Toblerone davası, İsveç Sosyal Demokrat Partisi'nin eski Genel Sekreteri Mona Sahlin'in, devletin kendisine tahsis ettiği kredi kartıyla Toblerone marka bir çikolata alması nedeniyle açılan yolsuzluk davasıdır.
Davanın başlangıcı, 2002 yılında İsveç'in en büyük gazetelerinden Expressen'de yayınlanan bir habere dayanır. Haberde, Sahlin'in, 1999 yılında, İsveç'in başkenti Stockholm'de düzenlenen bir boks müsabakasına giderken, devlete ait kredi kartıyla Toblerone marka bir çikolata aldığı iddia ediliyordu.
Haberin ardından, İsveç Adalet Bakanlığı, Sahlin hakkında soruşturma başlatılmasına karar verdi. Soruşturma sonucunda, Sahlin'in, devlete ait kredi kartıyla Toblerone'un yanı sıra, kıyafet, araba kiralama ve özel yurt dışı seyahatleri gibi harcamalar yaptığı ortaya çıktı.
Sahlin, yaptığı harcamaların "bir anlık dalgınlık sonucu" gerçekleştiğini ve "Hazine'ye zarar vermek gibi bir amacı olmadığını" savundu. Ancak, İsveç Adalet Bakanlığı, Sahlin'in iddialarını kabul etmedi ve hakkında dava açılmasına karar verdi.
2004 yılında görülen davada, Sahlin, yolsuzluk suçundan beraat etti. Ancak, mahkeme, Sahlin'in "kamu malını kötüye kullandığı" gerekçesiyle, devlete 23.000 İsveç Kronu (yaklaşık 2.500 ABD Doları) ödemesine hükmetti.
Toblerone davası, İsveç'te büyük bir kamuoyu tartışmasına yol açtı. Dava, kamuoyunun siyasilerin yolsuzluk konusundaki hassasiyetini gözler önüne serdi.
Davanın bir diğer önemli sonucu da, İsveç'te kamu malının kullanımına ilişkin düzenlemelerin sıkılaştırılması oldu.