Bu dönemdeki yağışların fungal hastalıkların (yaprak delen-çil) artmasına sebebiyet vereceğini kaydeden Çiçek, zirai mücadelenin önemine dikkat çekti.
Çiçek, açıklamalarının devamında dolu yağışları üzerinde durarak,
“Dolu yağışları hem kalite hem verim kaybına sebebiyet veriyor. Geçtiğimiz günlerde Akçadağ, Doğanşehir, kısmen Kuluncak tarafında benzer dolu yağışları söz konusu oldu.”
Diye konuştu.

Malatya’da başta Doğanşehir olmak üzere etkili olan dolu yağışının kayısıya etkisini de değerlendiren Çiçek,
“Dünkü yağan yağışlarla ilgili saha çamur olduğu için henüz tespitine gidilemedi. Zarar eşiği nedir bilmiyoruz.”
İfadelerine yer verdi.

SADECE KAYISI DEĞİL, BİRÇOK MEYVE İÇİN AYNI RİSK VAR!
Yağışların, doluyu tetiklediği için kalite ve verim düşüklüğüne neden olacağına dikkat çeken Çiçek,
“ Bu sadece kayısıya mahsus değil, bu günlerde özellikle hububat alanlarında, buğday alanlarında, diğer meyvelerde; elma, üzüm, armutta, kirazda dolu yağışları ciddi hasarlara sebebiyet verir. Fungal hastalıkların da artmasına sebebiyet verir.”
vurgusunda bulundu.

“EKONOMİK ZARAR EŞİĞİNİN ÜZERİNDE ZARAR”
Sözlerinin devamında çil hastalığı ile mücadelede çiftçilere ne yapılması gerektiğini söyleyen Çiçek, şöyle devam etti:
“Hastalıkların mücadelesi mümkün. Bu dönemlerde hububat alanlarında sarı pas dediğimiz hastalıklar var. Sadece doğru zamanda doğru ilaçlama gerekiyor. Yani daha önce bir defa yapılan uygulamayı ‘ben yaptım’ demekle olmuyor. Yağışlar devam ettiği sürece; etmen orada mevcut olduğu için ortam bulunca tekrar ekonomik zarar eşiğinin üzerinde zarar verebiliyor. Bu nedenle de zirai mücadeleyi devam ettirmek gerekiyor. Bölgemizde tedavisi bilinmeyen hastalık yok. Yeter ki doğru zamanda doğru mücadele yapmış olalım.”

Muhabir: Yusuf Durdu