M. Duran ÖZKAN: Önce bir deprem ve arkasından bir pandemi süreci yaşadık. Pandemi süreci başladığı zaman Battalgazi belediyesi olarak ne tür tedbirler aldınız ve ne tür çalışmalar yürüttünüz?
Osman GÜDER: Tabi beklemediğimiz bir süreçti. Tüm dünyayı etkisi altına alan, daha öncesinde Çin'de başlayan, fakat başlangıçta sadece Çin'e has bir hastalıkmış gibi genelde dünya tarafından böyle okundu, biz Türkiye'de de öyle okundu. Ama sağlık bakanlığımız hakikaten takdire şayan bir süreci yönetmiş. Biz sonrasında bunun farkına vardık. Öncesinde gerekli tedbirler alınmış. İfade buyurduğunuz gibi Türkiye'mizde 11 Mart'a, Malatya'mızda da 21 Mart'ta ilk vaka görülmüş oldu. O süreçte nasıl ki, Türkiye genelinde Covid-19 ile alakalı bir bilim kurulu oluşturuldu ise, Malatya'mızda da böyle bir kurul oluşturuldu. Battalgazi ilçemizde de kaymakamımız öncülüğünde biz pandemi kurulu oluşturduk. Bu süreçte Kaymakamlıkların, valiliğin alması gereken tedbirler nelerdir? Bunlar konuşuldu. Belediyelerin müdahalesi hangi boyutta, ne şekilde olacak? Bunar konuşuldu. Esas organizasyonu yöneten burada sağlık bakanımızdı. Sağlık bakanımızda Malatya'daki bilgileri alıp, gerek Malatya'da, gerek Ankara'da tüm Türkiye'nin bilgileri okunarak, ne türlü tedbirlerin alınması gerektiği illere bildiriliyordu. Corona ailesinden Covid-19 diye isimlendirilen bir virüs. Bugüne kadar virüs vakalarıyla çok karşılaştık. İşte gribal enfeksiyonlar gibi. Ama güne kadar karşılaşmış olduğumuz viral enfeksiyonlardan farklı olarak diğer enfeksiyondur. Burada taşıyıcı insan, hastalığı birkaç kişiye bulaştırırken, bu safhada yüzlerce ifade edilebilecek bir bulaşma sahası alanı buluyor. Burada birinci öncelik temasları kesmekti. Temaslar kesmek için valiliğimiz tarafından, hükümetimiz tarafından belirli zamanlarda sokağa çıkmayı kısıtlandırdılar. Bu hastalığın yayılmasına büyük oranda engel olundu. Çok önemli tedbirler bir tanesiydi bu. Diğer tedbirler, özelikle taşıyıcı insan olduğu için insan başka insana geçmesini engelleyen, kimine göre etki etmeyen, kimine göre düşük oranda etki eden ama sonrasında kabul edildi ki, maske olayı çok önemli. Biz hem tüm belediyeler olarak kendi bölgemizde, sokağa çıkmak zorunda olan insanlarımıza maske temini sağlamamız gerekiyordu. Tabi o süreçte birçok yerde maske sıkıntısı yaşandı. Bizlerde aynı sıkıntıları yaşadık. Toplumumuzda fırsatçılıkla ilgili davranan insanlar var. Maske fiyatları yüzde 500 artmıştı. O kadar fiyat yükselmesine rağmen, biz fiyatı o gün düşünmedik.Maskeleri temin etmemiz gerekiyordu.Malatya'da maske üretiminin başlaması için, sayın vekilimiz Hakan Kahtalı ile organize sanayi bölgesindeki arkadaşları çağırdık. Maske üretimi yapma gerektiğini söyledik. O arkadaşlara şunu güvencesini verdik, ticari olarak her hangi bir zarara uğradığınız vakit, "biz belediye olarak sizin zararınızı karşılayacağız" şeklinde teminat verdik. Ve zararda etmediler, şuan üretim başladı. Bizim o dönemde günlük 20-25 bin adet maske dağıtımımız oldu. Neden bu rakam yükseldi? Diyecek olursanız şöyle söyleyeyim Battalgazi demek, Malatya demektir. Malatya'nın ticari yerlerinin neredeyse hepsi bizi bölgemizde. Burada bulunan vatandaşların sokağa çıkmak zorunda olması nedeniyle, bizim bu insanlara maske dağıtma zorunluluğumuz ortaya çıkmış oldu. O dönemde gıda ihtiyacı da hasıl oldu. İnsanlar yarınlarını görmedikleri için gıdaları da depolama yoluna gittiler. 