Siyaset

CHP İl Binasında Olaylı Gece: Mahmut Tanal Yaralandı!

CHP İstanbul İl Başkanlığı'ndaki kayyum protestolarına yapılan polis müdahalesinde yaralanan Mahmut Tanal hastaneden açıklama yaptı: "Gözüm yaralı, vücudum darp izleriyle dolu. Mahkeme kararı olmadan yapılan bu müdahale anayasal suçtur. Bu sadece CHP’ye değil, demokrasimize yönelmiş bir tehdittir."

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, CHP İstanbul İl Başkanlığı'ndaki kayyum protestoları sırasında polis müdahalesi sebebiyle yaralandığını söyledi. Tanal, "Bu hukuksuzluğun bedelini şu an hastanede tedavi gören ben ödüyorum. Gözüm yaralı, bedenim darp izleriyle dolu. Bugün bana yapılan, yarın tüm muhalefete ve her özgür yurttaşa yapılabilir" diye konuştu.

CHP İstanbul İl Başkanlığı'na kayyum olarak atanan Gürsel Tekin'in il binasına gidecek olması sebebiyle başlayan protestolara polis müdahale etti. Dün akşamdan itibaren başlayan protestolarda milletvekilleri, partililer ve çok sayıda kişi il binasında sabaha kadar nöbet tuttu. İl binasına yürümek isteyen gruplar gözaltına alınırken, Gürsel Tekin'in alana gelmesiyle işler kızıştı. Polis, Tekin'e yolu açmak için binada ve bahçede toplanan CHP'lilere biber gazı ile müdahale etti. Bazı partililerin biber gazlı müdahale nedeniyle fenalaştığı görülürken, bina içinde bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş,

"İyi değiliz. İnsanları ite kaka, insanların kafasına kafasına kaskları kalkanları vura vura girdiler. Binanın içi gazlanıyor"

diyerek durumu anlattı.

CHP'li Mahmut Tanal da polis müdahalesinden dolayı yaralandığını söyleyerek hastaneden görüntülerini paylaştı. Tanal,

"Burada ortada bir mahkeme kararı olmamasına rağmen, parti binasının işgal edilmesi, içerideki insanların şiddete uğraması, milletvekillerinin ve üyelerin haklarının gasp edilmesi anayasal suçtur"

dedi.

Tanal'ın açıklaması şöyle:

"Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanlığı’na herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın giren polislerin yaptığı müdahale, açıkça hukuksuz, kanunsuz ve keyfi bir eylemdir. Bir siyasi partinin il binasına, Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu hiçe sayılarak zorla girilmesi, yalnızca CHP’ye değil, Türkiye’de çok partili hayata, demokrasinin asgari kurallarına ve halkın iradesine yapılmış bir saldırıdır.

Hukuk devletinde güvenlik güçleri, yalnızca mahkeme kararlarını uygular. Burada ortada bir mahkeme kararı olmamasına rağmen, parti binasının işgal edilmesi, içerideki insanların şiddete uğraması, milletvekillerinin ve üyelerin haklarının gasp edilmesi anayasal suçtur.

Bu hukuksuzluğun bedelini şu an hastanede tedavi gören ben ödüyorum. Gözüm yaralı, bedenim darp izleriyle dolu. Ancak bilinmelidir ki biz ne bedel ödersek ödeyelim, Atatürk’ün emaneti olan Cumhuriyet Halk Partisi’ni ve Cumhuriyetimizi savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.

Bugün bana yapılan, yarın tüm muhalefete ve her özgür yurttaşa yapılabilir. Bu yüzden çağrım nettir: Hukukun üstünlüğü, demokrasinin onuru ve yurttaşın iradesi için herkes sesini yükseltmelidir!"