Güncel hayatta sosyal medya platformu üzerinden, değişim de değişim diyen diyene. Bunu söylerken kimi eleştiri sınırları içinde, kimi fütursuzca, kimi de yalan ve dalaverelerle dizginlenmemiş cümlelerle hakaret boyutuyla ifade ediyor.
Hep birilerini ve bir şeyleri değiştirmeye çalışıyor. Kendi çöplüğünü görmeyip, sürekli karşısındakinin çöplüğünü ,’’ortak akıl, zalim, kindar, adalet, ülkemiz geri gidiyor, çıkar, hançerlemek,5-6 dönem vekillik… Gibi kavramlar kalkanında partiyi, partilileri, işleyişi bana göre şuursuzca eleştirip duruyor. Öyle ki hırsını dindiremiyor, günlük olarak zamanı olsa beklide saat başı söylemlerine devam edecek. Ama bir türlü akıllarına gelmiyor. Ben kaç yıldır delegeyim, yöneticiyim, gibi. Acaba buralardayken aldığım görev ve sorumlulukları ben ne kadar yerine getirdim, başarılı oldum mu? Bu görevlere getirilmediğim veya seçilmediğim zaman küsüyor muyum?
Tabi ki hep haklı olan biziz. Adaletin yolları bizden geçer. Dürüstlük mü, en alası bizde. Doğru söylemler mi, onu da bu ağızdan başkası ifade edemez, gibi gibi gibi… Örnekleri çoğaltabiliriz.
Değişimle ilgili savundukları tezlerin tümü şahsı söz konusu olunca kırmızıçizgilere toslayıp duruyor. Parti disiplini, parti sorumluluğu hak getire. Son 20 yılın delegelerine bakın, hep o eleştirenler ağırlıklı. Parsellemişler dükkânı. Sosyal medyada çığırtkanlık yapan dostlar, yani değişim de değişim diyen dostlar. Partide ömürlük rezervasyon yaptırmışlar. Ola ki yerleri değişe yandık, başlıyor bağırmaya, saydırmaya. Sanki yönetim kadrosunda olmayınca partiye hizmet edilemezmiş gibi. İdeolojiler kişilere, mevkilere, makamlar bağlı değildir. Örgütlü yapılarda insanlar her kademede bir şeyler yapabilmelidir.
Mutlaka ki sorunlar var.Başarı gelmiyor,halkla aynı dili oluşturamıyoruz.Ama çözüm birlikte düşünmekten geçer .Partilere sahip çıkıp orda saygı sınırları içerisinde tartışarak,görev ve sorumluluk alıp,bu görev ve sorumlukları isteyerek yerine getirmekle amaca ulaşabiliriz.Yoksa sosyal medya kahramanlığı ve gazıyla ona buna hakaret etmek,partiyi küçük düşürmekle olmaz.Şu söylenebilir biz diğer partilere benzemeyiz ,bizde özgürce eleştiri olur.Bizim kahramanlar eleştirmiyor ki….Bazen söylemlerin haklılıkları da olsa kırıp döküyorlar.
Eleştirileri yaparken; Hasta yatağında bu oyu kullanmam gerek diyen seçmeni, gece gündüz pankart, broşür, el ilanı asan dağıtan gençlerimizi, partiden hiçbir makam ve mevki beklemeyen parti üyesini, sosyal demokrasiye inanmış çiftçi Mehmet’i, işçi Hasan’ı, kısacası gönül vermiş emekçileri, özgür, çağdaş mutlu insanların yaşadığı, adil bir ülke özlemi kuran ülkem insanlarını da düşünmek gerek.
Ne yaptık ki, ne istiyoruz? Cümlesinden hareketle;
ARKAMIZA BAKMAYI UNUTMAYALIM LÜTFEN!