14 tane pazar bizim bölgemizde kuruluyordu. Belik marketlere gitmek istemeyen insanlar, pazarlardan ihtiyaçlarını karşılıyorlardı. Haftalık 14 pazarın bizde kuruluyor olması, 10 binlerce insanın o pazarlardan istifade etmesi, ihtiyaçlarını karşılaması, virüsün beklide sevdiği en iyi ortamlardan bir tanesiydi. Burada aldığımız önlemler, burada emniyetten de destek aldık onlara da teşekkür ediyorum. Özellikle pazarlara girişleri kontrol altına aldık. Bir noktadan giriş yaptırdık, diğer noktadan çıkış. Girişlerde bizim zabıta arkadaşlarımız bekliyorlar. Gelen arkadaşa önce bir maske takdim ediliyor ondan sonra o arkadaş, dezenfekte ediliyor. Battalgazi belediyesi olarak çok güzel bir başarı sağladığımıza canı gönülden inanıyorum.
600'ÜN ÜZERİNDE RESMİ KURUMU SÜREKLİ İLAÇLADIK
ÖZKAN: Caddelerin yıkanması, kasap pazarı gibi bazı alanların sizde olması nedeniyle burada hijyen ve ilaçlama çalışmaları gibi faaliyetler yürüttünüz mü?
GÜDER: İnsanların yoğun olarak kullandığı yerlerde ilaçlama çalışması yapmanız ve oradaki mikrobu ortadan kaldırmanız lazım. Örnek olarak taksiler, taksileri bir defa ilaçlamanız gerekiyor. Çünkü orada enfeksiyonu gören insan, başka insana yaymasına sebebiyet verir. Diğer tarafta insanların el ile temas edebileceği çarşı içerisinde nere var ise orayı tabi sokağa çıkma kısıtlaması olduğu vakitlerde ve gün boyu belki gün boyu olmak şartıyla ilaçlamalar yapıldı. Ama insanların genelde yoğun olduğu alanlarda gece çalışmalarımızı yürüttük. Burada 600'ün üzerinde resmi kurumları sürekli ilaçladık. Tabi sadece resmi kurumlar hariç, STK'larımız olsun buraları da ilaçladık. Tabi diğer taraftan sokakların yıkanması gerekiyor. Virüs'ün yayılmasını engelleyecek etmenlerden en önemlisi hijyendir. Malatya'nın çöplerini almanız gerekiyor. Çünkü bunlar enfeksiyon kaynaklarıdır. O süreçte bildiğiniz gibi hükümetimiz, kısmi çalışma olurunu vermişlerdi. Bu çalışmadan dolayı özellikle belediyede de gerek sağlık problemleri olan çalışanlarımıza olsun belki yüzde 30, hatta bazı birimlerde yüzde 50'in üzerinde personel eksiklimiz o süreçte oluştu. O zaman özellikle temizlikte çalışan arkadaşlarımızı motive etmek, belki büyük bir maddi karşılığı olmayacak ama sembolikte olsa gerek gıda yardımları, gerek maaş artırımlarıyla o dönemde personellerimize 8 saatten 16 saate kadar çalıştırmış olduğumuz personelimiz oldu. Normalde 350 kişi ile temizlik işleri yapılırken, o dönemde 70 tane raporlu personelimiz temizlikte çıktı. Haftalık onlara tatil vermeniz gerekiyordu, ortalama günlük 60-70 kişiye günlük izin kullandırıyoruz ama o dönemde o izinlerin hepsini kaldırdık. "Bu hastalığın hepimizi ilgilendirdiğini, bulaşıp bulaşmamasına biz vesile olacağız. Sizin burada göstereceğiniz üstün performans yada kahramanlık, bütün kurumun sağlığını etkileyecek" dedik. Onlarda sağ olsunlar, Allah razı olsun yaptılar ve vatandaşlarımızda bizlere bu süreçte yardımcı oldu. Çok güzel bir süreç yönettiğimize inanıyorum.
