Arz ve Talep

Tek başına,bir şirket yönetir gibi devlet yönetme sistemi tutmadı.

Siyasi olarak tamamen otoriterizm kokan bu yöntemle liberal bir ekonomik sistemi uygulamak eşyanın doğasına aykırı bir durumdur.

Zaten bu sisteme geçiş ekonomik ve sosyal koşullardan kaynaklı bir sorumlulukta değildi.

Sadece siyasi iradenin içine düştüğü çıkmazdan, çözümsüzlükten dolayı başvurulan bir modeldi.

Bu yönetim modelinin tutmayacağını bizzat bu fikri ortaya atıp savunanlar bile biliyorlardı. Burada amaç, kazanılmış toplumsal desteği,tabanı biraz daha konsolide ederek, iktidarı elimizde tutup zamanı, iktidar aleyhine olan siyasi,sosyal ve ekonomik gelişmeler lehine çevirmek, iktidarın lehine dönüştürmek için geçici bir zaman kazanmaktı.

Başarılı oldular mı? Evet oldular.

Bedeli ne oldu.

Hem ekonomik,hem sosyal, hem siyasal olarak bir çöküş.

Toplumun ekonomik ve sosyal olarak çöküşü bu tür durumlarda iktidar çevreleri için çok ta önemli olmaz.Ama siyasi olarak hiç tahmin edemeyecekleri kadar büyük endişelere sürükler.

Endişelerin boyutu iktidar süresince yaptıkları iyi ve kötü uygulamaları ile doğru orantılıdır.Daha çokta kötü uygulamaları ile.

Toplumsal yönetimlerde, ekonomik,siyasi ve sosyal gelişmeler kendi alanlarında boşluk kabul etmezler.

Bu tür durumlarda her doğa olayında olduğu gibi ortaya çıkan boşluk bir şekilde doldurulur.

Bu iyi olur, kötü olur tartışılır.Ayrı bir şey.

Şu bir gerçek ki Türkiye'de ki siyasal sistemde büyük bir oranda geniş bir boşluk oluşmuş durumda. Bu yeni bir şey de değil geçmişten süregelen bir durumdur.

Bu dönemde daha da ağırlaşarak her alanda kendisini iyice htiriyor.

Gerek iktidar,gerek muhalefet partilerinde olsun sistemi yönetmeye talip olan siyasi partiler kendi içlerinde demokratikleşmedikleri sürece de aynı sorunlarla uğraşıp dururlar.

Evet.AKP bir çözülme sürecinde. Bu süreç yeni de değil.Geçmişten gelen yönetimsel sorunların bir sonucu.

Bu öyle, ya da böyle yaşanacak.

Sistem kendi içinde yaşanan arz ve talebe göre yeni bir siyasi anlayış yaratarak yoluna devam edecek.

Sistemi bir bütün olarak düşünürsek, gerek iktidar, gerek muhalefet kanadı olan siyasi partiler kendi içlerinde yeni anlayış ve örgütlenmeleri oluşturamadıkları sürece önümüzdeki dönemlerde de aynı sıkıntıları Türkiye toplumuna yaşatırlar.

Bu nokta da aslında en büyük görev ve yenilenme her ne kadar sistemlerin iktidar partilerine düşüyor gibi görülüyor ise de aslında özü itibarı ile muhalefet partilerindeki yenilenmelerdedir.

Çünkü toplumsal ve siyasi olarak iktidarda başarılı olamayan muhalefete döner, Muhalefette olan yarattığı yenilikçi,umut verici politikalarla iktidara gelir.

Bunun ne oranda doğru olduğu da idare edilen sistemin ne oranda sağlıklı işlemiş olduğundan anlaşılır.

Bunun için, yeni siyasi partilerin ortaya çıkması nasıl ki toplumsal bir arz ve talebin yarattığı bir zorunluluk ise, aynı şekilde bir erken genel seçimin her an yaşanabileceği de yine siyasal gelişmelerin yarattığı zorunlu bir arz ve talebin sonucu olacaktır.

Burada en önemli olan iktidar içinde oluşacak olan yeni bir siyasi alternatiften çok, bu güne kadar hep muhalefet olmuş ve bir türlü iktidar olamamış olan Muhalefet partisinin özellikle kendi içinde ve buna paralel olarak dışa dönük yapabileceği uygulama ve Yenilenmeleridir. Zira bu Türkiye'de ki siyasal ve ekonomik sistemin önündeki en büyük sorundur.