Yaşam

Malatya'da saklı bir hazine: İşte Anadolu'nun ilk ve tek Selçuklu Cami'sinin şifreleri!

Battalgazi'deki Ulu Cami, sadece bir ibadethane değil; taşlara kazınmış bir tarih. 1224'ten bugüne uzanan yolculuğunda, içinde barındırdığı eşsiz sırlar ve "Mühr-ü Süleyman"lı kubbesiyle görenleri hayrete düşürüyor. İşte Anadolu'daki benzersiz Selçuklu şaheserinin daha önce duymadığınız hikayesi...

Anadolu'nun kadim şehirlerinden Malatya, tarihin derinliklerinden süzülüp gelen eşsiz bir mimari hazineyi bağrında saklıyor. Battalgazi İlçesi'ndeki Ulu Cami, sıradan bir tarihi eser olmanın çok ötesinde bir anlam taşıyor. Çünkü o, tüm Anadolu coğrafyasında inşa edilmiş ilk ve tek Selçuklu camisi olma unvanını taşıyor. 1224 yılında, Sultan Alaaddin Keykubat'ın vizyonu ve usta ellerin emeğiyle yükselen bu yapı, üzerinden asırlar geçse bile çözülmeyi bekleyen şifrelerle dolu. Gelin, bu haberimizde sizi bir caminin kapısından değil, bir zaman kapısından içeri alalım ve firuze çinilerin, gizemli kitabelerin, üç farklı kapının anlattığı büyüleyici hikayeye birlikte kulak verelim.

SELÇUKLU'NUN İLK VE TEK ESERİ

Selçuklu Hükümdarı Alaaddin Keykubat döneminde 1224 yılında inşa edilen Ulu Cami, İran'daki Büyük Selçuklu camilerinin Anadolu'daki ilk ve tek temsilcisi olarak büyük önem taşıyor. Yakup bin Ebubekir el-Malati ve Mansur bin Yakup'un mimarlığını yaptığı cami, dört eyvanlı planıyla da Anadolu'da bir ilk olma özelliğini koruyor.

Cami, kesme taş ve tuğlanın ustalıkla buluştuğu bir sanat eseri. Selçuklu tuğla işçiliğinin günümüze ulaşan en güzel örneklerinden biri olan yapı, özellikle çini mozaik süslemeleriyle büyülüyor. Mavi ve yeşilin tüm tonlarında firuze ve mor çini mozaiklerden oluşan geometrik yıldız desenleri, kemer yüzündeki kitabeler ve zikzak biçiminde çini mozaiklerle kaplı sütunlar, ziyaretçilerini adeta tarihte bir yolculuğa çıkarıyor.

ÜÇ KAPILI, ÜÇ TARİH

Ulu Cami'nin doğu, batı ve güney olmak üzere üç ana kapısı bulunuyor. Güney kapısı, caminin orijinal girişi olup 1224 tarihli en eski kitabeye ev sahipliği yapıyor. Doğu kapısı ise 1274 yılında Hüsrev adlı mimar tarafından yenilenmiş. Batı kapısı ise 1247 yılında Emir Şahabeddin İlyas tarafından yaptırılmış.

Mihrap önündeki kubbe, "Mührü Süleyman" motifiyle bezenmiş ve kufi yazıyla "Muhammed" ismi yazılmış. Kubbede ayrıca Fetih Süresi'nin ilk beş ayeti nesih yazıyla işlenmiş. Eyvanda ise Ali İmran ve Bakara surelerinden ayetler, girift bitkisel bezemeler ve turkuaz renkli çinilerle işlenmiş "ALLAH" ve "MUHAMMED" yazıları dikkat çekiyor.

Caminin ilk yapısında minare bulunmuyordu. Bugünkü tuğla minare 1247 yılında eklenmiş. Caminin kuzeyindeki Kaysariya bölümü ise Memluklular dönemine ait olduğu düşünülen ek bir yapı.

Malatya'nın zengin kültürel mirasının en önemli parçalarından biri olan Battalgazi Ulu Cami, hem ibadethane olarak hizmet vermeye hem de tarih ve sanat meraklılarını ağırlamaya devam ediyor.