ÖZKAN: 65 yaş üzeri vatandaşlar sokağa çıkamıyordu. 65 yaş üzerinde bulunan vatandaşlara yönelik özel bir çalışmanız oldu mu, bir yardım dağıtınız mı?
GÜDER: Hükümetimizin çağrısı üzerine ilde ve ilçelerde vefa deksek gurubu oluşturuldu. Bu süreçte Malatya'mızda özellikle Battalgazi bölgemizde binlerce kişiye yardımlar yapıldı. 65 Yaş üzeri vatandaşlar o süreçte dışarıya çıkamadıkları için kendi ihtiyaçlarını gideremeyecek insanları seçmiş olduk. Sosyal vefa destek gurubunda, bizim sosyal yardımlaşmanın bulunmuş olduğu ilçemize bir yerde diğer kurumlardan da birer ikişer kişi alarak organizasyonu gerçekleştirecek bir ekip oluşturuldu. Bu ekibe günlük binin üzerinde çağrı gitti. Ekibe gelen çağrılar, belediyeleri, diğer birimleri hesaba kattığınızda günlük özellikle ilk gün 10 binin üzerinde bir telefonla karşılaşmış olduk. Bunların ihtiyaçlarına cevap verme hususunda bizim araçlarımız, ekiplerimiz vardı. Arayan vatandaşın neye ihtiyacı var ise o ihtiyaçları karşılanarak o vatandaşa ulaştırılmaya çalışılıyordu. Türkiye genelinde 2 ay sıkı tedbirler alınmış oldu. İlk gündeki çağrı sayısıyla, son gündeki çağrı sayısı yüzde 10'lara kadar düşmüş oldu. Buda insanların ihtiyaçlarının karşılandığı, rutine bindirildiği ve sonuçta da arzulanan bu yükleniciliğin işlevinin amacına ulaştığını görmüş olduk. Biz Battalgazi belediyesi olarak bu pandemi sürecinde yaklaşık olarak 8 bin aileye ulaştık. Hayırsever vatandaşlarımız, devletimizin desteğiyle biz 20 bin aileye yardım dağıtmış olduk. Büyükşehir, Yeşilyurt, Kızılay ve Üniversitenin bir organizasyonu vardı. Evinde bulunup, o gün iftarını yapamayacak düzeyde olan insanlara yemek dağıtıldı. Günde 2700 civarında aileye iftar ve sahur yemeği hazırladık.
PANDEMİ SÜRECİ YATIRIMLARIMIZI ETKİLEDİ
ÖZKAN: Deprem ve hemen arkasında pandemi süreci birçok ihtiyacı da doğurdu. Bu Battalgazi belediyesinin bütçesine olumsuz bir etki yarattı mı?
GÜDER: 2018 özellikle Ağustos ayında Amerikan'ın Türkiye'ye uygulamış olduğu ambargoyu hepimiz yaşadık ve htik. Gün geçtikçe bunların etki alanlarının genişlediğini ve birçok birimi etkilediğini hep birlikte müşade ettik. 2019 Mart seçimlerinde geldiğimizde, önümüzde çok güzel tablo göremedik. Ülkenin ekonomik bir ambargoyla karşı karşıya olması ve yapılacak olan kesintilerin o anda başlamış olması, örnek olarak şunu ifade edelim Nisan 2019 'da bizim cari giderlerimiz 6 milyon iken, biz iller bankasından 2 milyon 800 bin lira para aldık. Bu bütçeyle 2019'u yürütmeye ve yönetmeye çalıştık. Süreç içerisinde tabi belediye olarak nerelerden istifade edebiliriz diye düşündük. Çünkü yeni belediye başkanı olmuşsunuz, sizin yeni vizyon oluşturmanız lazım, projelerle ortaya çıkmanız lazım ve projeleri de vatandaşa söz vermişsiniz. 2019 yılında sadece gerçekleştirmiş olduğumuz belki işlerden bir tanesi özellikle belediye olarak kullanmış olduğumuz kiralık araçları satın alma yoluna gittik. Bununla da o süreçle belediyemizin kasasına ciddi katkı sağladık. Tabi ki deprem ve pandemi sürecini yaşamış olduk. 