Kültür & Sanat

Malatya’da sıra dışı sergi ve ilk mağara kütüphanesi

Malatya’da, 65 milyon yıl önce jeolojik deformasyonlar sonucu meydana gelen Levent Vadisi’nde enstalasyon sergisiyle ilk mağara kütüphanesi oluşturuldu.

İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Levent İskenderoğlu, Akçadağ ilçesinde bulunan Levent Vadisi’nde sıra dışı bir sergiye imza attı.

Üç aşamalı sergide; Paleolitik çağda mağara duvarlarına resim yapan ilk sanatçıların yaklaşımları ele alınan ve 21 tasarımdan oluşan yol enstalasyonu, 20. yüzyılın başından itibaren müzeler ve sanat galerinin sanat üzerindeki katı ve kontrolcü tutumunu eleştiren “beyaz küp” metaforu ve kendisine ait olan “sarı sanat” kavramsallaştırmasından hareketle üretilen küp enstalasyonu ile sanatın bir enformasyon biçimi olmasından hareketle üretilen bilgi enstalasyonu yer aldı.

UNESCO Küresel Jeopark Ağında yer alması için çalışmaların devam ettiği Levent Vadisi’nde sergi sonrası ilk mağara kütüphanesinin oluşturulması planlanıyor.

İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Levent İskenderoğlu, sergiyle ilgili

“Anadolu’nun en ünik doğa parçalarından birinde Levent Vadisi’nde Küçük Kürne Mahallesi’ndeki mağaraların önündeyiz. Ben çok uzun süredir Levent Vadisi’nin bir jeopark olabilmesi için ki zaten o potansiyeli taşıyor, UNESCO’nun uluslararası jeopark alanına dahil edilmesi için yapılan çalışmaların içindeyim ve birçok projeyi bu alanda yürüttüm. Daha da önemlisi bu alan içinde doğdum, bu mağaralarda çocukken kurduğum zihinsel ilişkiler üzerinden sanat eğitimimi yürüttüm. Düşlerimi, rüyalarımı bu mağaralarda büyüttüm. Son zamanlarda doktora tezimden sonra güncel sanat çalışıyorum. Burada da üç adet çok parçalı enstalasyonu bir arada sergiledim. Yol, küp ve bilge enstalasyonundan oluşan üç enstalasyon. Yol enstalasyonu 21 adet ideogram tasarımından oluşuyor ve insanlığın 70 bin yıllık serüveninin en önemli kırılma noktalarını anlatmaya çalıştığım tasarımlardan oluşuyor. Beyaz ve sarı küpler aslında 1989’da sona erdiğini kabul ettiğim modern sanata ciddi eleştiriler içeriyor. Enformasyonla ilişkisi ne sanatın? Özel bir tasarım yaptım. Sanatın bir enformasyon türü oluşuna atıfla ve Paleolitik çağ sanatçılarına saygılarımı iletebilmek, onlara olan minnettarlığımı ifade edebilmek içinde yeryüzünde yer kürenin üzerine ilk çizgileri atan ilk sanatçılara atıfla bir bilge enstalasyonu tasarladım. Yine doğal malzemelerden faydalandım. Ağaçlar ve kendirlerle en azından son birkaç bin yılın bilgi metaforu olarak insanlığın hafızasında yer alan kütüphane formunda bir tasarım yaptım”

bilgisini paylaştı.

İskenderoğlu, sergi kapsamında oluşturulan kütüphanenin önemine dikkati çekerek,

“Şu anda bir sanat eseri olarak varlığını sürdürüyor ama sergi süresinin bitiminde Akçadağ Belediyesi’yle beraber belki de dünyanın ilk mağara kütüphanesi olarak burayı donanımlı bir şekilde yaptığımız kitap kampanyasından elde ettiğimiz kitaplarla beraber özellikle yerel halkın hem jeoparkı hem de bu alanları sahiplenmesi adına bir kıvılcım olması umuduyla kütüphane olarak hizmete açmayı düşünüyoruz”

dedi.

Akçadağ Belediye Başkanı Hasan Ulutaş ise

“Levent Vadisi’nin coğrafi bölgesinde yıllardır çalışmışlıkları vardı. Bizde belediye olarak sonuna kadar destekçisiyiz. Dediğim gibi buralarda güzel doğal yerlerimiz var. Levent hocam ve ekipleri burayı gün yüzüne çıkarmak için bayağı bir çaba sarf ediyorlar. Bizde her türlü yardımcısı olacağız. Olmaya da devam edeceğiz”

ifadelerine yer verdi.

Levent Vadisi’ni turizme kazandırmak için önemli bir çalışmalarının olduğunu kaydeden Ulutaş,

“65 milyon yıl öncesine dayanan bu jeopolitik bölgeye, Levent bölgesine, keşfedilen ve keşfedilmeyen yerlere hocalarımızın çok emeği var. Bizde turizme kazandırmak için elimizden geldiği kadar destek veriyoruz ve vermeye devam edeceğiz. Levent bölgesinin jeopark olarak bir aksilik olmazsa en yakın zamanda UNESCO tarihine sokmak içinde elimizden geldiği kadar destek vermeye devam edeceğiz”

dedi.