Doğu’da ilk devlet toplumunun ortaya çıkışına tanıklık etmesi, bölge ekonomisini kontrol eden ve merkezî otorite uygulayan bir yönetimin ortaya çıkışına sahne olması gibi pek çok özelliği, dünya mirası listesine girmesinde komite tarafından dikkate alındı.”