Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde saniyeler içinde yıkılan ve 31 kişinin enkaz altında kalarak öldüğü Yeşilyurt ilçesi Özalper Mahallesi’nde bulunan Trend Garden Rezidansla ilgili davanın altıncı duruşmasında savcı, mahkemeye esas hakkındaki mütalaasını sundu.
Mütalaada; sanıklar Bülent Yeroğlu, Mustafa Bingöl, Alper Yiğit, Filiz Aygün, Mehmet Gündüz, Bahattin Doğan, Engin Aslan, Sefa Gülfırat, Erkan Adaşlık ve Mehmet Selim Doğan hakkında 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebep olma’ suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi.
Sanıklar Engin Aslan, Erkan Adaşlık, Mehmet Selim Doğan ve Sefa Gülfırat hakkında 'Resmi belge düzenlenmesinde yalan beyan' suçundan 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası, diğer sanıklar Aysun Demir, Yasemin Uyan, Mustafa Tevfik Arpacı ve Eser Çakır'ın ise beraatları talep edildi.
İddia makamı, yurt dışında bulunan sanık Özkan Gülfırat'ın ise savunmasının alınamaması ve dosyanın sürüncemede kalmaması için dosyanın tefrikini istedi.
Savcı, sanıklar hakkında istediği cezalarla ilgili şu gerekçeleri mahkemeye sundu:
“06.02.2023 tarihinde Türkiye saati ile 04:17 sıralarında Malatya şehir merkezinin yaklaşık 210 km güneyinde, Kahramanmaraş İli Pazarcık İlçesi Akdemir Köyü civarlarında, değişik kuruluşlara göre şiddetti 7.7 büyüklüğünde ve yine saat 13:24 sıralarında Malatya şehir merkezinin yaklaşık 138 km güneyinde, Kahramanmaraş İli Elbistan İlçesi Gümüşdöven Köyü civarlarında, değişik kuruluşlara göre 7.6 büyüklüğünde iki ayrı depremin meydana geldiği, söz konusu deprem Malatya il merkezi, ilçeleri ve köyleri yanı sıra bir çok il merkezi, ilçe ve köylerde önemli hasara yol açtığı, meydana gelen birinci deprem neticesinde ilimizde bulunan, Trend Garden Rezidans isimli binanın yıkılarak çöktüğü, binanın bu deprem sonucu yıkılarak çökmesi neticesinde, göçük ve enkaz altında kalan Ahmet Topal, Angel Pesevski, Ayşenur Gülşen, Busenur Umancaoğlu, Duran Fındık, Ebru Fındık, Fatma Kaya, Ege Okant, Erhan Baltacı, Feray Kanışlı, Gülçin Koca, İbrahim Kurt, Muhammed Eren Görgülü, Muhammed Ziya Baltacı, Nazan Tuşak, Nusret Ayaz, Pakize Uzun, Ruhime Taş Bulut, Saadet İlçin, Salih Abdulhamid Görgülü, Serpil Fındık, Süleyman Baltaci, Sümeyye Kanışlı, Şadiye Karaman, Şiyar Akmeşe, Şükran Görgülü, Tevfik Bulut, Ulfaz Gürbüz, Ünal Aslan, Ahmet Eyüp Türkaslan 30 vatandaşımızın hayatını kaybetmiş; Onur Gençer, Serhat Özdemir, Serkan Oğuzhan, Meryem Gürbüz ve Esra Güler isimli 5 vatandaşımızda yaralanmıştır. Dosya kapsamında deprem neticesinde yıkılan binanın yapısı ve sorumlulukları ile ilgili alınan Karadeniz Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden teşkil bilirkişi raporuna göre söz konusu binanın imar barışı nedeniyle deprem yönetmeliğine aykırı bir şekilde kapsamlı tadilat yapılması, uygulamaya ve denetime dair eksiklikler nedeniyle yıkıldığı, sorumluların ise betonarme projedeki eksiklik ve hatalar nedeniyle statik proje müellifi aynı zamanda fenni şartlara göre yapılmayan imalatlara izin verilmesi ve onaylanması konusunda teknik uygulama sorumlusu olan sanık Bülent Yeroğlu'nın tali sorumlu olduğu, raporda belirtilen eksik/hatalı veri ve proje yetersizliklerine rağmen projeye onay verilmesi nedeniyle belediye birimi sorumları sanık Mustafa Bingöl ile sanık Alper Yiğit'in tali sorumlu olduğu, raporda belirtilen eksik/hatalı veri ve proje yetersizliklerine rağmen projeye vize