Yeni Devlet Hastanemizi, yeni ’’ ŞehirHastaneleri ‘’konsepti içinde, gündemdeki yerine nasıl oturtabiliriz? Malatya’mızın her konuda ‘’sürdürülebilir’’ bir büyümeyi yakalayarak, 21. Yüzyılın kentleri arasında bölgemizde ve ülkemiz genelinde yerini sağlayabilmesi için, bir ölçüde, Büyükşehir Belediyemiz bünyesinde hazırlanan ve tartışılması sürdürülen,’’ Turizm Mastır Planı’’ içerisinde ‘’ Malatya’mızda Sağlık Turizminin’’ ayrıca ele alınmasını düşünüyor ve kamuoyumuzla bu konuyu özellikle istişare etmek istiyorum.
16 Nisan 2016 Cuma günü Üniversitemiz Kongre ve Kültür Merkezinde ‘Geçmişten Günümüze Kent Kültür ve Kimlik konulu sempozyumu’ izlerken, Büyükşehir Belediyemizdeki mimar bir arkadaşımızın bugün saat 16.00 da Belediyemiz Fırat toplantı salonunda Belediye Başkanları düzeyinde, şehrimizin ‘’TurizmMastırPlanı’’ konusunda sunup yapılacak deyince, tesadüfen öğrendiğim bu toplantıya katıldım. Kısa da olsa bir iki cümle ile düşüncelerimi orada ifade etmeye çalıştım.
Bu toplantıda ayrıntılarına girmeyerek özetle şu noktaların altını çizmeye çalıştım. Turizmin önemli bir yanı tarih, inanç, sağlıktaki kültür alt ve üst yapı varlıkları ise, diğer önemli varlığınız, bu alt ve üst yapı kültür varlıklarınızı ‘’enforme’’ edecek ve bu kültür varlıklarınızı kamuoyuna duyuracak, tanıtacak ve teşhir edecek, ‘’Kültür Taşıyıcı İnsanlarınızdır.’’ Eğer bu insanları yetiştirip bu noktalara konumlandırmamışsanız, yaşadığımız iletişim çağında bunları ülkeniz ve dünya kamuoyuna nasıl duyuracaksınız. Örneğin Akçadağ Levent Vadisinde çok güzel bir ‘’Seyir Terasınız’’ var, ilçenizde iletişimin var olan bütün teşhir araçları ile bunu duyamıyor ve onun ne anlama geldiğini, Levent Vadisinin yüz binlere dayanan öyküsünü yerinde anlatacak yabancı dil bilen rehberleriniz yoksa o seyir tepesi orada kala kalacaktır.
Milattan önce 4 bin yıla tarihlenen ‘’Devlet ve Bürokrasinin’’ 1930 yıllardan beri yapılan kazı ve elde edilen bulguları, bırakalım dünyaya, ülkemize, kaç hemşerimize yerini ve bu önemli varlığımızı haberdar ettik!
Sağlık konusunda geçmişe göre, şehrimizin kamu ve özel sektörü olarak epeyi yol aldığımızı düşünüyorum. Ancak makro ölçekte bunun yeterli olmadığını düşünüyorum. Hele hele ‘’ŞehirHastanelerinin’’ kamu ve özel sektör eliyle gerçekleşmeye yüz tuttuğu bu günlerde, bu konudaki en ufak ihmalimizin, kentimizin ‘sağlıkturizmi’ konusunda devre dışı kalacağımızı düşünerek, yetkilileri ve kamuoyumuzu bu konuda neler yapabiliriz, bunu düşünmeye ve düşünce üretmeye, istişareye çağırıyorum. Bu konuda özellikle kamu ve özel sektör ayrımı yapmadan, sağlık çalışanlarına, hekimlerimize, hocalarımıza, sağlıkta örgütlü olarak çalışma yürüten Tabip Odalarına, sağlıkla ilgili sendikalara çağrıda bulunmak istiyorum.
Türkiye, sağlık turizmine yönelik yeni bir atılım yapmaya hazırlanıyor.Dünya gazetesinin haberine göre, hükümet tarafından sağlık turizmine yönelik olarak 2018’e kadar oluşturulan eylem planıyla bu alanda elde edilen gelirin kişi başına tutarı ikiye katlanacağı ifade ediliyor. Sağlık Turizmi konusunda, ülkemizin, dünyada önemli bir yere taşındığını şu rakamların bizlere bir şeyler ifade ettiğini düşünüyorum.
