ARGUVAN TÜRKÜLERİ
HAKKINDA GENEL BİLGİ
Arguvan türkülerini iki bölümde incelemek gerekir:
Birincisi; Bektaşilik felsefesi uyarınca genellikle dedelik ve aşıklık geleneği ile törenlerde çalınıp söylenen müziktir. Çok eskilere dayanır ve geleneksel olarak bu günlere kadar gelmiştir. Arguvanlı en eski aşıklardan bir tanesi İsa Köyü’nde 19. yüzyılın sonlarında doğan Aşıki’dir. Semahlar Malatya’nın Hekimhan, Arapkir ve Akçadağ ilçelerinde de yaygındır. Arguvan’ın Minayik Köyü, samahları ile meşhurdur. Aşıklardan Hekimhan’ın Basah köyünde 1843 yılında doğan Sarı Turnam isimli samahın kaynak kişisi HekimhanlıEsiri’yi, Mahsun Hüseyin veya Aşık Hüseyin mahlasını kullanan Hasan Hüseyin Orhan’ı, Seyit Meftuni’yi (İbrahim Memo Temiz), Muharrem Naci Orhan’ı (İkrari), Hüseyin Avni Orhan’ı (Efendi Dede), Hüseyin Temiz’i (Sarı Dede), Bayram Aksüt’ü, İbrahim Emici’yi, Arapkirli Süleyman Elver’i, Akçadağlı İbrahim Erdem’i sayabiliriz. “Küçük yaşta gurbet elde gezer divana divana” samahıAşıkMeftuni’ye, “Gel ey gönül mülk edinme bu dehri” İbrahim Emici’ye, “Gine vedalaşdıdildar-ı yaren” İbrahim Erdem’e, “Dünya umuruna meylini verme” Süleyman Elver’e, “Çektiğim cevr ile cefa” isimli samah da Bayram Aksüt’e aittir.
İkincisi ise Samahların dışında kalan Arguvan ağzı Türk halk müziğidir. Bu müzik, halka en yakın müzik olup çok yalındır ve konuşmaya yakın bir şekilde söylenir. Sözlerinde aman, soyğa, ölem, neydem gibi kelimeler bulunan yalın ve halkın konuşma dili şeklinde söylenen türküler duyarsanız buna Arguvan ağzı türkü diyebilirsiniz. Arguvan ağzı türkü Çamşığı’dan başlayıp Hekimhan, Akçadağ, Doğanşehir’den geçerek bir çizgi halinde Adana’ya ve Gaziantep’e kadar uzanır. Farklı yörelerde türkülerin farklı yorumlanması Arguvan ağzı olma özelliğini yitirtmez. Esas itibariyle Arguvan ağzı müzik uzun havalardan meydana gelmiştir. Hareketli makamlara bizim zamanımızda çok az rastlanırdı. Hareketli türküler Doğanşehir, Malatya merkez, Darende Arapgir gibi yerlerde okunurdu. Malatya kokan aksak ritimli türküler Türkiye geneline yerleşmek üzeredir. Bu türkülere örnek olarak, “Beni dertten derde saldın”, “Gelin oldum Karabekir eline”, “Uyle gelin, Beylerderesi’nden aştım gediği”, “Ören’e vardım da Ören höyüğü”, “Bir ay doğar ilk akşamdan geceden”, “Aşağıdan bir yel esti” gibi türkülerdir. Son zamanlarda bu türde besteler dahi yapılmaya başlanmıştır. Arguvan müziğinin önemli kaynak kişileri ve okuyucuları Aliseydi Adıgüzel, Muharrem Temiz, Zeki Salman, Hasan Durak, Teslim Budak, Cemal Öztaş, Erhan Yılmaz, Mehmet Balaman gibi sanatçılardır. Geleneksel Arguvan türkülerinin en büyük icracıları da Muharrem Temiz,Aliseydi Adıgüzel ve Erhan Yılmaz’dır.
Bu gün için gelinen nokta Arguvan türküleri geleneksellikten biraz uzaklaşmıştır. Her önüne gelen Arguvan türküsü diye beste yapmaktadır. Hatta değişik yörelere ait türkülerin de Arguvan türküsü diye halka lanse edildiği kanaatindeyim. Tehlike çanları çalmaya başlamıştır bile. Hasan Durak’ın da okuduğu türkülerin hepsinin Arguvan’a ait olduğunu düşünmüyorum. Çünkü okuduğu türkülerin bazıları geleneksel Arguvan türkülerini çağrıştırmıyor, bir türkü aşığı olarak da çocukken dinlememiştim. Bu türkülerin bazılarının beste olduğunu, bazılarının da Doğanşehir, Akçadağ, Hekimhan, Malatya Merkez, Yeşilyurt taraflarına ait olabileceğini düşünüyorum. Hasan Durak’ın okuduğu türküler Malatya türkülerinin bir karması gibi geliyor bana. Ancak Hasan Durak’ın okuduğu türkülerin çoğu anonim mahiyette olup, bu türküler Malatya ve Arguvan’a hatta Türkiye’ye mal olmuş türkülerdir.
Hasan Durak’ın Malatya adına TRT ye kaydedilen türküleri şunlardır:“Beni Dertten Derde Saldın”,“Bir Ay Doğar İlk Akşamdan Geceden”,“Beyler Deresinden Aştım Gediği”,“Etek Sarı Sen Etekten Sarısın”,“Gırmızılar Geymiş Alınan Oynar”,“Güzel Seni Su Yolunda” ve “Yaylalara Göçer İdik”. Emeklerine sağlık, sağlıklı günler, teşekkürler, Hasan Durak.