verilmesi nedeniyle inşaat mühendisleri odası mensuplarından sanık Filiz Aygün ile sanık Mehmet Gündüz'ün sorumlu olduğu, fenni şartlara göre uygun imalat yapılmaması nedeniyle bina müteahhidi Bahattin Doğan'ın' tali sorumlu olduğu, Rezidans dönüşüm sırasında gerekli teknik incelemenin yaptırılmamış olması nedeniyle Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslara aykırı işler yapan binanın yeni sahipleri olan Engin Aslan, Sefa Gülfırat ve Özkan Gülfırat'ın asli sorumlu olduğu tespit edilmiştir. Ruhsatta fenni Eser Çakır'ın ise yargılama safhasında alınan kök rapor ile ek raporun birlikte değerlendirilmesi neticesinde bina ile ilgili 01.11.2011 tarihli ruhsata dayalı yapılan tadilat işlemlerinde bahsedilen dayanak ruhsatta fenni mesul olarak yer alması nedeniyle tali kusurlu olduğunun kabulünün gerektiği, sanıklardan Erkan Adaşlık ve Mehmet Selim Doğan açısından ise imar barışı başvurusunun sanıklardan Erkan Adaşlık ve Mehmet Selim Doğan tarafından yapıldığı ve sonrasında 2019 yılında binanın satışının yapıldığı, her ne kadar binadaki 42 bağımsız bölümlük dönüşüme yönelik esaslı orandaki tadilat yeni bina maliklerince yapılmış ise de neticede öncesinde sanıklar Erkan Adaşlık ile Mehmet Selim Doğan'ın 42 bağımsız bölümlük dönüştürmeye yönelik imar barışı başvurusunun sonradan kabulü neticesinde yeni maliklerce esaslı değişikliğin yapıldığı dolayısıyla bahse konu ilk depremde yıkılan binanın olası depremler karşısında dayanıksızlığını artıran esaslı tadilat ve değişiklikler konusunda illiyetlerinin olması nedeniyle tali oranda kusurlarının varlığının kabulünün gerektiği, sanıklardan Aysun Demir (Ünlü) (Komisyon üyesi),Yasemin Uyan (Komisyon Üyesi),Mustafa Tevfik Arpacı’nın (Tadilat için mimar) ise dükkan duvarının kiriş üzerine gelecek şekilde bölünmesi işleri nedeniyle kusurlarının bulunmadığının tespit edildiği, Ayrıca sanıklar Mehmet Selim DOĞAN, Erkan ADAŞLIK, Sefa GÜLFIRAT, Özkan GÜLFIRAT ve Engin ASLAN'ın söz konusu yapının 2019 yılından sonra 42 bağımsız bölüme ayrıldığı dikkate alındığında söz konusu yapıya ilişkin yapı kayıt belgesi almak için başvurdukları tarihte binanın henüz 12 bağımsız bölüm olduğu dolayısıyla gerekli resmi belgeyi görevi nedeniyle düzenlemesi gereken memura yalan beyanda bulunmalarından dolayı eylemlerinin 3194 Sayılı Kanun' un geçici 16. Maddesini düzenleyen Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul Ve Esaslar başlıklı Denetim' i düzenleyen 10. maddesi gereğince eylemlerinin TCK’nın 206 Maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu, belirtilen hususlar birlikte nazara alındığın sanıkların eylemlerinin TCK 85/2 maddesi gereğince ''Taksirle Birden Fazla Kişinin Ölümüne ve Yaralanmasına Sebep Olmak'' suçunu oluşturduğu ancak Ülkemizin aktif deprem kuşağında yer alması, bunun sonucu olarak kısa aralıklarla ölümlere sebebiyet veren yıkıcı ve büyük depremlerin yaşanması, Malatya ilinin Doğu Anadolu Fay Zonu ve Malatya Fayına yakın konumda olan depremselliği yüksek bir bölge olması, ilin büyük bir kısmının birinci ve ikinci derece deprem bölgesinde yer alması hususları göz önüne alındığında her bir sanığın görevleri nedeniyle eylemlerinin sonuçlarını öngörebilecek durumda olmalarına rağmen neticenin oluşmaması için kendi alan ve sorumluluklarında gereken özen ve tedbiri almamaları nedeniyle kusurlarının bilinçli taksir seviyesinde olduğunun kabulünün gerektiği tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır.”