DOSTLAR BENİ HATIRLASIN-4

Veysel’in kültürümüze kazandırdığı en kalıcı eserleri, Uzun İnce Bir Yolda, Dostlar Beni Hatırlasın, Güzelliğin On para etmez, Türküz Türkü Çağırırız, Gel birlik kavline girelim kardaş, Kara Toprak gibi türkülerdir. Uzun ince bir yoldayım diyen şairin kullandığı iki kapılı han motifi, beşikten mezara yani doğumdan ölüme bütün hayatı kapsarken ilk durak beşik dünyayı, ikinci durak tabut ise ahireti simgelemektedir.

Esma Şimşek’in Dünya Ozanı Aşık Veysel Sempozyumu’nda sunduğu bildiride belirlediğine göre bu motifi, daha önce Aşık Ömer,iki kapılı bir viranedir bu diyerek bir dörtlüğünde kullanmıştır. Şimdi aşığın bu deyişine göz atalım:

UZUN İNCE BİR YOLDAYIM

Uzun ince bir yoldayım

Gidiyorum gündüz gece.

Bilmiyorum ne haldeyim

Gidiyorum gündüz gece.

Dünyaya geldiğim anda

Yürüdüm aynı zamanda

İki kapılı bir handa

Gidiyorum gündüz gece.

Uykuda dahi yürüyom

Kalmaya sebep arıyom

Gidenleri hep görüyom

Gidiyorum gündüz gece.

Kırk dokuz yıl bu yollarda

Ovada dağda çöllerde

Düşmüşüm gurbet ellerde

Gidiyorum gündüz gece.

Düşünülürse derince

Irak görünür görünce

Yol bir dakkamıkdarınca

Gidiyorum gündüz gece.

Şaşar Veysel işbu hale

Gah ağlaya gahi güle

Yetişmek için menzile

Gidiyorum gündüz gece.

Yazıyı, Veysel’in yüzlerce kere okuduğum bir şiiriyle, tamamı11 kıtalık Kara Toprak ‘ın en sevdiğim dörtlükleriyle tamamlıyorum:

KARA TOPRAK

Dost dost diye nicesine sarıldım

Benim sadık yarim kara topraktır.

Beyhude dolandım boşa yoruldum

Benim sadık yarim kara topraktır.

Nice güzellere bağlandım kaldım

Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum

Her türlü isteğim topraktan aldım

Benim sadık yarim kara topraktır.

Koyun verdi kuzu verdi süt verdi

Yemek verdi ekmek verdi et verdi

Kazma ile döğmeyince kıt verdi

Benim sadık yarim kara topraktır.

Adem'den bu deme neslim getirdi

Bana türlü türlü meyva yetirdi

Her gün beni tepesinde götürdü

Benim sadık yarim kara topraktır.

Karnın yardım kazmayınanbelinen

Yüzün yırttım tırnağınanelinen

Yine beni karşıladı gülünen

Benim sadık yarim kara topraktır.

İşkence yaptıkça bana gülerdi

Bunda yalan yoktur herkes de gördü

Bir çekirdek verdim dört bostan verdi

Benim sadık yarim kara topraktır.

(…)Bütün kusurumu(zu) toprak gizliyor

Merhem çalıp yaralarım düzlüyor

Kolun açmış yollarımı gözlüyor

Benim sadık yarim kara topraktır.

Her kim ki olursa bu sırra mazhar

Dünyaya bırakır ölmez bir eser

Gün gelir Veysel'i bağrına basar

Benim sadık yarim kara topraktır.

Yazıya son noktayı koyduktan sonra Veysel’den bir fal açmak aklıma geldi. Aşığın 1971’de Yapılan Dostlar Beni Hatırlasınadlı kitabı elimin altındaydı. Veysel’in 50 yıl sonra bizlere tavsiyesi ne mi? İşte bunu Aşık, kitabının 70. sayfasında söylemiş zaten:

KULAK VER SÖZÜME DİNLE

VATANDAŞ

Kulak ver sözüme dinle vatandaş

Uyma lâklâk edip gülüşenlere

Seni meşgul eder işinden eğler

Karışır tembel perişanlara.

Adım at ileri geriye bakma

Bir sağlam iş tut da elden bırakma

Saçma sapan sözler hep delip takma

Allah'ın yardımı çalışanlara.

İleriyi gören geriye bakmaz

İnsanlık yolundan taşraya çıkmaz

Allah cömert amma ekmek bırakmaz

Oturup geçmişi konuşanlara.

Maziye karışmış yıllarda ayda

Onu tekrar etmek sağlamaz fayda

Gören göze ibret vardır herşeyde

Seyret gökyüzünde yarışanlara.

Veysel der kafanı nafile yorma

Dünya fâni deyi çöküp oturma

Adım at ileri avara durma

Yoldaş ol refaha kavuşanlara.

Daha ne söylesin, ömrünü birlik ve beraberliğimize, kültürümüze adamış ama bir büyüğümüzün 50 yıl sonra sözünü tutmayacak mıyız yoksa? Yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı, aşığa da Allah’tangani gani rahmet diliyorum.