2020'de biz Battalgazi belediyesi olarak atılım yılı olarak ilan etmiştik. Öyle bir hedef belirlemiştik. Projelerimizi hayata geçireceğiz, insanlarımızı tanıyacağız, yatırımlara başlayacağız. Özellikle Orduzu bölgesinde bir parkın yapılması gerekli, elzem olduğu, Malatya için ihtiyaç olduğunu, Orduzu yolu ile baraj göleti arasına şuan fiziki olarak ta baktığınızda hakikaten insanların oturabileceği, istirahat edebileceği bir mekan. Biz bunun çalışmalarını yaptık. Son aşamaya geldi. İnşallah Çınarpark bölgesini 10 katına çıkaracağız. Mesela hemen başlamamız gereken projelerimizden bir tanesi de buydu. Tabi ekonomik olarak birçok projemizi ötelemiş olduk. Artan bütçenizin bir kısmını pandemiye harcıyorsunuz. Onsan öncesinde Malatya'mızda deprem yaşamış olduk. Dolayısıyla bunlar elbette yatırımlarımız ciddi oranda etkiledi.
ÖZKAN: Emlak vergileri olsun, diğer vergi alanlarında olsun, belediyenin kira gelirleri gib gelirlerinde bu dönemde bir daralma oldu mu? Kaynak sıkıntısı çektiniz mi?
GÜDER: Kira gelirleri, emlak gelirleri ötelenmiş, askıya alınmış oldu. Öncesinde siz vatandaşı bu noktada sıkıştırabiliyordunuz. Tekrar tekrar hatırlatıyordunuz ama bu pandemiden olayı bunlar askıya alındı. Belediyenin artı önemli gelir kaynaklarından bir tanesi yada yatırıma dönüştüreceğiniz gelir kaynağı emlak vergisi ve kiralarımız. Ama bu süreçte biz o gelirleri elde edemeyince bu süreçte sıkıntı yaşamış olduk. Hala aynı sıkıntıyı da yaşamaya devam ediyoruz.
ÖZKAN: Bu süreçte merkezi idare, pandemi ile depremle mücadele anlamında size ek bir ödenek gönderdi mi?
GÜDER: Depremle mücadele anlamında hükümet belediyelerden ziyade vatandaşa direk olarak yardımlarda ve çalışmalarda bulundular.
ÖZKAN: Bu süreçte Battalgazi belediyesi; Büyükşehir, Yeşilyurt belediyeleri ile koordinasyon eksikliği oldu mu? Belediyeler ile uyum içerisinde çalıştınız mı?
GÜDER: Kesinlikle problem olmadı. Özellikle büyükşehir belediyesi organizasyon açısından arkadaşlarla sürekli olarak istişare halindeydik. Gerektikçe, büyükşehir belediye başkanımız ile bir araya geldik. Depremi ciddi oranda hisseden ilçelerden bir tanesi Battalgazi. Yeşilyurt'u bizim gibi ilçeler ile kıyasladığında çok az bir sıkıntıyla, az bir hasarla karşı karşıya kaldı. Gerek valimiz, gerek kaymakamımız, gerek büyükşehir belediye başkanımız olsun sürekli istişare halinde olarak bu süreci götürdük.
ÖZKAN: İkinci bir salgının ortaya çıkma durumu sağlık bakanı tarafından konuşuluyor. İkinci bir salgına Battalgazi belediyesi hazırlıklı mı?
GÜDER: Hiç tanımadığımız bir düşmanı veya bir nesneyi herkesin tanımış olduğu kadar bizde tanımış olduk. Bilim kurulunda bulunan profesörlerin ifadesi başlangıçta şu idi; "sizde hastalık yok ise, maske takmanıza gerek yok" ama sonrasında geldiğimiz noktada şunu öğrendik, kesinlikle maskesiz dolaşılmaması gerektiği noktasına gelmiş olduk. Bu yönüyle hastalığı herkesin tanıdığı kadar tanımış olduk. Bundan sonra almamız gereken tedbirler zaten hijyense, bu boyutla bir sıkıntımız yok. Sosyal mesafe dediğinizde vatandaşımız bu noktada bilinçlenmiş durumda. Maske ile insanların sokaklara çıkması lazım. Umarız ikinci bir dalga oluşmaz. İkinci dalga oluşurken de, hastalık yapma kapasitesini yitirmiş olarak o şekle girmiş olur. İlk dalga da yaşamış olduğumuz sıkıntıları yaşamayacağız diye düşünüyorum.
