Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) güncel verileri, Malatya ile ilgili çarpıcı bir gerçeği ortaya koydu. Verilere göre, Malatya'da doğmuş olan vatandaşların toplam sayısı 1 milyon 109 bin 990 kişiye ulaşırken, aynı ilde ikamet eden nüfus ise sadece 750 bin 491 kişi olarak kayıtlara geçti. Bu, yaklaşık 360 bin kişilik devasa bir fark anlamına geliyor.
"Memleket Hasreti" Rakamlara Yansıdı.
Aradaki bu büyük fark, Malatya'nın onlarca yıldır yaşadığı en temel sosyo-ekonomik sorunlardan biri olan "göç" olgusunu tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi. Malatya'da doğup da hayatını burada sürdürmeyen yüzbinlerce kişi, başta İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Mersin olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanına ve yurt dışına yerleşmiş durumda.
Ekonomi ve Eğitim Göçün Temel Dinamikları
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan uzmanlar, bu durumun arkasında başlıca iki temel itici gücün yattığını belirtiyor: işsizlik ve eğitim. Malatya'nın sanayi ve hizmet sektörlerindeki istihdam olanaklarının sınırlı olması, özellikle genç nüfusu daha fazla iş fırsatı sunan metropollere yönlendiriyor. Benzer şekilde, üniversite eğitimi için Malatya'dan ayrılan gençlerin önemli bir kısmı, mezuniyet sonrası kente geri dönmüyor.
Bu tablo, Malatya için sadece bir "nüfus kaybı" değil, aynı zamanda yurt içi ve yurt dışında yaşayan güçlü bir "hemşehri dayanışma ağı" da yaratmış durumda. Gurbetçi Malatyalıların memlekete yaptığı yatırımlar, düğün, bayram ve tatil dönemlerinde kente yaptıkları ziyaretler, yerel ekonomiye önemli bir hareketlilik katıyor. Özellikle kayısı sektörü, bu ağın sağladığı ticari bağlantılardan faydalanıyor.
Malatya'nın hem güçlü bir aidiyet duygusuna sahip hem de bu aidiyeti besleyecek ekonomik ve sosyal fırsatları artırmak zorunda olan bir kent olduğunu gösteriyor.





