Belediye Başkanlırımıza

Değerli Belediye Başkanlarımızın daha ilk günden başlayarak, bulunduğu yörenin girdiği her ortamında, hele hele Büyükşehir Belediye Başkanımız şehrin geneline kendini sevdirmesi ve sıcak karşılanması önemli, önemli olduğu kadar o şehrin bütününe, o beldenin gelişmesine de olumlu katkılar sunacağına inanıyorum

Büyükşehir Yasası ile birlikte, Pütürge - Akçadağ, ya da Arapkir- Doğanşehir İlçelerimizin en ücra bir köşesindeki köylerimiz mahalle olunca, içerisinde oturan hemşerilerimiz; Fahri Kayahan, Fırat ya da İnönü Mahallesinde site içerisinde apartmanlarda oturanlarla, ‘‘Belediye Hizmetlerinden yararlanma ’’ bakımından eşit statüde yerlerini aldılar. Yaşam standartları yükselişe geçerek, hem bulundukları sınırlar içerisindeki Belediye Başkanlarının, hem de Büyükşehir Belediye Başkanlarının yapacakları hizmetleri bakımından, verilecek hizmetlerle ‘’ortaklaşır’’ hale geldiler.

O zaman yeni biri durumun ortaya çıktığı ayan beyan ortay dökülerek, görünür olmuştur. Eğer bu yeni çıkan duruma Başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Selahattin Gürkan olmak üzere, ‘’İlçe Belediye Başkanlarımız Sorunların Ortaya Konmasında ve Çözüm Önerileri’’ oluşturma noktasında, ileriye yönelik şehrimizin ‘’Sosyoekonomik’’ taranmasının, İnönü Üniversitemizde elimizin altında hazır bulunan Bilim İnsanları ‘’Sosyoloji Bölümü Hocalarımızın’’ gözetiminde, ‘’sahada’’ yapacakları çalışmaların altlık yapılarak, yeniden oluşturulacak ‘’1/25000 bin, 1/5000 bin Çevre Düzeni Planları ile 1/1000 binlik uygulama planlarının ‘’ORTAK’’ hedefler doğrultusunda ileriye dönük adımlar atılması zorunluluğunu da ortaya çıkarmıştır.

Yukarıya düştüğüm bu not, yeni bir not da değil. Yıllarca yazdığım köşe yazılarımda ve televizyon programlarımda o kadar dillendirdiğim, onlarca kez gündeme taşıyıp görüşüp tartıştığımız halde, ne hikmetse ‘’Belediye Başkanlarımız da’’ raftan indirip indirip bütün tartışmalarımıza, çabalarına rağmen, ne hikmetse bir türlü uygulamaya koyamadılar.

Yukarıda anlattığım çabalara rağmen, ‘’Belediye Hizmetlerinin’’ yeni bir yaşam biçiminin mimarisi olması gereken ‘’Belediye Başkanlarımızın’’ toplumun beklentilerine, sorunlarına, bu konuda doyurucu cevap verememesi, bütünlüklü bir duruşa ve inandırıcılığa sahip olamaması işte şehrimizin bir türlü bu ‘’sosyoekonomik’’ yapısının ortaya konamamasından kaynaklandığını düşünüyorum. İşte zamanla bu durum ‘’Belediyelerimiz’’ içerisinde işlerin plansız programsız ve giderek ilişkilerin sıradanlaşmasına ve o zamanda hemşerilerimiz tarafından ‘’Belediyelerimize Olan Güven’’ yitimine yol açmaktadır.

Hiçbir kitapta, pratikte karşılaşılabilecek sorunların çözümüne dair hazır reçeteler yoktur. Ancak sabırla yapılacak çalışmalar bize atacığımız adımlarda yol gösterici olabilir. Eğer kenti tanımak ve ona ilişkin atılacak adımlar, önce karşımızda ki gerçekliğin ne olduğunun bilinmesinden geçtiğini unutmamamız gerektiğini düşünmekteyim. Ancak bunun yolu da, teorinin o güne kadar kazandırdığı bilgi birikiminin ‘’sahaya uygulaması’’ ile ortaya çıkar.

İşte asıl sorun da burada kendini göstermektedir. Şimdi, ‘’Başta Büyükşehir Belediye Başkanımız’’ olmak üzere, İlçelerimizin ‘’Belediye Başkanlarımıza’’ buradan seslenmek istiyorum. Yukarıdaki paragrafta altını çizmeye çalıştığım hemşerilerimizin, ‘’Yaşam Standartlarını’’ 21.Yüzyıla Yakışır, Bilgi Toplumu olma yönünde, yani kentimizin ileriye yönelik bütünlüğünü oluşturacak Malatya’mızın sahada bu ‘’YENİ YAPIYISINI’’ kurmaya, oluşturmaya el birliği ile var mıyız?

Sevgili ve değerli Başta Büyükşehir Belediye Başkanım Selahattin GÜRKAN olmak üzere, Sevgili ve Değerli İlçe Belediye Başkanlarım makamlarınıza gelmeyi, görevlerinizde şehrimize başarılı ve hayırlı hizmetler üretme dileklerimi iletmeyi çok isterdim. Ancak zamanlarınızın çok kıymetli ve o kıymetli zamanlarınızın benden çok şehrime ait olduğunu düşünerek, naçizane görüşlerimi kısa ve öz olarak buradan sizlere iletmek istedim. Ayrıca ne zaman ve hangi konuda, koşulda olursa olsun, hiçbir maddi çıkar beklemeden, her hangi bir konuda kentime hizmetimi sizlere sunmaktan şeref ve onur duyacağımı da hemşerilerimin huzurunda sizlere bir kez de buradan iletmek istiyorum.

81 yaşına geldim. Yazdıklarım çizdiklerim TV’ deki konuşmalarım ortada. Ve ben göz önündeyim. Bugüne kadar güzelim Malatya’m beni omuzlarında taşıdı. Âşık olduğum, içinde yıllarımı geçirdiğim ve Evliya Çelebi’nin 17. Yüzyılın başlarında şehrimizi gezip tozduktan sonra, ‘’Aspozan bağlarının su ve havasının hoşluğu’’ sözleri ile andığı şehrimin, bu güzelim ‘’Aspozan Bağları’’ yıllarca beni kucakladı, bağrında taşıdı. Hiç olmazsa kalan ömrümde şehrime ait ‘’ütopyalar’’ kuracağım bir ‘’YAPIYI’’ ne olur bana gösteriverin. Gözüm geride kalmasın.

Belediye Başkanlarımıza ve Belediye Meclis Üyelerimize gelecek günlerimizde şehrimize başarılı hizmetler üretmelerini ve çalışmalarında canı gönülden başarılar dilerim.