13 yaşında başladığı ahşap sanatında çıraklıktan ustalığa giden yolu takip eden Mikail Fırat, 50 yıldır kurumuş ağaç gövde ve dallarını doğal halini bozmadan akla gelebilecek her türlü oyuncak, ev eşyası ve aksesuar yapıyor. Sınırsız hayal dünyasıyla ağaca farklı şekillerle hayat veren Fırat, mesleğe başladığı ilk günkü heyecanıyla ahşap sanatını sürdürüyor. “Rahmetli annem bana küçükken keçi sütü içirmiş, o yüzden bende biraz terslik var” diyen Fırat, kuru ağaçlardan yaptığı oyuncak ve ev malzemeleriyle geçimini sağlıyor.

Kuru ağaçları toplayan ve onlara yeniden hayat veren Fırat, kuru ağaçlardan yaptığı ürünleri, Sanat Sokağı’ndaki küçük dükkânda sergiliyor. Son dönemde yaptığı tahtadan oyuncakları tezgahına koyan Fırat, çocukların hayal dünyasına hitap eden çalışmalarda yapıyor.

“Bize sanat gözüyle bakan lazım”

50 yıldır kuru ağaçlara hayat verdiğini anlatan Mikail usta, “Sağlığım el verdiğince bu işe devam edeceğim. Bizde ahşap sevgisi farklı. Günlük bu dükkâna 3 kişi gelir; biri sanat, biri odun gözüyle bakar, biri ise hiç bakmaz. Bize sanat gözüyle bakan lazım. İyi insanın, altının, antika ve ahşabın değeri tartışılmaz. Burası da benim gönül atölyem. Sevmek lazım, sevmediğiniz bir işi yaptığınızda tadını alamazsınız” diyor.

Ahşap sanatıyla 13 yaşında tanıştığını ifade eden Fırat, şöyle konuştu:

“Sanayi evimize yakındı, babam beni sanayiye gönderdi. 1975 yılında başladım ve 50’nci yılıma girdim. Sanat Sokağı’na da 2017 yılında geldim. Ağaçla alakalı ürünler yapıyorum. Rahmetli annem bana “Sana keçi sütü içirdik, çok inatçısın” derdi. Benim zanaatçılığımla ilgili inatçılığımda buradan geliyor.”

“Her ağaçta ayrı bir güzellik ve desen var”

MİAD'dan Kurban Bayramı Mesajı: "Paylaşma ve Kardeşlik Vurgusu"
MİAD'dan Kurban Bayramı Mesajı: "Paylaşma ve Kardeşlik Vurgusu"
İçeriği Görüntüle

“Yerde para ya da altın görsem almam ama ağacı görürsem alırım” diyen Mikail Fırat, “Ağaca büyük bir sevgim var. Kuru bir ağacı elime aldığımda birbirimizi tamamlıyoruz. İnsanın nasıl bir kimliği varsa kuru ağaçlarında bir kimliği var. Kuru ağaçlardan yaptığım bazı ürünleri satmıyorum. Doğada geziyorum, bazen farklı ağaç türleri buluyorum. Ağaçla konuşuyorum. Sevgimiz ve kavgamız hep ahşapla alakalı. Biz onu, o da bizi dinlediği zaman o bizi, bizde onu yolda bırakmıyoruz. Gelen kişileri de mutlu ediyoruz, o da bize mutluluk veriyor. Bu işin başlangıcı var ama bitimi yoktur. Her ağaçta ayrı bir güzellik ve desen var. Ağaçların biri, bir diğerine benzemiyor” ifadelerini kullandı.

Muhabir: Ferdi Durdu