Yaşım elliyi geçti.
Lise yıllarım, saçlar gür, geniş paçalı pantolon, kanımız dikine akıyor.
İşte o yıllarda, o zamanki adıyla birinci ligde maçların TRT radyolarında canlı olarak yayınlandığı, ilden ile bağlantı yapılan günlerde namağlup olarak birinci lige çıkan şanlı Malatya Spor, okulda ( liseyi Adana'da okudum ) arkadaşlarıma karşı havamı attığım tek gurur kaynağımdı.
Tabii ki yalnız benim değil, tüm Malatyalıların gurur kaynağıydı.
Carlos'ları, Eder'leri, Ünal'ları, Levent'leri, Feyzullah'ları, Eren'leri ve daha nicelerini kadrosunda bulunduran Malatya Sporumuz, deyim yerindeyse ligin tozunu attırıyor, üç büyüklerin korkulu rüyası olmuş ligi üçüncü sırada bitirerek UEFA kupasına katılmaya hak kazanmıştı.
İşte o zamanlar Malatya Sporumuz dosta düşmana Malatya'yı tanıtmış, dünyaya Malatya'nın adını duyurmuştu. O zamanlar bu günkü gibi yaygın olmayan yalnızca TRT'de yapılan spor programında yorumcular hep Malatya Sporu dolayısı ile de Malatya'yı konuşur olmuştu. Herkes tanımıştı Malatya'yı, maç günleri şehre gelen konuklar Malatyayı gezip daha iyi tanımaya çalışıyor, esnafında alış veriş yapıyor, yani Malatya hem turizm alanında hem de ekonomik anlamda gücüne güç katıyordu. Yani Malatya Sporun birinci ligde kaldığı sürede Malatya'nın tanıtımına ve ekonomisine yaptığı katkıyı, ne Kernek ismi, ne Beydağı ismi, ne Beylerderesi ismi, ne Orduzu Pınarbaşı ismi, ne de dünyaca ünlü Kayısımız yeterince verememişti.
İşte şimdi yıllarca hasret kaldığımız o şaşaalı günlerin yine kapısına dayandık. Yeni Malatya Sporumuz 32 haftalık mücadelenin sonunda Doğunun başkenti Malatya'yı ve Malatyalıyı yine o kapının eşiğine getirdi.
Önümüzde bu kenti yine o devler arenasına katacak çok önemli bir doksan dakika var, Bolu Spor maçı.
Pazar günü, bu takımı lig toplamının yarısında fazla süresini lider olarak getiren, aynı yönetim, aynı teknik ekip, aynı futbolcular ve aynı taraftarlarla bu zorlu doksan dakikada yine bir yumruk halinde, yine aynı güven ve inançla üç puanı alarak bu kenti ve bu takımı hak ettiği lige çıkaralım.
Özellikle bu takıma gönül vermiş gerçek taraftarlara bu yaşamsal doksan dakikada önemli görev düşüyor. Her takımda yaşanabilecek sorunları bir kenara bırakarak, içlerinde bulunan art niyetli sahte taraftarları bir kenarda tutarak bu takıma ve bu kente sahip çıkmanın tam zamanıdır.
Bu gün gerçek taraftarın kendini gösterme günüdür.
Bu gün bu şehrin hak ettiği yere yükselme günüdür.
Bu gün " BİZLER İNANDIK SİZ DE İNANIN" deme günüdür.
Tüm taraftarlarda ve Malatyalılarda son isteğim, sevinç gösterilerinde ölçülü ve dikkatli davranarak, hiç kimsenin burnunun kanamasına meydan vermemeye özen gösterin.
Çünkü ben Pazar günü saat 19.00'da tur atacağımızdan eminim.