Günümüze kadar çeşitli üniversitelerde Veysel’le ilgili birçok lisans, yüksek lisans ve doktora tezleri hazırlanmıştır. Lisans tezlerini belirlemek dahi imkansızdır. Bunlara örnek olarak aşağıda sıralanan çalışmaları gösterebiliriz:
Güldaş, Tufan (1993). Âşık Veysel ve Müziği. Yüksek Lisans Tezi. İzmir: Ege Üniversitesi.
Bahşi, Baki (1997). Türk Halk Müziğinde Âşık Veysel'in Yeri ve Önemi. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: İstanbul Teknik Üniversitesi.
Yurduşen, Yasemin (2013). Âşık Edebiyatı Halk Şiir’indeki Eğitsel ve Öğretisel Unsurlar (Âşık Veysel Örneği). Yüksek Lisans Tezi. Sivas: Cumhuriyet Üniversitesi.
Tırkaz, Gözde (2014). Yirminci Yüzyıl Âşıklarından Âşık Mehmet Yakıcı, Âşık Huzûrî, Âşık Veysel Şatıroğlu ve Âşık Efkârî'nin Şiirlerinde Eğitim Unsurları. Yüksek Lisans Tezi, Antalya: Akdeniz Üniversitesi.
Çerkezoğlu, Esra (2015). Âşık Veysel Şatıroğlu'nun Şiirlerinde Din ve Dindarlık. Yüksek Lisans Tezi. Adana: Çukurova Üniversitesi.
Ülkemizde Veysel’le ilgili olarak yapılmış bir doktora tezi belirleyebildim:
Sıtkı Bahadır Tutu, (2008). Âşık Veysel Şatıroğlu (Hayatı, Eserleri ve Müzik Kimliği). Doktora Tezi. İzmir: Ege Üniversitesi.
Veysel üzerine bir doktora çalışması da müzikoloji alanında Murat Yüksel Bulgan tarafından Almanya’da yapılmıştır.
Bayram Baş’ın Dünya Ozanı Aşık Veysel Sempozyumu’nda sunduğu Aşık Veysel’in Söz Varlığı (2015) başlıklı bildirisi ve değerli öğrencim Yıldız Yenen’in İzmir’de yayımladığı Aşık Veysel’in Şiirlerinde İkilemeler (2010) gibi çalışmalar, Veysel’i dil öğretimi açısından ele alan çalışmalardır.
2000’den sonra Aşık Veysel üzerine hazırlanmış çalışmalar yayımlanmaya devam etmiştir: Doğan Kaya, Aşık Edebiyatı Araştırmaları (Kitabevi Yay., İstanbul 2000) adlı kitabında daha önce yayımladığı diğer aşıklar ve Veysel’le ilgili makalelerini bir araya getirmiş; ayrıca Âşık Veysel (Sivas Valiliği Yay., Sivas, 2004) adıyla da aşığı inceleyen ve 180 şiirine yer veren bağımsız bir kitap hazırlamıştır. Ali Berat Alptekin, Türküz Türkü Çağırırız / Âşık Veysel (Akçağ Yay., Ankara 2004) ve Âşık Veysel (Atatürk Kültür Merkezi Yay., Ankara, 2009)’de aşığı akademik gözle incelemiştir. Saim Sakaoğlu, Aşıklar ve Aşık Veysel üzerine yayımladığı yazıları, Âşık Edebiyatı Araştırmaları (Kömen Yay., Konya, 2014) adıyla kitaplaştırmış, Ali Berat Alptekin’le birlikte hazırladığı Türk Saz Şairleri Antolojisi’nde (Akçağ Yay., Ankara 2006) Veysel’e de bölüm ayırmıştır. Özkan Yalçın’ın Aşık Veysel, Dramı, Sanatı, Şiirlerinden Seçmeler (Ötüken Yay. İstanbul 1998) adlı araştırması, aşığın hayatı ve şiirlerine de yer vermektedir. Süleyman Özerol’un hazırladığı Aşık Veysel’i Anarken (2004) adlı 16 sayfalık kitapçık da bu yılların ürünüdür. Veysel’le ilgili son kitaplardan biri Mehmet Bilgiç’e aittir: Güzelliğin On Para Etmez Bu Bendeki Aşk Olmasa (Yason Yay., İstanbul 2015) adlı eserde aşığın çeşitli cepheleriyle ilgili yazılanlara ve kendi eserlerine yer verilmiştir. Daha çok aşığın eğitici yönü ön plana çıkarılmıştır.
