Reklam cümlesiydi “kirlenmek güzeldir” diyordu.
Doğru muydu bu, kirlenmek güzel olabilir miydi veya bir deterjan markasının ne kadar iyi temizlediğini anlatmak için böyle bir cümle kurmak etik miydi?
Kirleneni temizleyen bir deterjan markası, beyazlar daha beyaz, renkliler daha renkli, öyle mi?
Hadi bunu hesap gününe uyarlayalım; dünyevi anlamda hukuk önünde hesap, uhrevi anlamda kaçınılmaz hesap!
Bu durumda kirlenmenin içeriği değişmiş olacak. Bu kirlenmeyi temizleyecek bir şey var mı, olabilir mi? Mesela dünyada adamını bularak yırtıp ceza almaktan kurtulmak temizlenmek midir yoksa daha çok kirlenmek ve kiri daha çok kişiye bulaştırmak mıdır? Uhrevi hesap anında “aslında bu kirlenmeyi ben istemedim, beni buna şu kişiler zorladı, mecbur etti, teşvik etti, asıl suçlu onlar” denilirse kir o kişinin üzerinden kalkıp kişinin suçladığı kişilere geçer mi? Hayır, aksine onun kiri eksilmez, onu teşvik edenler de o oranda kirlenmiş olarak hesap alanına gelir. Hesap günü hiçbir iltimas olmaz. Yoksa hesap günü, ayette de ifade edildiği gibi uzak mı görülüyor? Böyleyse de çok tehlikeli, çünkü hesabı uzak görmek inkârın bir başka yüzüdür?
Öncelik kirlenmemektir. Ola ki kirlendi kişi, kararlı bir şekilde tövbe etmesi, o kirleten işlerden vaz geçmesi, iyilik yoluna girmesi gerekir. O ana kadar yaptığı yanlış işlerin kendisine bulaştırdığı kirlerden, kirlerin kokusundan arınabilmesi mümkün olabilir. Kesin tövbe ve iyilik yolunda istikrarlı yürüyüş dışında insana bulaşan kiri giderecek bir deterjan yok. Ve aslında kirlenmenin hiçbir çeşidi güzel olamaz ancak emek mesela çalışmanın sebep olduğu kiri pası güzelleştirir. Mesela kömür veya başka bir madende, çamurlu işlerde, tarlada bağda bahçede ve saire çalışırken elbiseye bulaşan kir, pas, çamur emek rengindedir ve huşu veren bir güzellik yansıtır. Lakin rüşvet, iltimas, ötekinin hakkını gasp, topluma hastalık yayma ameliyeleri, uyuşturucu gibi işlerle insana yapışan kiri hiçbir deterjan temizleyemez, kimse onları aklayamaz; belki aklamak için yetki kullanan olur fakat o kişi ve aklamaya çalışanların hepsi kirlidir ve hesap meydanına kirli olarak gider!
Kirlendim ama hesap soran kimse olmadı, kimseye hesap vermedim, hesap sorma cüretini gösteren çıkmadı diyenler olabilir. Kirlenmenin getirdiği yükü sırtında taşırken haz, hız ve mutluluk fotoğrafları verebilirler. Sonraki nesillerine kirli para, kirli mal, kirli mekânlar bırakmayı tercih edebilirler. Çocukları kirli paranın içinde mutluluk pozları versin isteyebilirler. Onlara bakan mazlum ve mağdur kişilerden onlara özenen de çıkabilir; “baksana adam her türlü pisliği yaptı, hesap soran olmadı, kirli de olsa bıraktığı birikimiyle çocukları mutlu” diyenler de olabilir.
Acaba öyle midir? Geride kalanlar mutlu ve bırakıp giden huzurlu mudur? Kaç nesil sonra ismi unutulacakken, isim ve birikim yapma pahasına kirlenmeyi göze alanlar nereye koşuyorlar? Evlerinde sürekli olarak “kirlenmek güzeldir” diyen reklamı mı izliyorlar, ev halkına izletiyorlar?
Bir kişi kendisi kirlenerek, ailesini bu kire bulaştırır. Bir yönetici hem yönettiği yeri kirletir, hem kendisini, hem ailesini; nafakasını kirleten kişi iyidir diyebilir miyiz veya “kirlenmek güzeldir, devam et” denebilir mi? Onun kirlettiği aile, şirket, kurum topyekûn ülkeye kir akıtmaz mı? Kirlenen kişileri seçen seçmen de kirlenmekten nasibini almaz mı? Kirlenmenin çarpanı memlekete neye mal olur diye sormak gerekmez mi? Mesela rüşvet kirletir ve ülkenin ortak gelirini yok edecek aşamaya gelebilir. Kirli işleri birlikte yürütecek ekipler oluşturmak, kirlenmeyi memleket sathına yayar. Her şeyi bildiğini iddia edip kimseyi dinlememek, yağcı kişileri çevresine toplamak kirlenmeyi besler. Ölçüyü tartıyı şaşırmak, adaletsiz davranmak kirlenmeyi arttırır.
Hiçbir şeyi görmedik diyelim ama mesela bir yere başkan, genel müdür ve saire olanlar, kimin parasıyla yol boyu panoları doldurarak, kendi şahıslarının reklamını yapıyorlar, makam arabalarını her geçen gün daha lüks hale getirirken kimin parasını kullanıyorlar? Makam araçlarıyla gittikleri yerlerde, onları beklerkenmakam araçları neden çalışmaya, yakıt yakmaya devam ediyor, bu arada harcanan para kimin? Yoksa bu yapılanları bir kirlenme olarak görmüyorlar mı? Vatandaşın konuştuğu diğer konulara, meselelere girmiyorum. Sahi kirlenmek nedir acaba? Her yanlıştan kendilerine göre ustaca sıyrılanlar kirlenmeyi nasıl tarif ediyor?
Yoksa bu tür meselelere girmeyelim, kirlenen kirlensin mi diyelim?
Veya reklam cümlesini tekrarlayıp “kirlenmek güzel” midir diyelim?
Ya da teker teker, dillere düşen kirlenmelerin hikâyelerini yazıp tarihin hükmüne mi bırakalım? Çözüm olur mu? Yoksa tek çözüm yüreğinde; temiz olmanın, temiz kalmanın, insan kalmanın güzelliğini oturtan insanların çoğalması ve desteklenmeleri mi?
Bu arada hesap gününe dair söyleyeceğimiz fazla bir şey olmaz zira ondan kaçış yok!