Bu atasözü, maddi durumu iyi olmayan birinin verdiği az miktardaki yardımın bile çok değerli olduğunu, çünkü bu yardımın fedakarlıkla yapıldığını anlatır. Buna karşın, maddi durumu iyi olan birinin verdiği çok miktardaki yardımın fedakarlık sayılmayacağını, çünkü bu yardımın maldan yapıldığını ifade eder.
Atasözünün açıklaması:
- Az veren: Maddi durumu iyi olmayan biri.
- Candan: Gönülden, fedakarlıkla.
- Çok veren: Maddi durumu iyi olan biri.
- Maldan: Maddi imkanlarından.
Atasözünün örnek cümle içinde kullanımı:
- "Fakir komşusu, ihtiyacı olana bir somun ekmek verdi. Az vermesine rağmen candan verdiği için bu yardım çok değerliydi."
- "Zengin adam, yardım kuruluşuna yüklü miktarda bağışta bulundu. Çok vermesine rağmen maldan verdiği için bu yardım fedakarlık sayılmaz."
Atasözünün çıkış noktası:
Bu atasözünün çıkış noktası, insanların maddi durumlarının değil, verdikleri şeyin değerini ve içtenliğini değerlendirmenin önemidir. Maddi durumu iyi olmayan birinin verdiği az miktardaki yardım bile, fedakarlıkla ve içtenlikle yapıldığında çok değerlidir. Buna karşın, maddi durumu iyi olan birinin verdiği çok miktardaki yardım, maddi imkanlarından dolayı yapıldığında fedakarlık sayılmaz.
Atasözünün anlamını anlatan diğer atasözleri:
- "Azı veren candan, çoğu veren maldan."
- "Bir lokma ekmek, bir hırka giymek candan gelir."
- "Gönülden verenin yüzü güler."
- "Veren el alan elden üstündür."
Atasözünün bize öğrettiği ders:
Bu atasözü bize, insanların maddi durumlarına göre değil, verdikleri şeyin değerini ve içtenliğini değerlendirmemiz gerektiğini öğretiyor. Maddi durumu iyi olmayan birinin verdiği az miktardaki yardım bile, fedakarlıkla ve içtenlikle yapıldığında çok değerlidir.