Dünya Kadınlar Günü’nün kökleri, işçi hakları hareketlerine dayanıyor ve 8 Mart Birleşmiş Milletler tarafından da Dünya Kadınlar Günü olarak kabul ediliyor. Bu gün neredeyse tüm dünyada ses getiren eylemlere sahne olan 8 Mart’ın tohumları 1908 yılında, New York’ta 15 bin çalışan kadının daha kısa mesai süreleri, daha yüksek maaş ve seçme hakkı talep edilmesiyle atılmıştı. Bir yıl sonra Amerika Sosyalist Parti 8 Mart’ı Ulusal Kadınlar Günü ilan etmişti. Bu özel günü uluslararası hale getirme fikrini ortaya atan ilk kişi ise ( Clara Zetkin’di.)
Daha uygar ve sağlıklı bir toplum için kadınlara her zaman ihtiyaç vardır. Kadınlara verilmiş bu güzel güne saygı duymalı ve onlara sadece bir günle değil, her zaman hatırlamalıyız… Kadınlar insanlığın devamı için olmazsa olmazdır. En büyük dertlerin dertlisi, en büyük mutlulukların ardındaki kahramandır.
“Güzel bir kadın göze, iyi bir kadın da kalbe hoş görünür, birincisi pırlanta, ikincisi hazinedir.” Demiş (Napoleon) Her kadın bir hayattır asalında. Çünkü hayatın içinde olan her şey ancak kadınlar olduğunda anlam kazanıyor.
Bir kadının güzelliği, giydiği kıyafetlerde, taşıdığı figürde veya saçını taramasında değildir. Kadın nazlıdır, kadın saklıdır, kadın ulaşılması zor olandır… Ve tüm kadınlar bu yüzden özeldir. Kadın mutluysa güzelleşir, güzelleştikçe mutlu olur, mutlu olunca güzel sever, güzel sevince de sen mutlu Olursun. Aşkta, sevgide görselliği ön planda tutanlara gönderiyorum, yukarıdaki sözümü… Unutmayalım ki; Güzellik gelip geçici, insanlık kalıcıdır…
Kadının güzelliklerinden biri, belki de başta geleni kalbinin derinliklerinden çıkıp gelen şefkatidir. Onlar şefkat kahramanlarıdır. Güçlü bir ruha ve yaradılışa sahiptirler. Hiçbir erkek onlara bu hususta yetişemez. Kişiye imandan sonra verilen şeylerin en hayırlısı Saliha kadındır. Kadın olmak çok zor bir iştir çünkü erkeklerle uğraşmak zorundadırlar. “ Kadın güçlüdür aslında. Hatta erkeklerden çok daha güçlüdür; Ama kadın ister ki, erkeğin gücü kendisine huzur versin.” Her kadın, “dünyadaki tek kadın, oymuş gibi hissettiren bir erkekle yaşlanmak ister.”
Şöyle ki; Bir kadın önce anlaşılmak ister. Karşındaki insan her halükarda hislerini, duygularını ve korkularını anlayabilmelidir. Eğer bir adam bir kadını anlayamıyorsa, o kadın o ilişkiden fazlasıyla yıpranacaktır. Örneğin; Saçları yerine gururuyla oynarsan ayakta tutmak yerine ayakta uyutursan, o sana dualar ederken sen başkalarıyla oyalanırsan, o sana körken, sen ona nankör olursan incinir kadın. Ve bir kadın ne kadar severse sevsin, onu yıpratan şeylerden mutlaka bir gün uzaklaşacaktır…
Kısacası; Zordur kadın olmak! Kalbi kırılır, Umudu kırılır, Kolu kanadı kırılır, incinir. Ancak bütün parçaları yine kadın toparlar. Hep tek parça ve ayaktadır, Toparladığı yüreğinde çok şeyler taşır, Bütün kırıklara inat… Her şeyi görmüş ve yaşamış kadın, güçlü bir kadındır.
Bizi biz yapma hedefinde yüreklerindeki sevgi ve şefkati hiçbir karşılık beklemeden veren tüm annelerimizi ve kadınlarımızı en kalbi duygularla selamlıyor, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum…
Sağlık, mutluluk ve başarılar dileğiyle sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum!