Sanayileşme, kentleşme ve küreselleşme gibi faktörlerin etkisiyle geleneksel geniş aile modelinin yerini çekirdek aileye bıraktığı belirtilen raporda, çocukların aile içi kararlarda daha fazla söz sahibi olduğu ve çocuk merkezli aile anlayışının yaygınlaştığı vurgulandı. Dijitalleşme ile birlikte çocukların bilgiye daha hızlı eriştiği ve kendi kararlarını alma konusunda bağımsızlaştığı, bu durum karşısında ebeveynlerin zaman zaman çaresiz kaldığı belirtildi.

Çözüm olarak yerel yönetimler ve eğitim kurumları iş birliğinde "dijital çağda ebeveynlik", "çocukla sağlıklı sınır koyma" ve "aile içi iletişim güçlendirme" konularında seminerler ve rehberlik programları düzenlenmesi önerildi.

Kadınların Artan Yükü ve Ortak Ebeveynlik İhtiyacı

Kadınların çalışma hayatında daha fazla yer almasına rağmen çocuk bakımı ve eğitiminin büyük ölçüde annelerin sorumluluğunda kaldığına dikkat çekilen raporda, bu durumun hem annelerde tükenmişliğe hem de çocukların sağlıklı gelişiminde engellere yol açtığı ifade edildi.

Bu soruna yönelik olarak toplumsal farkındalık oluşturacak kamu spotları ve medya kampanyaları, "babalar da bakım verir" temalı seminer ve atölyeler ile okullarda ve belediyelerde "ortak ebeveynlik" eğitimleri yaygınlaştırılması gerektiği belirtildi.

Çocuk gelişiminde kritik öneme sahip 0-5 yaş aralığında annelerin çocuklarının yanında olmasının önemine vurgu yapan rapor, bu dönemde anneden uzak kalan çocuklarda fiziksel, ruhsal ve zihinsel gelişim açısından ciddi risklerin görülebileceğine işaret etti.

Bu kapsamda, 0-5 yaşta çocuğu olan annelere yönelik esnek çalışma modelleri, yarı zamanlı kamu istihdamı ve ücretli izin uygulamalarının devreye alınması gerektiği önerildi.

AFAD Malatya duyurdu: Bunu yapmazsanız hak sahipliğiniz iptal olacak!
AFAD Malatya duyurdu: Bunu yapmazsanız hak sahipliğiniz iptal olacak!
İçeriği Görüntüle

Mükemmeliyetçilik Baskısı ve Ebeveyn Okulları

Ebeveynlerin çocuklarının "en iyi" olması için gösterdiği çabanın "mükemmeliyetçi ebeveynlik sendromu"na yol açtığı ve hem ebeveynleri hem de çocukları yıprattığı belirtildi.

Bu durumun önüne geçmek için belediyeler ve üniversiteler iş birliğiyle "ebeveyn okulları" açılması, ailelere yönelik bireysel veya grup temelli psikolojik danışmanlık hizmetleri ile aile sosyoloğu ve aile psikoloğu desteğinin yaygınlaştırılması gerektiği ifade edildi.

Apartman Yaşamında Sosyal Alan Eksikliği ve Evliliklerin Zorlaşması

Apartman ve site yaşamının yaygınlaşmasıyla birlikte çocukların sosyalleşeceği, oyun oynayıp spor yapacağı altyapıların yetersiz kaldığına değinilen raporda, bu durumun çocukların fiziksel, ruhsal ve sosyal gelişimini olumsuz etkilediği belirtildi. Çözüm olarak mahalle bazlı güvenlikli parklar, gençlik spor alanları ve sanat atölyeleri oluşturulması önerildi.

Modern kent yaşamında evlilik kurmanın ve sağlıklı bir ilişki sürdürmenin zorlaştığına dikkat çekilen raporda, iletişim bozuklukları, empati eksikliği ve duygusal kopuklukların boşanma oranlarını artırdığı ifade edildi. Bu bağlamda, evlilik öncesi ve sonrası danışmanlık hizmeti veren "Evlilik Okulu" uygulamalarının hayata geçirilmesi tavsiye edildi.

Ailelerin mali dengelerini korumak için finansal okuryazarlığın önemine değinen rapor, özellikle kadınlara yönelik temel bütçe yönetimi, tasarruf bilinci ve gelir planlama eğitimlerinin yaygınlaştırılması gerektiğini belirtti.

Dijitalleşmenin aile içi diyaloğu azaltabileceği uyarısında bulunan rapor, "Aile Saati Uygulaması" ile evde teknolojiden uzak, ortak iletişim saatlerinin teşvik edilmesi ve dijital medya okuryazarlığı eğitimleri düzenlenmesini önerdi. Ayrıca, medya içeriklerinin denetlenmesi ve çocuklar için uygun olmayan yayınların sınırlandırılması gerektiği vurgulandı.

Aile içinde sevgi ve otorite dengesinin sağlanması, değerlerin sağlıklı şekilde aktarılması için evlilik öncesi çiftlere sevgi, değerler ve etkili iletişim konularında eğitimler verilmesi gerektiği belirtildi.

Son olarak, "Aile İçi İletişim Eğitimleri" kapsamında yerel yönetimler ve üniversitelerin iş birliğiyle seminer ve atölye çalışmaları düzenlenmesi, boşanma süreçlerinin daha sağlıklı ilerlemesi için aile danışmanı sayısının artırılması ve bu hizmetlerin yaygınlaştırılması gerektiği önerildi.

Malatya'da aile yapısının karşı karşıya olduğu bu zorlukların üstesinden gelmek için somut adımların atılması gerektiği açıkça görülüyor. Bu rapor ışığında, Malatya'da ailelerin geleceği için daha güçlü ve destekleyici bir çevre oluşturulması adına atılacak adımlar merak konusu.

Kaynak: Haber Merkezi