Şirketten yapılan açıklamaya göre, Migros, bakliyat ürünlerinde ithalatın azaltılarak yerel üretimin güçlenmesi doğrultusunda önemli bir adım attı. Şirketin Edirne Keşan'da 6,5 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirdiği MİGBAK, Türkiye'nin her yanından 500'ü aşkın çiftçiden doğrudan bakliyat temin ediyor.
MİGBAK'da bakliyat ürünleri Migros markası, Anadolu topraklarında unutulmaya yüz tutmuş lezzetler ise Anadolu Lezzetleri markası altında tüketicilerle buluşturuyor.
Yeşil mercimekte başlattığı yerli üretim atağını barbunyayla sürdüren şirket, üreticiye alım garantisi, eğitim ve finansman desteği de sunuyor. Yerli tohumun tarlaya atılmasından paketleme tesisine kadar devam eden süreci takip eden Migros, tesise ulaştırdığı hasadı modern laboratuvarlarında analiz ederek tüketicilerle buluşturuyor.
Tesiste, birçoğu coğrafi işaretli Mardin bulguru, Diyarbakır Karacadağ pirinci, Erzurum İspir fasulyesi, Ordu Akkuş fasulyesi ve Edirne İpsala baldo pirinci gibi değerler, Anadolu Lezzetleri markası ile yeniden üretime kazandırılıyor. Böylece, ilgili yörelerdeki üreticinin kalkınmasına ve üretimin devamlılığına destek olunuyor.
MİGBAK'a gelen bakliyatlar Türk Gıda Kodeksi ve ilgili mevzuatlara uygun şekilde analizlerden geçirilirken, nem ve rutubet oranı, yabancı madde kontrolü, tane ağırlığı gibi parametrelerle inceleniyor. Özel makinalarda pilot ölçekte yapılan üretimlerle randıman hesapları yapılan ürünler, bu sayede paketlenmeden önce her aşamada denetlenerek 0,5-1, 2,5 ve 10 kilogram ambalaj çeşitlerinde sofralara ulaşıyor.
Tesiste bulunan parti bazlı izlenebilirlik sistemiyle ürünler tohumdan sofraya kadar takip edilebilirken, paketlemeyle alınan şahit numuneler raf ömrü boyunca iki yıl süreyle özel koşullarda saklanıyor ve gerektiğinde bu numuneler üzerinden detaylı analizler yapılarak geriye dönük verilere ulaşılabiliyor.
Şirket, 2026 yıl sonuna kadar tüm Migros markalı bakliyat ürünlerini yüzde 100 yerli üretim haline getirmeyi hedefliyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Migros Grubu Pazarlama İcra Kurulu Üyesi Ekmel Baydur, MİGBAK'ın yalnızca tüketiciye güvenilir ürün sunmakla kalmadığını, aynı zamanda sürdürülebilir tarım ve yerli üreticinin desteklenmesi açısından stratejik bir rol üstlendiğini belirtti.
İthal edilen bakliyat türlerini tamamen Türkiye'de ve yerli tohumlarla ürettirmek için yola çıktıklarını vurgulayan Baykur, 71 yıllık deneyimleriyle "yerelleşme seferberliği" başlattıklarını kaydetti.
Türkiye'nin 81 ilinde çiftçi ve kooperatiflerle çalıştıklarına değinen Baydur, şöyle devam etti:
"Üreticilerimize kol kanat gerip, eğitim, finansman ve alım garantisi verdik. Yerli tohumun tarlaya atıldığını kendi gözümüzle gördük. Kendi elimizle paketledik. Şimdi bu ürünleri müşterilerimize gönül rahatlığıyla sunuyoruz. Tüketici Migros markalı bir ürün aldığında, menşeine bakmak durumunda kalmadan tamamen yerli üretim olduğunu bilecek. Artık derin dondurucuları doldurmaya da gerek yok. Başta barbunya olmak üzere tüm bakliyatlar yalnızca sezonluk değil, yıl boyunca ilk tazeliğiyle raflarda yer alacak."
MİGBAK'ın, Migros'un yerel üreticiyle yarattığı değerin güçlü örneklerinden biri olduğunu vurgulayan Baydur, yerel tohumlarla yapılan eski geleneksel tatlara büyük özlem duyulduğunu aktardı.
Bu yıl ürünlerin mal kabulü için tesislerinde iki binin üzerinde analiz yaptıklarını belirten Baykur, şunları kaydetti:
"Tarihsel olarak tarımın dünyaya Anadolu'nun bereketli topraklarından öğretildiğini biliyoruz. Şimdi bu toprakların kültürel ve gastronomik mirasını geleceğe taşımak bizim sorumluluğumuz. MİGBAK'da Anadolu'nun dört bir yanından doğrudan üreticilerden aldığımız bakliyatları modern laboratuvarlarımızda test edip, yüksek kalite standartlarıyla tüketicilerimize ulaştırıyoruz."