Bana Mutluluğun Resmini Yapabilir Misin

Bugün yazıma Nazım Hikmet’in Saman Sarısı şiirinde Abidin Dino’ya “Bana mutluluğun resmini yapabilir misin?” dizesiyle seslendiği  o muhteşem şiirin bir kısmıyla başlamak istedim.   
 

 “Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin  

İşin kolayına kaçmadan ama  

l yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil  

Ne de ak örtüde elmaların  

Ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolanan kırmızı balığınkini  

Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin  

1961 yazı ortalarında Küba’nın resmini yapabilir misin  

Çok şükür çok şükür bugünü de gördüm ölsem de gam yemem gayrının  

Resmini yapabilir misin üstat”  

 Sahi Nazım’ın da dediği gibi mutluluğun resmini çizebilir mi bir insan, ne ki mutluluk? Mutluluk bana göre sevdiklerimle vakit geçirmek başkasına göre bir kitap okumak... Ama görünebilir, tutulabilir bir şey mi diye sorarsanız onu bilmiyorum işte..  

Belki bazıları ‘biri gülüyorsa, kahkaha atıyorsa mutludur duyuyoruz ya da görüyoruz’ diyebilir belki doğrudur da. Bence gerçek mutluluğu sadece tek bir kişi yaşar, hisseder ve görür. Kendisi, bir tek gerçekten mutlu olup olmadığını sadece kişinin kendisi anlar. Bu yüzdendir belki de büyük ressamların bile gerçek mutluluğu kolay kolay çizememesi...  

Yaşamak zorlu bir serüven aslında mutluluklar, hüzünler, acılar ve sevinçler... Bu yüzden hangi duyguyu yaşıyorsak yaşayalım hayatın tadını çıkaralım. Mutluluğun resmini çizemeyiz belki ama anılarımızda saklayabiliriz....