Arslantepe Kültürel Mirasımıza bir bakış

Çoktandır yazmıyordum. Derdim başımı almış, sorunlarımı çözme çabası içerisinde kendi kendimi ve zihnimi yenilemenin çabası ve yenileneni usuma geçirme uğraşı içerisinde, daha bir süre yazmamaya karar vermiştim. Ancak Malatyalımızda bir kendini beğenmişlik bir bilmişlik halinin olduğunu biliyor, zaman zaman bunun nüksettiğini görüyor seziyordum. Sonra kendi kendime otur oturduğun yerde diyor, yıllardır bunları TV. Dillendirdin, köşe yazıları yazdın, yazdıklarını kitaplaştırdın kim okudu ki! Bu yazdığını da okunmayacaklar biliyorum. Bundan sonra da yazacaklarını yine okumayacaklar ve Malatyalımızın çokbilmişlik halleri sürüp gidecek diye kendi kendime söylenirken, ağzıma biber sürüp oturmaya karar vermiştim. Yine Malatya’mı sahiplenme kaygısı, düşüncesi peşimi bırakmadı. Ancak yazdıklarımı da kayıtlara geçirmeden de edemiyorum. Yine de bir kayıt denemsi yapmak arzumun önüne geçemedim.

Bakmayın bizim kendi kendimizi yıkayıp, yağladığımıza. Kültürel dokumuz ve ekonomik gelişmişliğimiz ortada. Kayısı ürünümüzün ihracata katkı olmazsa, onun da sorunlarını bir türlü birlikte çözemiyor, yerlerde süründürüyoruz. İhracat rakamlarımız ortada kalacak! Malatya’nın kültürel ve ekonomik bakımdan yıllardır gelişmeme analizini yazılarımda çok yaptığım için yalnız bir iki noktanın daha altını kalın bir çizgi ile çizip asıl konumuza ‘Arslantepe Dünya Kültürel Mirasımız’ konumuza döneceğim.

Bizim yıllardan beri getirdiğimiz umutsuz bir geleneğimizin altını daha çizmek istiyorum. Yıllardır izlediğim ve geçmişte analizini yaptığım onulmaz bir derdimizin de, Malatyalı hemşeriler olarak sorunlarımızı kendimiz ‘ortaklaşarak’ çözemiyor, birilerinin çözmesinin beklentisi içerisinde yukarılara havale ediyoruz. Özellikle de ‘DEVLETE.’ Hangi sorunumuz gündeme gelse istiyoruz ki ‘DEVLET ANA’ çözsün. Devletin ana mı baba mı olduğuna hala bir türlü karar veremedik. Oysa onlar birbirlerinden çoktan ayrılıp, çocuklarını ortada bıraktıklarının hale farkına varamadık. Vardığımız zaman, el ele tutunup Malatya’mızın ve ülkemizin sorunlarını birlikte yönetmeyi ve çözmeyi öğreneceğiz.

Malatyalımızın siyaset geleneğine laf söyleyemem. Onda bir numarayı kimselere kaptırmıyoruz. Onu da ağzımıza gözümüze sürüyor, ‘bir oyana bir bu yana savruluyor gidiyoruz’ işte.

‘Arslantepe Kültürel Mirasımız’ konumuza gelince, bunu da hiç olmazsa ben bildim ben yaptım, sen bilmedin sen yapmadın anlayışını bir yana bırakıp, Malatya’mızın geleceği için hiç olmazsa ideolojik bakışımızı, siyasi düşüncelerimizi bir yana bırakarak bu güzelim mirasımızı gelecek kuşaklara bırakmak için elimizi, ‘Arslantepe Kültürel Mirasımızın’ altına koyarak yukarıya birlikte taşıyalım ne olur. Bunun bir süreç işi olduğunu anacak birlikte ‘ortaklaştırdığımızda’ yukarıya taşıyacağımızı unutmayalım.

Geçmişte ‘Arslantepe Höyüğümüzle’ İlgili, biri 29 Eylül 1998 tarihinde Malatya Yorum Gazetesinde yazdığım, ‘Orduzu Arslantepe Höyüğü ve Bayan Marcella’, diğeri 16 Mayıs 2016 tarihinde Malatya Söz Gazetesinde ‘Toplum Arslantepeyi Sahipleniyor’ yazılarımı Malatya Söz Gazetesinde sizlerle buluşturmayı düşüyorum.

Lütfen bu yazılarımla ilgili yorumlarınızı beklediğimi ayrıca söylemek istiyorum.