Bu atasözü, iki temel mesaj verir:
1. Davet edildiğimiz yere gitmekten çekinmemeliyiz. Bizi seven ve saygı duyan insanlar bizi davet ettiğinde, onların davetiyle onur duymalı ve katılmalıyız. Bu, sosyalleşme ve ilişkiler kurma arzumuzun bir göstergesidir.
2. Davet edilmediğimiz yere gitmemeli ve orada rahatsızlık vermemeliyiz. Bizi istemeyen veya saygı duymayan insanların ortamında bulunmak hem bize hem de onlara rahatsızlık verir. Bu durum, saygısızlık ve edepsizlik olarak algılanabilir.
Atasözünün tarihçesi:
Atasözünün tam olarak ne zaman ortaya çıktığı bilinmemekle birlikte, yüzyıllardır Türkçede kullanıldığı bilinmektedir. Atasözü, insanların aile, komşuluk ve topluluk yaşamına büyük önem verdiği bir dönemde ortaya çıkmış olabilir. Bu dönemde, saygı ve nezaket temel toplumsal değerler olarak kabul edilmekteydi.
Atasözünün günümüzdeki kullanımı:
Gel Denilen Yere Gitmeye Ar Eyleme, Gelme Denilen Yere Gidip Yerini Dar Eyleme atasözü günümüzde de geçerliliğini korumaktadır. Özellikle sosyal ilişkiler ve davranış kuralları konularında kullanılır. Atasözü, saygılı olmamız ve başkalarının duygularını gözetmemiz gerektiği konusunda bir uyarı niteliği taşır.
Atasözünün benzer anlamlara gelen versiyonları:
- Davetsiz misafir kapıdan kovulur.
- Saygı sevginin temelidir.
- Komşuluk hakkı vardır.
Örnekler:
- Bir arkadaşımızın doğum günü partisine davetliyseniz, gitmeye ar etmemelisiniz.
- Bir komşunuz size yemek davet ettiyse, yemeğin tadını çıkarmalı ve fazla kalmamaya özen göstermelisiniz.
- Bir mağazaya girdiğinizde, orada çalışanlara ve diğer müşterilere saygılı davranmalısınız.
Gel Denilen Yere Gitmeye Ar Eyleme, Gelme Denilen Yere Gidip Yerini Dar Eyleme atasözü, Türk kültüründe önemli bir yere sahiptir ve toplumda saygılı ve kibar bireyler olma bilincini geliştirmeye katkıda bulunur.