Yaşam

Herkesin gidebileceği rotalar burada!

Fırat bölgesinin binlerce yıllık kültürel mirası, tarihi güzellikleri ve çok daha fazlası için bu rota tam size göre.

<p> MALATYA KÜLTÜR EVİ</p> <p>Malatya’nın Cumhuriyet Dönemi ve sonrası kültürel yaşamın gelecek nesillere aktarılması amacıyla Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından Fırat Kalkınma Ajansı’nın katkıları ile 2017 yılında açılmış ve ziyaretçilerin hizmetine sunulmuştur. Belediye tarafından oluşturulan “Sanat Sokağı”nda bulunan Kültür Evi, kent mimarisine uygun dizayn edilmiş bir binadır. Çeşitli kültür ve sanat faaliyetlerine de ev sahipliği yapan sokakta Fotoğraf Makinesi Müzesi, Kültürevi ile Çocuk Oyunevi ve Oyuncak Müzesi bulunmaktadır. Malatya kültüründe var olan fakat kaybolmaya yüz tutmuş yaşam tarzlarının, alışkanların, örf, adet ve geleneklerin tekrar hayat bulmasına imkân sağlamak amacıyla açılan “Malatya Kültür Evi” geçmişe ışık tutuyor. Malatya Kültür Evi’nde kültür ve yaşama ait yöresel el işlemeleri, halı dokuma, mutfak–kiler, kayısı odaları, ziyaretçilerine nostalji yaşatıyor. Ayrıca Kemal Sunal ve Ahmet Kaya odalarında, sanatçıların bal mumu heykelleri ve kişisel eşyaları da sergileniyor.</p>

<p> Türkiye’nin radyo tarihine hakkında bilgi sahibi olmak ve nostaljik materyallerle tarihi bir yolcuğa çıkmak isterseniz, İkinci Dünya Savaşı ve Kıbrıs Harekâtı dönemlerinden kalan, radyocuların kullandıkları mikrofonlar ve dinleyicilerin savaşı takip ettikleri radyolar da yer aldığı “Radyo ve Gramofon Müzesi”, Malatya’da yer alıyor. Koleksiyondaki en eski parçalar 1920’ li yıllara tarihleniyor. Logosunda gramofon dinleyen köpek illüstrasyonunun bulunduğu “His Master’s Voice” gramofonları, hepimizin 1970’li yıllara kadar başında oturup “Okul Radyosu”, “Arkası Yarın”, “Radyo Tiyatrosu” gibi programları dinlediğimiz ahşap kasalı Grundig ve Philips marka radyolar müzedeki en nadide eserlerden bazıları.</p>

<p>Tarihi Hükümet Konağı’nın 60 metre güneybatısında bulunan Çarşı’nın 2 adet kuzey-güney, 4 adet ise doğu-batı giriş ve çıkışı vardır. 1928 yılından beri hizmet veren Kapalı Çarşı, günün her saatinde kalabalık ve hareketlidir. Bu tarihi pazar yeri, hemen hemen her çeşit yöresel ürünleri bulabileceğiniz bu tarihi mekânın içinde aynı zamanda Balıkçılar Çarşısı ve Kasaplar Çarşısı da bulunmaktadır. Kadayıf tatlısı ve künefe yapımı için kullanılan tel kadayıfı, özel pişirme saclarında taze olarak üretip satan kadayıfçı dükkânları da yine Kapalı Çarşı içinde bulunmaktadır. Tarihi Kapalı Çarşı’nın güney giriş-çıkış kapısından doğuya doğru uzanan sokakta, kalaycılığın yapıldığı ve bakırın elde işlenerek ürüne dönüştürülüp satıldığı dükkânlar bulunmaktadır. Sağlı sollu olmak üzere bakırcı ve kalaycı dükkânlarının bulunduğu Bakırcılar Çarşısı olarak anılmaktadır. Bu tarihi mekân; eski han ve çarşı kültürünü yansıttığı Elazığ’a yöresel ürünlerin bulunduğu, görülmesi gereken nadir mekânlardan biridir.</p>

<p> Tunceli Müzesi’nin binası 1935-1937 yılları arasında Askeri Kışla binası olarak inşa edilmiş ve 1949 yılına kadar bu amaçla kullanılmış. Binada, o yıllara özgü Alman-Avusturya askeri mimarisinin izleri görünüyor. Daha sonraki yıllarda ise Maliye Bakanlığı tarafından memur lojmanları olarak kullanılırken, müze bu süreçte harap olmuş. 2015 yılında ise bina ani bir kararla Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne, Tunceli Müzesi olarak kullanılmak üzere tahsis edilmiş. 2019 yılına kadar sürdürülen restorasyon çalışmaları sırasında, 1.800 metrekare büyüklüğündeki avlu ve toplam 5 bin 800 metrekare büyüklüğündeki kapalı alanlar elden geçirilmiş. Tunceli Müzesi özellikle Alevilikle ilgili bilgi ve buluntuların paylaşıldığı bölümleri ile dikkat çekiyor. Özellikle bir sema töreninin balmumu heykellerle canlandırıldığı bölüm, derinden etkileyici. Müzede ayrıca Tunceli yöresinde çıkarılmış Paleolitik döneme ait buluntular, Grek döneminden Osmanlı dönemine kadar sikkeler ve Tunceli yöresinin geleneksel yaşamına ait eserler sergileniyor. Ayrıca müzede bölgenin flora ve faunasını yansıtan bölümler de canlandırmalarla hazırlanmış. Tunceli Müzesi’nin envanterinde bin 540 eser mevcut ama sergi alanlarında şu anda 700 civarında eser sergileniyor. Modern müzecilik anlayışını yansıtan zengin bir koleksiyona sahip Tunceli Müzesi’ni Tunceli ziyaretinizde ziyaret etmeyi unutmayın.</p>

<p> Tunceli kent merkezine 80, Ovacık ilçesine de 17 kilometre uzaklıktaki Munzur Gözeleri; Tunceli’nin en önemli turistik merkezlerinden bir tanesi. Munzur ve Mercan Dağları arasında 1.500 metre rakımlı bu bölge, Munzur Irmağı’nın kaynağının bulunduğu yer. 2001 yılından beri “1. Derece Doğal Sit Alanı” olarak belirlenmiş ve yapılaşmaya karşı koruma altına alınmış durumda. Son yıllarda Fırat Kalkınma Ajansı’nın desteği ile yeni düzenlemeler yapılmış ve alışveriş etmek isteyenler için küçük bir çarşı, araçları ile gelenler için de bir park yeri inşa edilmiştir. Doğa tutkunlarının ve fotoğraf meraklılarının da gözdesi olan Munzur Gözeleri’ndeki ziyaretinizi tamamladıktan sonra, Ovacık’ta Turistik restoranda yerel lezzetlerin tadına bakabilirsiniz.</p>

<p>Nehre Nazır Azize Meryem Ana veya Yüksekteki Meryem Ana isimleriyle de bilinen Eskikavak Köyü Manastırı’nın tarihi 14. yüzyıla uzanır. Manastır, eğimli bir arazide inşa edilmiş olması nedeniyle güzel bir manzaraya sahip ve içerisinde haç motifleri üzerinde taş işçiliği örnekleri yer alıyor.</p>