Restelli, CNN Türk’e verdiği röportajda, höyükte bir saray yapısı, taht alanı ve tören kalıntıları tespit ettiklerini belirtti. M.Ö. 4400 yılına kadar inilen çalışmalarda, kazıların 100 yıl daha sürebileceği öngörüldüğünü söyledi.
Restelli, yürütülen kazılar ve elde edilen bulgular hakkında şu bilgileri verdi:
“İtalyan ekip 1961’den bu yana burada çalışıyor. Ben 1996’dan beri kazı ekibindeyim. Burada dünyanın bilinen en eski devlet sistemine ait izleri bulduk. Tam anlamıyla bir saray yapısı ortaya çıkarıldı. Kerpiçten yapılmış bu yapı oldukça iyi korunmuş. Duvarlardaki sıva ve freskler orijinal. Bu resimlerde kral, kraliçe veya saray yöneticileri olduğunu düşündüğümüz figürler yer alıyor. Tahtın bulunduğu yeri tespit ettik; arkasında tören ateşi kalıntılarına rastladık.”
Restelli, sarayda bulunan eşyalar arasında dönemin sosyal yapısını yansıtan özel objelere de dikkat çekerek, “Tahtın yanında kral için yapılmış çok özel bir içki kabı bulduk. Şu anda karşılama merkezinde sergileniyor. Sarayın çevresinde yeni yürüyüş yolları ve bilgilendirme panoları oluşturuluyor. Burası ziyaretçiler için çok değerli bir tarih alanı haline gelecek” dedi.
Kazıların halen devam ettiğini belirten Restelli, höyüğün alt tabakalarına inildikçe geçmişin daha eski dönemlerine ulaşıldığını söyledi:
“Şu anda M.Ö. 4400 yılına kadar inebildik ama daha derin katmanlara ulaşmak istiyoruz. Hedefimiz, bu hiyerarşik toplumsal sistemin nasıl başladığını anlamak. Saraydan önce de burası çok önemli bir merkezdi. Ayrıca tepenin çevresinde yerleşim alanlarının ve muhtemelen mezarlıkların da bulunduğunu düşünüyoruz. Burada 65 yıldır çalışıyoruz, ama bu çalışmaların tamamlanması için belki 100-150 yıl daha gerekir. Çünkü binlerce yıllık bir geçmişi adım adım ortaya çıkarıyoruz.”
