CORONAVİRÜS HEM KÜRESEL, HEM MEVSİMSEL!..

SÖZÜN ÖZÜ

Bozdu fiyakasını “büyüğüm” diyenlerin,

Maddesine güvenip Hak’kı bilmeyenlerin.

Tulum, maske, eldiven, “evde kal” tedbiri bil

Küreseldir bu virüs, kimseye “özel” değl!.

CORONAVİRÜS HEM

KÜRESEL, HEM

MEVSİMSEL!..

Her sene özellikle kış aylarında yaşarız “mevsimsel” diye nitelenen hastalıkları, bunların başında “grip” gelir, aksırık, öksürük gibi alametleriyle bir den fazla insanın yakalandığını görünce de “mevsimsel” deriz, eğer kar yağmamışsa “keşke yağsa da mikroplar ölse” diye de istek ve temennide bulunuruz.

Okullarda yavrularımızda çok görülür mevsimsel dediğimiz grip, kaba kulak ve benzeri hastalıklar, tedavi için de yakın temastan sakınırken çocuklarımızı iyileşinceye kadar doktor raporu alarak okula göndermeyiz,

çünkü bu hastalıklar bulaşıcı hastalıklardır.

“Küresel” denilen ölçekte bulaşıcı hastalıklar çok sık olmasa da bazı zamanlarda insanlığın kapısını çalar, yakasına yapışır, Allah Resulü (s.a.v.): “Bulaşıcı hastalık olduğu yere gitmeyin, gitmişseniz çıkmayın” mealindeki sözleriyle tedbiri önerir, nitekim bugün uygulanan tedbirler “alemlere rahmet” olarak gönderilen şanı yüce peygamberimizin (s.a.v.) emirlerine tıpa tıp uygun olmasa da benzerlik gösterir.

Dünyamız “globallaştı” yani küçüldü, mesafeler aynı kalsa da ulaşım kolaylığı mesafelerin canına okudu, bir şehirden aynı gün içinde daha uzak şehirlere gidiş – dönüş yapılabiliyor, ticari ilişkiler ve turizm önü alınmaz yakınlaşmalara sebep oluyor.

Bütün bu gelişmeler olmasaydı, bulaşıcı olan her hangi bir hastalık görüldüğü yerde kalır ve başka şehirlere ötesindeki ülkelere ulaşmazdı, çünkü gidiş-geliş olmayınca herkes bulunduğu yerde kalacaktı, nitekim Coronavirüs Çin’de kendini gösterdi, denildiğine göre bu ülke önce hastalığı bir müddet gizledi, sonra açıkladı.

2019 yılında baş gösterdiği için de “covid-19” olarak adlandırılan bu virüsün kış aylarında başlamış olması mevsimsel olduğunun akla getiren en bariz görüntüsüdür, kış mevsimi bitti, ilkbahar mevsimine girildi ve bu virüsün görüldüğü bütün ülkelerde “iyileşme” başka bir deyimle “normalleşme” başladı.

Nitekim geçen günkü açıklamasında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca “fırsatı yakaladık” dedi, çünkü hem hastalarda iyileşme oranı yükseliyor, hem de yeni vaka sayısında azalmalar görülüyor.

Eğer bu iyileşme veya normalleşme sadece bir ülkeye ait olsaydı o ülke için “bravo” Coronavirüsle savaşı kazandı denilebilirdi, o ülkenin uyguladığı tedbirler bütün dünya için “örnek” olabilirdi, gerçi şimdi de bütün dünya benzer tedbirleri uyguluyor, benzer sonuçlar “mevsim” değişimiyle ortaya çıkıyor.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bir soru üzerine Türkiye’de geçen yıl görülen 110.000 civarındaki ölüm vakaları ile bu yıl arasındaki farkın aynı olduğunu sadece bu yıl ki bin civarında bir fazlalık olduğunu söyledi ki sözü edilen o fazlalık ise coronavirüs teşhisiyle vefat edenler olduğunu söyledi.

Detaylandırılmış olsa idi ölüm vakaları içlerinde kaç tane kanser, kalp ve daha başka hastalıklar olduğu ortaya çıkmış olurdu, demek ki coronavirüsdahil hiçbir hastalık tek aşına “ölümcül” değil, sadece insan “ölümlüdür” eceli gelen bir şekilde bu dünyaya veda ediyor, hastalık ise sadece “sebep” şeklinde gösteriliyor.

Dünya sağlık örgütü, bilim kurulları ne der bilinmez ama biz bu virüsüm hem küresel, hem de mevsimsel olduğunu iddia edişimizi sözün başından itibaren anlatmaya çalıştık, iki ayı aşkın bir zamandır bütün yazılarımızda “tedbir” benimsediğimiz oldu, karşı çıkmadık, çıkamadık tedbire çünkü tedbir hayatın her demi için geçerli olandır, şunu da ifade etmeye çalıştık “en geçerli tedbir” duadır ve şu sloganı hep dile getirdik: “evde kal duada kal”

“Duada kal” çünkü dünyanın ve bütün kainatın tek sahibi vardır: “Allah” kendi mülkünde yaramazlıklara rıza göstermez, hele geçmiş kavimlerin helak olmasına sebep olmuş “eşcinsellik” gibi ahlaksızlıklara hiç rıza göstermez, işte böyle adı sanı duyulmamış hastalıklar verir, insanları uyarır, Ankara Barosu ve bazı barolar bu ahlaksızlıkları savunmak isteseler de “söz Allah’ın sözüdür” ve O hükmünü icra eder.

EVDE KAL DUADA KAL..

Selam ve dua ile.

ÖZÜR – “Allah sabredenlerle beraberdir” konulu yazımızın sonunda alıntı yaptığımız “Hak Dini Kur’an Dili” tefsir” Ömer Nasuhi Bilmen’in değil merhum Elmalı’lı Hamdi Yazır’ındır, düzeltir özür dilerim. MM