Evlat neydi tam olarak; Anne ve baba için evlat, yemeyip yedirilen, giymeyip giydirilen, yokken var edilen, kendi canından kendi kanından olan, fedakârlıkta belli bir sınırı olmayan, var olma nedeni, yaşam mücadelesinin en önemli sebebidir. Kötü bir şey olduğunda, keşke o’nun değil benim başıma gelseydi. Tüm acılar, dediğimiz tek varlıktır. (EVLAT…)
Canından bir parçadır, her şeyindir yani. Doğduktan sonra yaşama amacın olur, hayatın tüm kötülüğüne karşı korursun o’nu savaş açarcasına. Üzüldüğü zaman sende üzülür, sevindiğin de ise, sende sevinirsin. Artık kendin değil, evladın ön plandadır, bu hayatta, evlat Dünya’ya gelir, sen artık onun için yaşarsın ve evlat; bir evren demek benim için, her şeyden öncelikli! Hep de öyle kalacaktır, ölünceye kadar…
Ayakta duracak halin yokken, ayakta duracak nedenlerimiz var bizim. Çünkü biz bir anneyiz - Babayız, evlatlarımız var bizim. Hani derler ya; Önce can sonra canan. Bir kadın anne olduktan sonra o canda canan da yalnızca evlattır. Koparılması mümkün olmayan tek bağ, anne ile evlat arasındaki bağdır. Anne ile evladın, arasında kopan tek bağ ise sadece göbek bağıdır.
Bir çocuk için, annesi ve babası dünyayı temsil eder. Çocuklar, anne ve babalarının bu dünyadaki en büyük hazineleridir. Atatürk’ün de değdi gibi; çocuksuz ev meyvesiz ağaca benzer. Bir kız çocuğu, doğduğu anda, bir anne doğmuş olur. Anne ailenin güneşidir. Bir ailede, o olmazsa orada büyüyen çocuklar, gölgede kalmış meyveler gibi olgunlaşmazlar. Evlat kalbin meyvesidir. Çocuk sevilmez mi? Küçük bir çocuk, paha biçilmez bir rahmettir. Düşünsenize; Minicik bir şey gözlerinin içine bakıyor gülümseyerek, o daha dönmeyen diliyle anne demeye çalışıyor. Bu hayatta bundan daha temiz ve saf bir duygu, olabilir mi?
Şöyle Kİ; Çocuğun anne ve babanın üzerindeki hakkı, iyi bir eğitimden geçer. Çocuklarımız bize ihsan, hürmet ve itaatte adil olmasını istediğimiz gibi, bizlerde, evlatlarımızı kendi zamanımızın adetlerine göre eğitmekte, ısrarcı olmayalım. Çünkü onlar Türk milletinin geleceği, bu günkü çocuklarının doğru görüşü ve yorulmak bilmeyen çalışma azmi ile büyük ve parlak olacaktır. Ne demiş Deniz Celiloğlu; “İsterim ki, her aile benimki gibi çocuklarını her zaman motive etsin, köreltmesin onları.”
Kısacası; Kişinin öldükten sonra geride bıraktığı şeylerin en hayırlısı, kendine dua eden, Salih bir evlattır. Boynunuzda taşıyabileceğiniz en değerli mücevher; Evladınızın kollarıdır… EVLAT; Candır yüreğini yaşatan heyecandır, öpmeye kıyamadığın, koklamaya doyamadığın, sarılıp bir nefeste içinden Çıkaramadığındır! Ve EVLAT; Ciğerparendir, gözünden sakındığın arkasından bakındığın hasretinden yandığın uykusuz gecelerde andığın, içinden hiç çıkarmadığın…
Bir evlat, sahibi olmak insanın hayatındaki en önemli hadiselerden biridir. Ebeveynler, çocuklarını, canlarının bir parçası olarak severler. Bir evlat sahibi olmaya karar vermek, çok önemlidir. Çünkü mesele çocuk doğurmak değil, önemli olan kendilerine, ailelerine, memlekete hayırlı evlat yetiştirmek ve onlara güzel gelecek sunmamızdır…