
KAĞIT SARAY (Miranda Cowley Heller)
Miranda Cowley Heller’ın kısa sürede The New York Times çoksatarlar listesine giren ilk romanı Kâğıt Saray, Elle’in iyi bir kız çocuğu, iyi bir eş ve iyi bir anne olmaya çalışırken bastırdıklarını; istismarın gölgesinde şekillenen, özgürlüğü elinden alınmış hayatını anlatıyor.

DEVREN KİRALIK HAYAT (Can Yılmaz)
Can Yılmaz, Kafa’da Kalmasın serisinin dördüncü kitabı olan Devren Kiralık Hayat’ta beyaz yakalıların gündelik telaşını, şehir hayatını ve modern dertlerini kendine özgü bir ironiyle kaleme alıyor.

ANNEMİN BANA ASLA ANLATMADIĞI HİKAYELER (Alfred Hitchcock)
Gerilimin ustası Alfred Hitchcock’un yıllar içinde derlediği, sunduğu, kimini filmlere ve dizilere dönüştürdüğü, kimini de yalnızca kitaplığında sakladığı korku dolu öyküler, Annemin Bana Asla Anlatmadığı Hikâyeler başlığı altında bir araya geliyor.

CETVEL (Evrim Kuran)
Cetvellerin neden sıfırdan başladığını daha önce hiç düşünmediğimi fark ettim. Yanıtı kolaydır aslında; ölçeğinizi kullanırken sıfırdan başlarsanız kesinlikle doğru bir ölçüm yapabilirsiniz. Sıfırdan başlıyorum. Hayatımızdaki ölçülere, kurallara kim karar veriyor? Bizim yaşamımızın ilkelerini, bizden başka kim belirleyebilir? Evrim Kuran, bu kez bambaşka bir kitapla karşımızda: Hayatımızı ölçmek için, cetvellerin önemini hatırlatarak…

EGEMENLER, DİN VE ZENGİNLİK (Jared Rubin)
Egemenler, Din ve Zenginlik olarak Türkçeye çevrilen bu kitap, iktisat tarihinin en temel sorularından birini ele alıyor: Modern zenginlik neden başka bir coğrafyada değil de Avrupa’da ortaya çıktı ve Orta Doğu bu süreçte neden geride kaldı? Jared Rubin, dinî doktrinlere odaklanan, dinin kendisini suçlayan basitleştirici iddiaları reddederek, iki bölge arasındaki ayrışmanın kökenlerini siyasi ve kurumsal farklılıklarda arıyor.

KIZIM (T. M. Logan)
T. M. Logan’dan elinizden bırakamayacağınız sürükleyicilikte bir gerilim: Aile bağları, sırlar ve zamanla yarışan bir annenin hikâyesi. Kızım, geceyi sabaha bağlayacak bir roman.
“Her ebeveynin en kötü kâbusu. Bu sürükleyici gerilim romanında ters köşelerin sayısı hiç azalmıyor.” —Choice Dergisi
“Tek kelimeyle olağanüstü. Çok iyi yazılmış bir psikolojik gerilim romanı. O kadar sürükleyici ki, gerçekten elimden bırakamadım.” —K. L. Slater

ŞİŞEDEKİ CEHENNEM (Kyusaku Yumeno)
Japon edebiyatının kült yazarlarından Kyusaku Yumeno, gerçek ile sanrının sınırında dolaşan, gotik atmosferi psikolojik gerilimle harmanlayan benzersiz anlatılarıyla tanınır. 20. Yüzyıl başı Japonya’sının toplumsal çalkantılarını bireyin iç dünyasıyla ustaca birleştiren Yumeno; paranoya, saplantı, suç, arzu ve delilik gibi temaları sıradışı biçimlerde işler. Eserleri, akıl ile yanılsama arasındaki o dar çizgide, okuru sürekli tetikte tutan karanlık ve büyüleyici bir edebi evren yaratır.

AĞAÇ GÖLGESİ (Cemre Öğün)
Yazar, on üç öyküden oluşan bu kitapla okuyucuları iç dünyalarında sürükleyici bir yolculuğa davet ediyor. Bir huzurevi koridorunda adımlarınız yankılanıyor. Loş bir ışık, kilitli kapılar, ağır yemek kokuları… Ve neredeyse hiç tanımadığınız bir anneannenin parfümlü dolabının ardında sizi bekleyen geçmiş… Kitap okuyucuyu tam da bu tekinsiz, unutulmaz anların içine çekiyor. Ağaç Gölgesi okurunu sessiz ve serin bir ormanda dolaşmaya çıkıp kendiyle yüzleşmeye davet ederken insan yaşantısının tekinsizliğini görünür kılmayı amaçlıyor.

SONSUZ YOLCULUK (Claudio Magris)
Sonsuz Yolculuk İtalyan edebiyatının özgün isimlerinden Claudio Magris’in seyahat yazılarından bir seçki. Magris’in bu yazıları, sırtını deneme türüne yaslamasıyla alışıldık gezi yazılarından elbette farklı. Takıntılı olduğu –ulusal, kimliksel, coğrafi– sınırların oynaklığı olgusunu ve Tarih’in, özellikle de Doğu Avrupa tarihinin ilginç olaylarını, tuhaf karakterlerini kayıt altına almaya dair arzusunu besleyen yazılar bunlar. Kısacası, totaliter rejimlerin, doğal felaketlerin, savaşların insanlık tarihinde açtığı çukurları dolduran Magris’in kaleminden notlar ve uzun tümceler...

AYRILMAK ZAMANI (Tuba Karacan)
Psikoterapist Tuba Karacan’dan dört başı mamur bir ayrılık kitabı; ayrılığa giden yolun, ayrılmanın, ayrılamamanın, dönüşlerin ve bitişlerin derin bir keşfi. Karacan bu kitapta esasen kendi hayatımıza bir anlam ışığı tutuyor. İç dikişleri tersyüz ediyor. Geride bıraktığımız hayat yoluna, anlam vermeye çalıştığımız ayrılıklara, silik izlere bir netlik ayarı yapıyor. Öncesi ve sonrasıyla ayrılıklara açıklayıcı ve yapıcı bir dille yaklaşan bu kitap; filmler, şarkılar, şiirler ve romanlardan örneklerle de zenginleşerek kendi ayrılık tecrübemizi anlamamıza imkân veriyor.




