UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Malatya'daki Arslantepe Höyüğü'nde yeni dönem kazı çalışmaları başladı.
İlk devlet şeklinin ortaya çıktığı, laik sistemin ilk defa Anadolu'da başladığı yer olması nedeniyle dünya tarihinde önemli bir yere sahip olan Arslantepe’de, yeni dönem kazı çalışmaları üç bölgede başladı. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri nedeniyle yarım kalan ve kamusal binaların olduğu düşünülen alanda kazı çalışmalarına yeniden başlandı.
Geçen yılki kazılarda milattan önce 4 bin 200-4 bin 400 yıllarına ait 2 metrelik fırın bulunduğu alanda da kazı çalışmaları devam ediyor. Bu alanda evlerin bulunması bekleniyor.
“Kamusal bir bina var”
Arslantepe Höyüğü Kazı Başkanı Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli,
“Bu sezon kazıları üç yerde yapıyoruz. Demir Çağı’nın tabakalarını çalışıyoruz. Geç Hitit döneminden tabakalar. Burada kamusal bir bina var; 2-3 yıl önce çalışmaya başladık. Depremden dolayı bıraktık, farklı bir yerde çalıştık ama bu sene yeniden başlıyoruz. İkinci açma, Geç Kalkolitik dönemi. Orada Arslantepe’nin en eski tabakalarına indiriyoruz Milattan Önce 4400. Ve orada evler buluyoruz. Yani normal evleri fırınlar, ocaklar, avlular, depolar… Geçen senenin en güzel buluntuları oradan çıktı. Umuyorum ki bu senede aynı olacak. İkinci açma güney tarafında, orada Eski Tunç tabakalar arıyoruz. Milattan Önce 2500-2100… Orada umuyoruz ki tepenin su duvarını bulabiliriz. İki ay kazı çalışmaları devam edecek. Eylül sonu, ekimin ilk haftasına kadar çalışacağız. Ve her sene olduğu gibi bizim çok büyük bir ekip. Uluslararası bir ekip. Tek arkeologlar değil botanikçiler, jeologlar, zoologlar var gerçekten çok büyük bir ekip”
dedi.
“Tam sınıra bakıyor”
Restelli, kazı çalışmalarıyla ilgili şu bilgileri paylaştı:
“Şimdi burada Geç Hitit’in tabakalarını arıyoruz. Çünkü Arslantepe, Demir Çağı döneminde çok önemli bir başkent oldu. Hitit İmparatorluğu bitince farklı krallık başladı ve bunlardan birisi Malatya oldu. ‘Melid Krallığı’ diyoruz. Onun sınırı tam Fırat kenarında. Tepenin kuzey tarafı Fırat’a bakıyor. Demek ki burada hem tepenin kapısı hem ticaret için önemli binalar bulacağımızı düşünüyoruz. Çünkü tam sınıra bakıyorlar. İnsanlar dışarıdan tam bu tepeye geliyorlardı. Ondan dolayı düşünüyoruz ki; o dönemin önemli ve kamusal yerlerini bulabiliriz.”
“Evler bulacağımızı düşünüyorum”
Kazı çalışmalarında Değirmentepe’yle bir bağlantı kurabileceklerini aktaran Restelli,
“Domestik bir alan. Evler var, normal insanların yaşaması için bir yer. Ama biz daha aşağı inebiliriz. Ubeyd Dönemi’ne gidebiliriz. Ubeyd Dönemi, özel ve Mezopotamya’yla bağlantılı bir dönem. Ve Malatya bölgesinde eskiden bir tepe çalıştılar. Şu an su altında kalan Değirmentepe… O dönemde Malatya’da Değirmentepe’yi biliyoruz. Burada da aynı dönemi kazabiliriz. Bizim için çok iyi çünkü Değirmentepe’yle bir bağlantı kurabiliriz. Ne bulacağız? Evler bulacağımızı düşünüyorum. Ama evler çok enteresan çünkü normal insanlar yaşadılar bize anlatabilir”
diye konuştu.
“Arslantepe deyince ilk devlet sistemi olduğunu düşünüyoruz”
Restelli, Arslantepe’yle ilgili sadece bilimsel makale yazılmadığını aynı zamanda topluma da anlatıldığını ifade ederek,
“Arslantepe deyince ilk devlet sistemi olduğunu düşünüyoruz. Dünyadaki en eski kerpiç sarayı bu devlet sistemini anlatıyor ve o burada. Bilimsel olarak ve üniversitede biz çoktan Arslantepe’yi anlatıyoruz. Diyebilirim ki dünyadaki herkes, arkeologlar ve arkeolog öğrencileri Arslantepe’yi çok iyi biliyorlar. Son 10 yıldır biz toplum için anlatmaya başladık. O daha zor bir şey. Ama bazı projeler yaptık. Önce Malatya içinde okullara anlatmaya gittik ve İtalya’da da aynısını yapıyoruz. Makaleleri sadece bilimsel değil sosyal medya içinde yazıyoruz. Sosyal medyayı daha fazla kullanıyoruz. Yeni videolar koyuyoruz. Umuyorum ki yavaş yavaş daha çok kişi Arslantepe’yi bilecek”
dedi.