Kutlu Özen’in ve Doğan Kaya’nın Veysel araştırmalarına katkısını ayrıca belirtmemiz gerekir. Kutlu hoca Veysel’e hizmetini Selam Olsun Kucak Kucak Aşık Veysel (1998) kitabında ortaya koydu. İkinci baskı yapan kitabı okumanızı tavsiye ederim. Doğan hocamıza gelince, Sivas Valiliği tarafından basılan Aşık Veysel (2004)’le ilgili kitabında genel bir değerlendirmeden sonra aşığın 180 deyişini bir arada yayımladı. Bilinmeyen 30 deyişini ortaya çıkardı. Bu eserin Akçağ Yayınları (2011) ve Sivas Belediyesi (2013) tarafından yapılmış basımları da vardır. Allah’tan uzun ömürler dilediğim iki can dostumun Aşık Veysel’in ve Sivaslıların yüzü suyu hürmetine yaptıkları diğer hizmetleri de cabası
Rahmetli Aydın Oy, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi’ne yazdığı Aşık Veysel maddesinde O’nu şöyle değerlendiriyor:
“Halkla aydınlar arasında bir köprü kurmuş bulunan Âşık Veysel’in şiirleri konu bakımından epeyce zengin bir çeşitlilik göstermektedir. Yûnus’un etkisi altında kalarak söylediği şiirlerinde halk kültürünün mayasına karışan yönleriyle tasavvuftan izler bulunur. Aşk şiirlerindeki deyişleriyle bir yönden de Karacaoğlan’ın devamı gibidir. Şiirlerinde yer yer yöresinin ağız özellikleri de görülür. Sazı ve sesi zayıf olan Âşık Veysel, âşıklık geleneğinin hikâye anlatma, muamma asma ve çözme, atışmalarda bulunma gibi yönlerine uyamamış olsa bile çağının radyo, fabrika, tren, füze gibi yeniliklerine kucak açan şiirleriyle kendinden önceki âşıklardan ilerdedir. Âşık Veysel, bir yanı ile sürdürdüğü âşık şiiri geleneğini ve yaşadığı çağı şiirlerinde ustaca bir araya getirmiştir.” (C.4, 1991, s.6)
Aşık Veysel’le ilgili anma faaliyetleri ölümünden günümüze kadar her yıl devam etmiştir. Memleketi Sivas’ta yapılanlar var, Derneğin bulunduğu Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyük şehirlerde ve diğer illerimizde yapılanlar var. Bunların tümünü burada anmak neredeyse imkansız. Veysel’in ilk heykeli, bildiğim kadarıyla Gülhane Parkında yükselmişti. Şimdiye kadar birkaç heykeli daha dikildi. Köyündeki evi müzeye dönüştürülerek ziyarete açıldı. Sürekli olarak ziyarete açıktır.
Bu yazıyı hazırladığım günlerde dönemde Aşık Veysel, Şarkışla’da Aşık Veysel Parkındaki heykelinin değiştirilip yerine takkeli bir heykelinin dikilmesiyle gündeme geldi. Tartışmalara ve çeşitli yorumlara konu oldu. Eski heykelin kaldırılarak yerine başında takke bulunan heykelin konulması tepki çekti. Şarkışla’da 18-19 Temmuz’da yapılan “Uluslararası Aşık Veysel Âşıklar Bayramı” kapsamında belediye tarafından ilçe girişinde yeniden düzenlenen Âşık Veysel Parkı’ndaki heykel yenisi ile değiştirildi. Açılışı yapılan ve ozanı saz çalarken gösteren yeni heykelin başında takke bulunması tepkilere neden oldu. Âşık Veysel’in akrabası ve Sivrialan Kültür-Dayanışma Derneği Başkanı Memduh Süzer’in tepki göstermesi üzerine heykel tartışması başladı. Âşık Veysel’in günlük yaşantısı ve ev hali dışında takke takmadığı belirtilerek, parka konulan heykelin Âşık Veysel’e uygun olmadığı iddia edildi. Şarkışla Belediye Başkanı BBP’li Kasım Gültekin, heykel tartışmalarını anlamsız bulduklarını söyledi.