CHP Malatya İl Başkanı Barış Yıldız, parti il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında 12 Nisan zirai don felaketinin sonrası yaşanılan gelişmeler ve üreticilerin taleplerini gündeme getirdi.

Yıldız, partisinin tarım komisyonu tarafından hazırlanan raporu kamuoyuna açıkladı.

CHP İl Başkanı Barış Yıldız yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“10 Nisan gecesi başlayan ve 12 Nisan sabahına dek süren don felaketi, yalnızca toprağı değil, Malatya çiftçisinin umudunu da dondurmuştur. -16 dereceye varan soğuklarla Malatya’da kayısı başta olmak üzere ceviz, badem, kiraz, elma ve üzüm bahçeleri ciddi zarar görmüş; sadece ürün değil, ağaçların kendisi de yok olmuştur.

Malatya çiftçisi, 6 Şubat depreminin yaralarını sarmaya çalışırken, şimdi bir kez daha yıkılmıştır. Tarlasında umudunu, bahçesinde geleceğini kaybeden üretici artık ne borcunu ödeyebiliyor, ne de ailesine ekmek götürebiliyor. Don felaketiyle Malatya’nın üretim çarkı durmuş, yaşam kaynağı kurumuş, üretici sessiz bir iflasın eşiğine gelmiştir.

MHP Genel Başkanı Bahçeli'den Sırrı Süreyya Önder için DEM Parti'ye Meclis'te taziye ziyareti
MHP Genel Başkanı Bahçeli'den Sırrı Süreyya Önder için DEM Parti'ye Meclis'te taziye ziyareti
İçeriği Görüntüle

Malatya kayısısı sadece bir meyve değil, bir şehrin kaderidir. Her yıl yaklaşık 450 milyon dolar ihracat geliri sağlayan kayısı, hem Türkiye’nin cari açığını azaltmakta hem de 60 bin ailenin doğrudan geçim kaynağı olmaktadır. Bu felaketle sadece ağaçlar değil, Malatya'nın ekonomisi, ticareti, umudu da donmuştur!

Devlet büyükleri afetin ardından gelmiş, “Çiftçinin yanındayız, destek vereceğiz” demiştir. Ancak aradan bir ay geçmesine rağmen ortada ne destek var, ne de bir eylem planı. Söylemler olmuş, somut adımlar atılmamıştır. Üretici bir kez daha unutulmuştur. Tarım müdürlükleri gübreleme, sulama, bakım gibi programlar önermiştir ama çiftçinin ne parası ne de gücü kalmıştır!

Buradan açıkça sesleniyoruz: Eğer şimdi harekete geçilmezse; Malatya’dan kente göç hızlanacak,

İşsizlik artacak, üretici borçlarını ödeyemediği için traktörünü, arazisini satacak, TARSİM’E olan güven sarsılacak, BAĞ-KUR primini ödeyemeyen üretici tarımdan kopacak, Malatya’da ekonomi çökecek, umut bitecektir. Bu bir kayısı meselesi değil, bu Malatya’nın tüm ekonomisinin meselesidir! Ev almak isteyenin TOKİ peşinatı bu kayısıdan çıkacaktı. Yerinde dönüşümün parası bu kayısıdan gelecekti. Şimdi Malatya sadece meyvesini değil, geleceğini kaybetmek üzeredir. Malatya’nın bir kez daha can suyuna ihtiyacı var.

Bu nedenle tüm yetkilileri acilen harekete geçmeye, aşağıda sıraladığımız taleplerimizi derhal hayata geçirmeye davet ediyoruz:

1. Her bir üretici ailesine, 2 yıl geri ödemesiz, 3 yıl vadeli, %0 faizli işletme kredisi verilmelidir.

2. Ziraat Bankası, Tarım Kredi ve tüm özel bankalara olan borçlar 2 yıl %0 faizle ertelenmelidir.

3. Don sigortası olsun ya da olmasın, gelir kaybı desteği mutlaka sağlanmalıdır.

4. Tarım Komisyonumuzun yaptığı hesaplamalara göre üreticilerin dönüm başına 13 bin TL civarında harcama yaptığı görülüyor. Bu fiyatlar bölge bölge değişiklik göstermektedir. Bu ortalama bir fiyat. En düşük yerde de çiftçinin dönüm başına 10 bin TL’ye yakın desteğin sağlanması gerekliliktir. Bu 10 bin TL’nin çiftçiye karşılıksız destek olarak verilmesini talep ediyoruz.

5. BAĞ-KUR borçlarını en az iki yıl boyunca 0 faizle hasat sonrasına ertelenmesi istiyoruz.

6. Tarım emekçilerinin tarıma bağlı olan elektrik ve su borçlarının 2 yıl ertelenmesi ayrıca bu yıl ve önümüzdeki yıl için sulama suyundan ücret alınmamasını istiyoruz.

7. TARSİM yaptıran çiftçilerimizin ödemelerin bir an önce yapılmasını istiyoruz.

8. Don olayı olduğu gece Malatya’nın yüksek rakımlı bölgelerinde henüz tam çiçeklenme olmadığı için bu bölgelerdeki bahçeler TARSİM teminat kapsamına alınmamıştır. Teminat kapsamına alınmasını istiyoruz.

9. Çiftçilerimizin tarım sigortası yapabilmesi ve önümüzdeki yıllarda olası doğa olaylarında mağdur olmamaları için poliçe prim tutarlarının düşürülmesi don muafiyet oranın dolu ile aynı seviyeye çekilmesini istiyoruz.

10. TARSİM kapsamına alınmayan fizyolojik olarak değerlendirilen fakat çiçeklenme döneminden yağışlara bağlı olarak meyve dökülmelerinin TARSİM kapsamına alınmasını istiyoruz.

11. Malatya kayısısının fındıkta olduğu gibi stratejik ürün grubuna alınmasını istiyoruz.

12. Ve ana geliri sadece kayısı üretimi olan çiftçilerimiz için 2025 - 2026 ve 2027 yıllarında hayatlarını idame edebilecekleri devlet destekli alternatif tarım (arıcılık, seracılık, küçük ve büyükbaş hayvancılık, hububat) faaliyetlerine yönlendirilmelidir.

Artık laf değil, icraat zamanı!

Çiftçimiz yalnız bırakılırsa, Malatya’da yalnız kalır! Üretim biterse, şehir susar! Tarım çökerse, Türkiye fakirleşir! Depremde küçülmeyen şehrimiz bu kez küçülür. İnsanlar Malatya’yı terk eder. Köyden kente göç ile birlikte işsizliğin artacağını düşünüyoruz. Şimdiden internet sitelerinde tarla satış ilanları çoğaldı. Geçimini sağlamak için kredi çekenler yüksek faizin altında ezilebilirler. Üretimin daralacağını, arazilerini tarım makinaların satmak zorunda kalacaklarını görüyoruz. BAĞ-KUR primini ödeyemeyen çiftçiler fabrikalarda çalışacak ve tarımı bırakmak zorunda kalacaklardır.

Şimdiden birçok düğün salonunda çok sayıda düğünün iptal edildiğini duyuyoruz. Sadece düğünlerin iptali bile 200 sektörü zincir halinde etkiliyor. Köylerine kendi evlerini yapacak olanların bunları iptal ettiğini, şehirde yerinde dönüşüm için kayısı parasını bekleyenlerin bunu ödeyemeyeceklerini biliyoruz.

Tüm yetkilileri, kurumları ve kamuoyunu Malatya için göreve çağırıyoruz. Çiftçimizin çığlığına kulak verin.”

Kaynak: Bülten