ÖZKAN: Sivil toplum kuruluşları ile belediyeler arasında bu süreçte çalışmalar oldu mu? STK'ların şöyle bir özelliği var, iş adamlarından oluşan STK'lar, birde yardım hizmet götüren STK'lar var. Bu iki gurubu değerlendirirseniz, özellikle iş adamları bu konuda yardım faaliyetleri yaptılar mı, belediye ile irtibata geçtiler mi?
GÜDER: Özellikle daha önceki dönemde vatandaşlara yardım eden sivil toplum örgütleri, iş adamlarından bahsedeyim, Battalgazi belediyesi üzerinden gereken desteği biz bulamadık. Zaman zaman konuştuğumuz iş adamlarıyla, 'kendilerinin iş yerlerine istihdam ettiklerini, yeteri kadar çalışamadıklarını, 1-2 ay içerisinde ciddi boyutta etkilendiklerini' ifade ettiler. Bizde onları o mazeretlerini biraz makul görmüş olduk.
ÖZKAN: Ticaret Sanayi odası, ticaret borsası gibi kurumlar var, bunlar belediye üzerinden yardım dağıtalım gibi bir çaba içerisine girdiler mi? Bu kurumlardan yardım aldınız mı? İstanbul, Ankara gibi şehirlerde böyle destek verildiğini duyduk? Malatya'da böyle bir durum söz konusu oldu mu?
GÜDER:Malatya'da gerçeği söylemek gerekirse o insanlardan gereken desteği alamadık. Almak isterdik, kesinlikle ihtiyaç var. Şunu söyledik; Battalgazi bölgesinde yapmış olduğumuz tespitler sonucunda kol kuvvetiyle gündelikli çalışan insan sayısının çok fazla olduğunu gördük, biliyorduk. O gün evine ekmek götüren insan, bugün evine götüremez oldu. Yaşamsal fonksiyonlarını icra edecek, karşılayamaz duruma geldi. Bir hafta, on gün, bir ay sonra. Bu kadar ihtiyacın hasıl olmuş olduğu bir dönemde, biz biraz daha zenginimize kendi kaynakları içerisinde olan fakirin hakkını biraz düşünmelerini isterdik. Ama herhalde onlarda kendi imkanları ölçüsünde burada sorun sıkıntı yaşadılar. Biz ona inanıyoruz. Belki belediye üzerinden olmasa da diğer yönüyle desteklerini gerçekleştirmişlerdir. Ülke olarak biz bu tür dönemlerde çok güzel sınavlar veriyoruz. Çünkü bizim geleneğimizde, evinde bir şey piştiğinde komşusuyla paylaşma var. Mahallelerimizde sosyal dayanışmanın örneğini yapıyorlar. Gittiğimizde farklı kuruluşlar, STK'lar olsun, bazı iş adamlarının yardım dağıtıklarını duyduk.
ÖZKAN: Bugün geriye dönüp baktığınızda Battalgazi'de ki her vatandaş pandemi sürecinde belediyeye ulaşabildi diyebiliyor musunuz? Vicdanen rahat mısınız, herkese ulaştık diyebiliyor musunuz?
GÜDER: Belki belediye olarak her vatandaşa ulaşma imkanımız olmayabilir. Ama şunu iddia edebilirim, ihtiyacı olan insanlar gerek belediyemiz, gerek diğer kurumlarımız olsun bunlara kesinlikle ulaşmışlardır. Artık vatandaşımız kime, ne şekilde ulaşabileceğini çok iyi biliyor. Arayıp da bizlere ulaşamayan bir vatandaş yoktur diye düşünüyorum.