‘’TÜİK verilerinden yapılan hesaplama, sağlık amaçlı Türkiye’ye gelen turistlerin “en çok kişi başı harcamayı” yapan kitle olduğunu gösteriyor. Turizm istatistiklerine göre 2013 yılı sonunda Türkiye’ye 188 bin 295 kişi münhasıran sağlık (teşhis, tedavi, termal vb.) amacıyla geldi. Bu kişilerden 543 milyon 204 bin dolar gelir elde edildi. Böylece gerçekleşen sağlık amaçlı turistlerden elde edilen gelir kişi başına 2 bin 884,8 dolar oldu. Turizm istatistiklerine göre Türkiye’ye gelen “yabancıların” kişi başına harcaması 749 dolar olarak gerçekleşti. Bu verilere göre, her bir sağlık turisti, normal turistin 3,8 kat daha fazla harcadı.
Hükümetin açıkladığı eylem planları arasında bulunan ve 2018’e kadar hedeflerin yer aldığı “Sağlık Turizminin Geliştirilmesi Programı Eylem Planında”, 2018 itibariyle Türkiye’nin toplam sağlık turizmi gelirinin yaşlılar ve normal termal turistler de dâhil edilerek 9 milyar 350 milyon dolara ulaştırılması hedeflendi.
Eylem planında, medikal turistlerin kişi başına harcama tutarı tahmini 7 bin 466,6 dolar hesaplanırken, termal turistlerin 2 bin dolar olarak belirlendi. Böylece, tedavi amaçlı Türkiye’ye gelecek kişilerin kişi başına ortalama harcaması da 4 bin 733 dolar olarak hesaplandı.
Sağlık turizmi için kısa ve orta vadede neler yapılacak?
Hükümet sağlık turizminin geliştirilmesine yönelik kısa ve orta vadede çeşitli adımlar atmaya hazırlanıyor.
Buna göre 2015 yılı içinde, halen daire başkanlığı düzeyinde bulunan idari yapılanma değiştirilerek, Sağlık Bakanlığı içinde bir Sağlık Turizmi Genel Müdürlüğü kurulacak. Bu Genel Müdürlük, sağlık turizmi hizmeti verecek kuruluşlar ve aracılık hizmeti verecek kuruluşların belirlenmesi, denetimi ve uygulamalarını, sertifikasyon sistemini yürütecek. Genel Müdürlük ayrıca, “ülkeler arası işbirlikleri ile devletten devlete anlaşmalarla hasta getirmeye yönelik” çalışmalar yapacak.’’
Şimdi yukarıdaki rakamları önümüze koyup, Malatya’mızın ‘’Sağlık Turizmi’’ konusunda hangi noktada olduğumuzu rakamlarla ifade edip, hangi noktada olduğumuz sorgulayıp, bunların önlemlerini ele almayacak mıyız?
Öncelikle şu soruları sorup, Malatya’mızda ‘’Kamu Hastaneleri Sekreterliği Birliği’nin’’ çalışmalarını öğrenmek istiyorum.
a) Malatya’mıza sağlık turizmi kapsamında, ilimiz dışından hangi illerden bir yıl içerisinde ne kadar insanımız geliyor?
b) Yurt dışından ne kadar yabancı uyruklu ve hangi ülkelerden insanlar geliyor?
c) Sağlık Turizmi kapsamında gelen hastaların en çok hangi tedavi amaçla geldiği?
d) Sağlık giderleri olarak (medikal) ve diğer harcamaları ne kadardır. Malatya’mıza bıraktıkları parasal büyüklük ne kadardır?
e) Sağlık turizmi için gelen insanlarımıza, hastanelerimiz, konaklama, tesislerimiz, sağlık ünitelerimiz ve doktorlarımız yeterlimidir? Bu konuda eksikliklerimiz nelerdir? Eksikliklerimizin giderilmesi konunda, herhangi bir çalışma varımıdır?
f) Sağlık ‘’medikal’’ araç gereç konusunda ilimiz yeterli mi? Medikal sanayi alt yapısının oluşması konusunda neler yapabiliyoruz?
Yeni Devlet Hastanemizi ‘’Şehir Hastaneleri kampüsü’’ kapsamındayeniden nasıl ele alıp, nasıl güçlendirebiliriz?
Yarın bu konuları ele almaya devam edeceğim.