Açılışa; TÖTM Başhekimi Doç. Dr. Erol Karaaslan, başhekim yardımcıları, Nükleer Tıp Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ersoy Kekilli, akademik ve idari personel katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Doç. Dr. Erol Karaaslan, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi bünyesinde çok önemli bir adımı daha hayata geçirdiklerini söyleyerek, Nükleer Tıp Anabilim Dalında çağdaş onkolojik görüntülemenin en ileri yöntemlerinden biri olan Galyum-68 PET/BT uygulamasına resmen başladıklarını belirtti.
“Bu gelişme, yaşam kalitesine önemli katkılar sağlayacaktır”
Galyum-68’in özellikle prostat kanseri ve nöroendokrin tümörlerin erken ve kesin teşhisinde yüksek duyarlılık sağlayan, günümüzde altın standart kabul edilen bir tanı aracı olduğunu dile getiren Doç. Dr. Karaaslan,
“Merkezimizde bu teknolojinin kullanıma sunulmasıyla birlikte, daha önce her ay il dışına gitmek zorunda kalan yaklaşık 50 hastamız, bundan böyle yaşadıkları şehirde, modern altyapıya sahip hastanemizde bu ileri tanı hizmetine erişebileceklerdir. Bu gelişme yalnızca hastalarımızın tanı süreçlerini hızlandırmakla kalmayacak, aynı zamanda tedavi planlamasında doğruluk oranını yükseltecek ve yaşam kalitesine önemli katkılar sağlayacaktır.”
şeklinde konuştu.
Turgut Özal Tıp Merkezi olarak ülkenin en büyük onkoloji hastanelerinden birini bünyelerinde bulundurmanın sorumluluğu ve vizyonuyla, il dışından da çok sayıda hastaya kapılarını açmaya devam edeceklerini vurgulayan Doç. Dr. Karaaslan, bu yatırım ve yeniliğin İnönü Üniversitesinin sağlık alanındaki öncü rolünü güçlendirirken; bilgi, birikim ve teknolojinin birleştiği bir merkez olma hedefini bir kez daha pekiştirmiş olduğunu söyledi.
“Bölgenin en büyük hastanelerinden biri”
Radyoizotopları tedavide kullanan bir merkez olan Turgut Özal Tıp Merkezinin bölgenin önemli hastanelerinden bir tanesi olduğunu aktaran Doç. Dr. Ersoy Kekilli, özellikle karaciğer transpantasyonunda dünya ikincisi, Avrupa birincisi, onkoloji hastanesinde bölgenin en büyük hastanelerinden biri olduğunu belirtti. Doç. Dr. Kekilli konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Önemli kısmı ile toplumumuzda çok yaygın görülen prostat kanserlerinin nerelere yayıldığının hem de yayılmış olan alanların yapılan kemoterapiler, radyoterapiler akıllı ilaçlarla küçülüp küçülmediği, kaybolup kaybolmadığını belirlemede bu yeni galyum bileşikle görüntülemeler çok önem arz etmektedir. Bunun yanında Ga-68 PSMA ya da DOTATATE tutan tümörleri Lutesyum 177 denen ışık saçan bir radyo izotopla işaretlediğimizde tedavi de yapabilmekteyiz. Bu hem hastalarda önemli yaşam konforunu hem de beklenen yaşam süresini artıran bir tedavidir. Bu tedaviyi yapamadığımız için hastalarımızı Antep, Kayseri ve Diyarbakır gibi büyükşehirlere göndermek zorunda kalıyorduk. Yaklaşık ayda 50 civarında böyle hastamız oluyordu. Hastaların gidip gelmesi hastalar için çok ciddi bir yük yaratmakta ve tedavilerini kesmekteydi. Farklı merkezlere bağlı tedavilerin yarım kalması yanlış tedavilerle başka yerlerde devam edilmesine, eksikliklere, hatalara neden olmaktaydı.”
Doç. Dr. Kekilli, klinikte bu tedavinin başlamasının hastaların bu masraflardan kurtulmalarını sağlayacağını ve kaliteli bir görüntüleme tedavi hizmetiyle beklenen yaşam kalitelerinde ciddi bir artış sağlayacaklarını dile getirdi.
Muhabir: Kader Oğuzbey-İNÜHABER Merkezi
