Hani, Benim Emeğim Nerede?

Kayısı. Malatya ekonomisinin bel direği. Malatya ekonomisine yılda 500- 700 milyon lira arasında katkı sağlayan emsalsiz bir meyve.

Dünya yaş Kayısı ihtiyacının yüzde 22'sini, kuru Kayısı ihtiyacının yüzde 85'lere varan miktarını karşılayan bir nimet.

Ağızdan tüketildiğinde vücuda faydaları saymakla bitmeyen, bir çok yararı da tıbbi olarak kanıtlanmış ve belgelenmiş nadide bir varlık. İlaç ve kozmetik alanında yeri doldurulamayacak kadar önemli, sanayide de önemli bir yere sahip nadide bir meyve.

Ekonomik anlamda, sağlık anlamında ve sanayi boyutuyla yeri doldurulamayacak ve yer yüzünde Malatya'ya mal olmuş bu değerli meyve hak ettiği değeri ne yazık ki görememektedir.

Kayısının bu kadar değersizleştirilmesinin bir çok nedeni var.

Devlet desteğinin olmaması en önemli sebeplerin en başında gelmektedir. Üreticiye üretim desteği verilmemesi, Kayısının Ulusal ve Uluslararası arenada tanıtımına ve pazarlamasına el atılmaması Kayısıyı değersizleştiren ve hak ettiği yere getirmeyen en önemli nedendir. Bahse konu desteklerin verilmediği gibi üstüne üstlük bir de köstek olunması da cabası. Kayısı sezonu gelip çattığında devletin yetkili kurumları başlarlar yaygaraya, " bu sezon rekolte çok yüksek, Kayısıda kalite kaybı var, tüccarların ambarları Kayısı dolu" gibi gerçek dışı ve hiç bir çalışmaya dayanmayan, masa başında yapılan açıklamalar ile Kayısıyı ayaklar altına atarlar. Bu tür açıklamalar tamamen tüccarların ekmeğine yağ süren, tüccara hizmet eden ve gerçek üreticiyi üç beş tüccarın insafına terk eden, kısacası devlet ağzıyla tüccarı koruyup kollarken, üreticiyi kendi kaderiyle baş başa bırakan talihsiz açıklamalardır.

Diğer taraftan Kayısı sigortalama işleminde de yine, bir devlet kuruluşu olan TARSİM, afet dönemlerinde çiftçinin zararını karşılamak yerine Sudan bahanelerle ve Yeni yeni adını duyduğumuz doğa olaylarını bahane ederek çiftçiye ödeme yapmamak için kaptan kaba girmektedir.

Bütün bu olumsuz gelişmeler karşısında biçare duruma düşen üreticiler her yıl daha da fakirleşmekte, daha çok geleceklerinde kaygı duymaktadırlar.

Üretim girdileri her yıl artmakta.

Kayısı fiyatları devlet ağzıyla yapılan spekülatif açıklamalarla hep geriye gitmektedir.

Ürün maliyeti bu kadar ağır olmasına rağmen, elinde tutan bir devletin yok, sezon sonunda ürününü kaldırdığında devlet destekli tüccar karşısında gözünü yum elini aç ne fiyat lütfederse ürününü teslim et.

Şimdi otur gelirini giderini hesapla.

Masraf 10

Gelir 5

Sonuç :kazanç yok, borç çok, borçlarını ödeyebilmek için ya traktörünü satacaksın, ya ineğini ya da dananı. Çünkü köylü milleti namusludur, onurludur, borçlu yaşamaktansa aç yatmayı yeğ tutar.

Sat elinde avcundakini öde borcunu, geleceğe Allah Kerim.

Ya, bir yıl boyunca verdiğim emeğim nerede?