Malatya Anadolu Kitap ve Kültür Fuarımızın 6. Açılışını 05 Mayıs/Cuma günü başlatıp, 14 Mayıs/Pazar günü sonlandıracağız. Sonlandıracağız derken fuar boyunca kitapevlerinin, fuar sergi alanında sergiledikleri kitapların sergilemelerini sonlandıracağız.
Oysa yaşam boyu en iyi, en kalıcı arkadaşlarımızın kitap ve kitaplar üzerinden yaptığımız söyleşilerle sürdürdüğümüz arkadaşlarımız olduğunu ayrıca söylemek istiyorum.
Peki, kitaplarla kurduğumuz, ya da kuracağımız bu ilişkiyi yaşam boyu nasıl sürdürebiliriz? Bunun bir yolu yöntemi olmalı. Öyle ya, silah icat oldu mertlik bozuldu deyip, mertliği elden mi bırakacağız?
İşte ‘Kitap Fuarları’ bu ilişkiyi sürdürmemizin başlıca araçlarından, hem de en önemli araçlarından biri olduğunu düşünüyorum. Ve Malatya olarak, 6. Gerçekleştireceğimiz kitap fuarımızı her geçen yıl, kitapların sergilenmesinden tutun da, yazarlarla kurulan ilişkilerle, söyleşilerle olsun, birinden diğerine zenginleştirerek yolumuza devam ediyoruz. Bu yükün ‘hamallığını!’ üstlenen Sabri Akın ve ekibindeki arkadaşlarımıza bize sundukları bu hizmetler için teşekkür ediyorum. Ya bizler ne yapıyoruz, neler yapmalıyız?
Hastalığın tedavisinde teşhis önemli. Önemli olmasına önemli ama bundan da önemlisi, hastalığa yakalanmamak için alacağımız önlemlerin önemli olduğunu düşünüyorum.
Çağımızın en belirgin hastalığı insani ilişkilerimiz. Teşhisimizi koyalım. Eskilerde böyle miydi? Mahalle, hısım, dost, arkadaş, yarenlerle iyi ve kötü günlerde kurduğumuz ilişki öylesine güçlü, öylesine kuvvetliydi ki, hayatımızın her bir alanını zenginleştiriyor, kucaklaştırıyor, çocuklarımıza ve torunlarımıza davranış kodlarımızı aktarıyorduk. Peki, ne oldu bize, bizlere?
Önce insanlar olarak modernite’yi icat ettik. Sonra icat ettiğimiz modernite’nin esiri olduk. Ürettiğimiz eşyalarımız, nesnelerimiz olup, kendimiz özne olacağımıza, kendimizin ürettiği eşyalarımız öznemiz olup, ürettiğimiz bu eşyalarımızın nesnesi haline geldik.
Bu ürettiğimiz eşyaları yaşamımızda öyle bir yere oturttuk ki, hastalarımızı, taziyelerimizi, bayram ziyaretlerimizi, yıllardır kurduğumuz komşuluk ilişkilerimizdeki birbirimize dokunur, nefeslerimizin sıcaklığını yakından hissedeceğimiz hallerimizin yerine, telefonlarımızı internetimizi koyduk.
Cep telefonlarımızı ele alalım. Bunlar insanların yani bizlerin ürettiği araçlar mı? Evet araçlar. Bizim dışımızdaki bir nesne mi, nesne? Peki, bu ürettiğimiz araçlar karşısında biz nesne oluyorsak, o araçlar da özne oluyorsa ve bizler bütün insani ilişkilerimizi ona bağımlı olarak sürdürüyorsak, esiri oluyorsak, bundan kurtulmanın tekrar insani yana dönmemizi sağlayacak olanın adı da ‘KİTAP’ ve okumalarımız olmalı diye düşünüyorum. Kitaplarla kuracağımız her yakın ilişkinin bizleri insanlığımıza, araçlar karşısında özne olmaya, geri döndürecek adımlardan biri olarak görüyorum.
Haydi, analar, babalar, kardeşler, dedeler, anneanneler, babaanneler, amcalar, dayılar, teyzeler ve öğretmenler olarak, yine bunların hepsinin ötesinde; ‘HAYATIN ÖĞRETMENLERİ’ olarak, hem birbirimizin, hem de çocuklarımızın, yavrularımızın ellerinden tutarak, bizlere hayatın içinden, hayatın tadını aldıracak kitaplarımıza ve bunları bize on gün süre ile sunulacak olan ‘KİTAP FUARIMIZA’ yürüyelim.
Her birinin ayrı ayrı bir öyküsü olan, hayatın damıtılmış mekânını, tarihini, belleğini sunan yazarlarımızın imzalarına, söyleşilerine, birbirimize araçlarla değil, dokunarak, yakınımızda birilerinin olduğunu hissederek, sıcaklığımızı duyarak girelim ‘KİTAP FUARIMIZA’ on gün boyunca. Bunu; çocuklarımıza ve yarınlarımıza, bir hazırlık, bir alışkanlık haline dönüştürelim.
Şehrimizin ‘ORTAK KÜLTÜRÜNÜ’ yaratacak olan; ‘FUARLARIMIZIN’, ’ FESTİFALLERİMİZİN’, ‘SÖYLEŞİ ve KONFERANSLARIMIZIN’ ellerini, yollarını sıkı sıkı tutalım. Bırakmayalım ellerimizden. Çünkü bunlar bizim yarınlarımızı hazırlayan, yapı taşlarımızdır. Bu yapının taşlarını sıkılaştırmak için, her bir harç tuğlasından birini döken, döşeyenlerden biri de bizler olalım.
Bu yapı taşlarının bir tuğlasını, harcını geçmişten bugüne döken emek harcayan herkesin, tüm hemşerilerimin ellerine sağlıklar, yolarının açık ve aydınlık olmasını diliyorum.