Malatya, bu eşsiz doğal güzellikleri ile hem yerli hem de yabancı turistleri kendine hayran bırakacak bir keşif rotası sunuyor. Doğanın ve tarihin iç içe geçtiği bu saklı cennetleri görmek için Malatya'ya geleceksiniz.. İşte o saklı cennetler
Arapgir Kozluk Çayı Kanyonu: Macera Dolu 17 Km
Arapgir ilçe sınırlarında bulunan Kozluk Çayı Kanyonu, Çiğnir Köprüsü'nden başlayıp Eski Kozluk Köprüsü civarında sona eriyor. Yaklaşık 17 kilometrelik uzunluğu ile ziyaretçilerine doğa sporları, balıkçılık, avcılık, dağcılık, kamp ve fotokamp gibi birçok aktivite için ideal bir ortam sunuyor. Dik ve sarp kayalıklarıyla dikkat çeken kanyonda, dağ keçisi ve çeşitli yaban hayvanlarını gözlemlemek mümkün.
Girmana Vadisi: Tablodan Fırlamış Manzara
Hekimhan ilçesine bağlı İpekyolu mahallesindeki Girmana Vadisi, rengârenk manzarasıyla adeta bir tabloyu andırıyor. Tarihi ve doğal güzellikleri bir arada barındıran vadi, mesire alanları, yürüyüş yolları ve bahar aylarında sunduğu renk cümbüşü ile fotoğraf meraklıları ve doğa tutkunlarını cezbediyor. Serin havası ve coşkulu akan kuru çayı ile ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim yaşatıyor.
Tohma Çayı Kanyonu: Tarih ve Doğanın Buluşması
Darende'deki Somuncu Baba Camii ile Taş Köprü arasında yer alan Tohma Çayı Kanyonu, dik kayalıkları ve sarp vadisiyle etkileyici bir manzara sunuyor. Kayalıklardaki doğal oyuklar ve mağaralar dikkat çekerken, tarihi su kanalı da bölgenin geçmişine ışık tutuyor. Alan, trekking, foto safari ve tırmanış gibi aktiviteler için uygun olup, sekiz kilometrelik parkuru ile orta zorlukta bir rota özelliği taşıyor. Malatya'ya 110 km mesafedeki kanyona, D-300 karayolu üzerinden ulaşılabiliyor.
Ansır Mağaraları: Tarihin Derinliklerine Yolculuk
Yazıhan ilçesine bağlı Buzluk köyünde bulunan ve halk arasında "Buzluk Mağarası" olarak bilinen Ansır Mağaraları, İpek Yolu güzergâhında önemli bir konumda yer alıyor. Yaklaşık 40 oda şeklindeki mağaralarda Yontma Taş Devri ve Hitit uygarlıklarının izlerine rastlanıyor. Roma ve Bizans dönemlerine de ev sahipliği yapan mağaraların, Hristiyanlığın yayılma döneminde kaçan Hristiyanların sığınağı olduğu düşünülüyor.
Günpınar Şelalesi: Doğanın Kalbinde Bir Kaçış
Darende'nin Günpınar köyünde bulunan Günpınar Şelalesi, doğanın en güzel armağanlarından biri olarak öne çıkıyor. Yüksek dağların arasında, yeşilliklerle çevrili şelale, huzurlu bir kaçış noktası sunuyor. 2 km uzunluğundaki vadi, mini şelaleler, göletler ve bir kanyona ev sahipliği yapıyor. Doğa yürüyüşü ve fotoğrafçılık için ideal olan bölge, piknik alanları ve yeme-içme tesisleri ile ziyaretçilere keyifli bir gün geçirme imkânı sunuyor. Şelalenin kaynağına doğru 1,5 kilometrelik bir yürüyüş parkuru da mevcut.