İMKANLAR OLURSA GERÇEKTEN HİZMET SEKTÖRÜNDE ÇALIŞA BİLECEK İNSANLARA İHTİYACIMIZ VAR
ÖZKAN: Bu süreçte yeni ihtiyaçlar ortaya çıktı. Biraz önce sizde saydınız çöp toplama, hijyen konusunda insan gücüne biraz daha ihtiyaç oldu. Siz istihdam alanında bir şey yapmak istiyor musunuz?
GÜDER: Vatandaşlarımızda zaman zaman şöyle bir anlayış var, 'sürekli istedikleri adamları alıyorlar' diye samimiyetle söyleyeyim, geldiğimiz günden beri belediye olanaklarından dolayı almış olduğumuz bir vatandaşımız yoktur. Ama belediyemizin şirketleri var. Özellikle iş gücü hususunda iş gücüne ihtiyacımız var. Daha önceki dönemlerde belediyelerimiz birkaç yıldır TYÇP üzerinden istihdamlarını gerçekleştiriyorlardı. Belirli bir süre çalıştırılıyordu, bu sosyal destekli bir projeydi. Bizde şuan iki tane şirketimiz var, biri MORMAŞ, Diğeri Battalgazi inşaat şirketi. Bunlar üzerinden şuana kadar çalıştırmış olduğumuz vatandaşları o şirketler üzerinden İŞKUR destekli alımlarımızı gerçekleştiriyoruz. Zaten ihtiyacımız yol asfalt, park bahçeler veya temizlik. Örneğin daha öncesinde yol asfaltta çalışmış işte tecrübesi olan arkadaşlarımızı burada biraz öncelik veriyoruz. Belediye olarak bu ay 3 milyon 600 bin lira iller bankasından gelen para var. Bizim cari 6 milyon giderimiz var. Belki ihtiyacımız var, hakikaten böyle el kuvvetiyle, iş gücüyle yapacağımız hizmetlerde eksiğimiz var. Ama burada giderimiz çok fazla, gelirimiz çok az. Zaman zaman dediğim gibi bunları İŞKUR üzerinden hizmet alımı şeklinde sağlıyoruz. Tabi bunlar geçici pansumanlar. Ama yarın imkanlar olursa gerçekten bu hizmet sektöründe çalışa bilecek insanlara ihtiyacımız var.
ÖZKAN: Bu süreçte Çocuklara, kadınlara, 65 yaş üzerindeki vatandaşlara yönelik neler yaptınız?
GÜDER: Çocuklara özellikle evlerinde hoş vakit geçirebilecekleri oyuncaklar, hikayeler olsun onlarla onlara ulaşmaya çalıştık. En azından biraz evde iyi vakit geçirmelerine çalıştık. 18-20 yaş arasına yönelik ise, Bu süreçte 12. Sınıflara jest olsun diye 4 bin 500 civarında powerbank dağıtık. Kadınlara yönelik, bizim kadın kooperatifimiz vardı. Bu kooperatifimiz, kadınlara yönelik çalışmalarla alakalı evleri ziyaret ederek o noktada bilgilendirmede bulundular. Orada amacımız kadınları aktif, sosyal hayatın içerisinde yer almalarını sağlamak. İnşallah yakında kadın kooperatifimizi açacağız. Onların işlevlerini orada açıklayacağız. 65 yaş üzerine ise, bizim engelsiz yaşam merkezimiz var. O engelsiz yaşam merkezinde psikolojik danışmanlarımız var. O psikolojik danışmanlarımızla ihtiyaç hasıl olan yerlere yönelik çalışmamız oldu. Evlerinde bakıma ihtiyacı olanlara yönelik de, evlerinin temizlenmesi, evlerini ihtiyaçları karşılanması olsun desteklerimiz oldu. 65 yaş üzeri evden çıkamadığı için biz sürekli olarak onlarla irtibat halindeydik. İhtiyaçları karşılanması, doktora götürülmesi noktasında her nevi hizmet verdik.
Yorum yazarak Malatya Söz Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Malatya Söz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Malatya Söz editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Malatya Söz değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Malatya Söz Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Malatya Söz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Malatya Söz editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Malatya Söz değil haberi geçen ajanstır.