Türkiye'nin değişmeyen gerçeği deprem, milyonlarca insanda kronik bir kaygıya dönüşme riski taşıyor. Psikiyatristler, sallanma hissi, çarpıntı ve sürekli tetikte olma halinin günlük hayatı felç edebileceğini belirtiyor. Peki, bu korkuyla baş etmek için afet çantası hazırlamak kadar önemli olan nedir? İşte uzmanlardan psikolojik dayanıklılığı artıracak hayati tavsiyeler ve "alarm veren" o belirtiler...
Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Önder Kavakçı, depremin, bireylerin en temel güven alanları olan toprak ve evlerine dair inançlarını kökten sarstığını belirtti. Prof. Dr. Kavakçı, küçük sarsıntıların unutulabileceğini ancak tekrarlayan depremlerin sürekli bir tehdit algısı yarattığını ve sarsıntı yokken bile sallanma hissi yaratabildiğini kaydetti.
Uzmanlar, korkunun belli bir düzeye kadar normal olduğunu, ancak yoğun kaygı ve bedensel belirtilerin haftalarca sürmesi halinde profesyonel destek alınmasının afet çantası hazırlamak kadar zaruri olduğunun altını çizdi.
ALARM VEREN BELİRTİLER NELER?
Sürekli tetikte olma, irkilme veya sallanma hissi.
Çarpıntı, nefes darlığı, baş dönmesi gibi fiziksel tepkiler.
Uyku bozuklukları, kabuslar.
Tahammülsüzlük, sinirlilik ve duygusal donukluk.
ÇOCUKLAR KORKUYU EBEVEYNLERİNDEN ÖĞRENİYOR
Depremlerin çocukları da derinden etkilediğini vurgulayan uzmanlar, çocukların tehlikeyi değerlendirmek için ebeveynlerine baktığını ifade etti. Prof. Dr. Kavakçı, yetişkinlerin büyük reaksiyonlar vermesinin, çocuktaki korku ve güvensizlik duygusunu artırdığını söyledi.
Ebeveynlere Kritik Tavsiyeler;
Çocuklara yaşına uygun, doğru bilgiler verilmeli.
Korkuları küçümsenmemeli ve yanında olunduğu hissettirilmeli.
Televizyon ve sosyal medyadaki yıkıcı görüntülere sınırlama getirilmelidir.
TRAVMATİK TEPKİLER KRONİKLEŞEBİLİR
Klinik Psikolog Mader Bengisu Bilgen, sarsıntılara sürekli maruz kalmanın veya artçıların devam etmesinin, bireyin normal hayata geçişini zorlaştırdığını belirtti. Güvenli ortamdayken bile abartılı irkilme, panikleme ve sürekli tehlike varmış gibi tetikte olma tepkilerinin psikolojik sorunların başladığına işaret ettiğini kaydetti.
Bilgen, travmatik tepkilerin şiddetlenmesi ve kişinin işlevselliğini bozması durumunda (iş, eğitim, ilişkilerde güçlük çekme) uzman yardımının ertelenmemesi gerektiğini vurguladı. Tedavinin zamanında yapılmamasının; uyku bozuklukları, depresyon, anksiyete, yeme bozuklukları ve bağımlılık gibi sorunların kronikleşmesine neden olabileceği uyarısında bulundu.
İYİLEŞME RİTMİK HAREKETLE BAŞLIYOR
Uzmanlar, travma sonrası iyileşmenin bedeni düzenleyerek de başladığını ifade etti. Klinik Psikolog Bilgen, yürüyüş, koşu, bisiklete binme gibi tekrarlı hareketlerin sinir sistemini sakinleştirerek psikolojik toparlanmayı hızlandırdığını, duyguların yazarak, resim yaparak veya müzikle ifade edilmesinin önemini dile getirdi.
ASTROLOG TAHMİNLERİ ORTAK KAYGIYI KÖRÜKLÜYOR
Deprem uzmanı olmayan kişilerin, özellikle astrologların sosyal medya üzerinden yaptıkları tahminlerin kaygıyı artırarak toplumsal korkuyu olumsuz etkilediği belirtildi. Bilgen, temel güven duygusu sarsılan bireylerin bilgi doğruluğunu sorgulama yeteneğini kaybederek belirsiz ve güvenilmez paylaşımlara kolayca inanabildiğini, bunun da toplumsal kaygının derinleşmesine yol açtığını ifade etti.




