Gündem

Malatya'da Baraj Kenarında Ayakta Kalan Son Kayısılar

"Kayısının başkenti" Malatya’da Nisan ayında yaşanan don felaketi, 50 bin ailenin geçim kaynağı olan kayısıyı bitme noktasına getirdi. Bazı üreticiler tüm gece ateş yakarak birkaç kasa ürün kurtardı; çoğu çiftçinin bahçesi ise tamamen boş kaldı.

Dünya kuru kayısı üretiminde tartışmasız lider konumda olan ve "Kayısının Başkenti" olarak bilinen Malatya, son yılların en büyük zirai felaketiyle karşı karşıya. 11 Nisan’ı 12 Nisan’a bağlayan gece 36 ili etkileyen don felaketi, Malatya’daki kayısı bahçelerinde büyük yıkıma yol açtı. Yoğun kar yağışı sonrası hava sıcaklıklarının gece saatlerinde eksi 3 ila 13 dereceye kadar düşmesi, meyve ağaçlarını vurdu.

Malatya’nın tüm ilçeleri Akçadağ, Arguvan, Battalgazi, Yazıhan, Yeşilyurt ve Hekimhan olmak üzere don olayından ciddi şekilde etkilendi. Üreticiler, yaşanan zararın büyüklüğünü "tarihi" olarak nitelendiriyor. İlde yalnızca bazı üreticiler, ürünlerinin yüzde 5’ini kurtarabildi.

Malatya’nın Yazıhan ilçesine bağlı Ambarcık köyünde çiftçilik yapan Hanifi Arslan, 500 kök kayısı ağacından her yıl yaklaşık 15 ton ürün alırken, bu yıl en fazla 300-500 kilo arasında ürün elde edebildiğini söyledi.

“Geçim kaynağımız kayısı. O gece sabaha kadar ateş yaktım. Bir nebze de olsa faydasını gördüm. Bir kısmı ateşin etkisiyle, bir kısmı da baraja yakın olduğu için nemli havadan kurtuldu. Ancak bu yıl toplam üretimim normalin sadece yüzde 2-3’ü kadar”

dedi.

Don felaketi sonrası ayakta kalabilen az sayıdaki ağaçtan elde ettiği kayısıları komşularıyla paylaştığını belirten Arslan,

"Malatya’da kayısı neredeyse hiç kalmadı. Baraja yakın birkaç yerde, İpekçi gibi köylerde 100-200 kilo kadar kalanlar olabilir ama genel tablo çok kötü”

ifadelerini kullandı.

Üretimin neredeyse durma noktasına gelmesi, fiyatlara da doğrudan yansıdı. Kuru kayısı şu anda 350-400 TL bandında satılırken, yaş kayısı ise satılacak miktarda bile üretilemedi.

"Her ağaçta yarım kasa, bir kasa; üç ağaca bir kasa düşüyordu"

diyen Arslan, yaşanan kaybın sadece maddi değil, aynı zamanda moral açısından da büyük olduğunu vurguladı.

Elde ettiği az miktardaki kayısıyla su, elektrik ve ilaç masraflarını belki karşılayabildiğini belirten Arslan,

“Ama komşularım çok mağdur. Onların hiç ürünü olmadı. Keşke onların da birkaç yüz kilosu olsaydı”

dedi. Bölge genelinde sadece beş-altı üreticide kayısı kaldığını da ekledi.