MALATYA’NIN KÜLTÜRÜ GENEL ANLAMDA KÜLTÜR

Kültür genel anlamı ile şöyle tanımlanabilir. Bir toplumun duyuş ve düşünüş birliğini oluşturan, gelenek durumundaki her türlü yaşayış, düşünce ve sanat varlıklarının topu. Bu tanımdan anlaşılacağı üzere kültür çok geniş bir kavramdır ve sanat da kültürün içine girer. Yörenin yemekleri, şivesi, türküleri, yaşayışı, kıyafetleri, oyunları, gelenek ve görenekleri bu tanımın içindedir.

Toplum bilimi açısından da kültür : Tarihsel ve toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan her türlü değerlerle bunları kullanmada, sonraki kuşaklara iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların tümü diye tanımlanmaktadır. Demek ki bir yörede hangi kültür baskın ise topluma kültürel açıdan egemen güçtür. Kültür deyip geçmemek gerekiyor. Çok önemlidir. Lütfen hafife almayalım. Demek ki ne imiş kültürünü baskın halinde tutan kesim topluma da hakim olurmuş.

MALATYA İLE İLGİLİ YAZILARI
YAZMAYA NEDEN VE NASIL
BAŞLADIM

Aytaç Açıkalın diye bir Malatya’lı değerli bir hocamız vardı. Allah selamet versin halen sağ. Aytaç hocamız eşi ile bir konferans için Batman’a gelmişti. Ben de o zamanlar Batman TPAO nun Hukuk Müşaviri idim. Derine dalmadan kesip atayım: Belgeli yaşamanın önemini bilginin yayılması gerektiğini bana öğretmişti. Ben de o günden beri elimde bulunan materyalleri biriktirmeye ve yeni materyaller toplamaya başladım. Elimde benim bağlama çalıp söylediğim için birkaç türkü defteri vardı. Onları genişleterek “TÜM TÜRKÜLER” isimli 1000 sahifelik türkü sözleri kitabı hazırladım ve yayınlattım. Daha sonra bu türkülerin içerisinden Malatya türkülerini ayıklayıp notaya aktararak ortalama 600 sahifelik notalı Malatya türkülerini hazırladım. Üç sene kadar önce Malatya Büyükşehir Belediyesi ile sözleşme yaptık. İki sene kadar da belediye ve matbaa çalışarak basım aşamasına geldi. Belediye Başkanlığı tasarruf tedbirleri muvacehesinde tüm mahalli yayınları durdurmuş. İnşallah o yasak bir an önce kalkar da kültürümüze hizmet yolu açılır. Kitap deyip geçilmemeli. Örneğin: İbrahim Halil Kılıç ve ekbinin Malatya mutfağı isimli kitabının yayınlanmasından sonra Malatya yemek kültürüne ilgi arttı. Hatta mahalli yemek yapan lokantalar artmaya başladı.
İlk önce dergilerde yazı yazmaya başladım. Konu Malatya idi. Sami Kasabın vefatında bir yazı hazırladım ve Malatya’nın sesi dergisinde yayınladım. Hemşehrimiz Zülfikâr Sezen Ankara’da Metropol isimli bir gazete çıkarıyordu. Orada hukuk yazıları yazdım. Celal Yalvaç abi ile tanıştıktan sonra Malatya Haber Gazetesine mahalli yazılar yazmaya başladım. Bir miktar takipçi kitlem de oluşmuştu. Bir mesele yüzünden o gazete ile de ayrı düştüm, döndüm Malatya söz gazetesine. Bu gazete de Malatya ile alakalı yazılar yazmaya devam ediyorum. Mahalli yazılar yazmak gözüktüğü kadar kolay değildir.Bilgi ister, gelenek görenek ister, mantık ister, tanıma ister, yaşamak ister, ister de ister. Dikkat ederseniz mahalli gazetelerde yazı yazan yazarların çoğu genel yazılar, siyasi yazılar, mesleki yazılar yazıyorlar. Madem mahalli yazarsın o zaman en başta memleketin ile ilgili yazılar yazacaksın, ondan sonra ekonomi mi yazacaksın siyaset mi yazacaksın yaz. Ben siyasi yazı yazmamaya özen gösteriyor, mahalli yazılar yazan başarılı kişileri de teşvik etmeye çalışıyorum.

MALATYA MAHALLİ KÜLTÜRÜ
HANGİ NOKTADA

Ben kuşak olarak da yer olarak da kültür olarakda en uygun zaman ve yerde dünyaya gelmişim. Özellikle anne ve babaanne tarafımın Eski Malatya’ya dayanmasından dolayı devam eden kültürümüz tam bana kadar gelmiştir. Ablamın da özellikle yemek ve diğer gelenekler konusunda bilgili olması bana ışık tutmuştur. Sık sık ablam Selma Karaman ile bu konuları istişare ederiz. Örneğin tüm Malatya yemeklerinin tarifini almam bana anlatmıştır, ben de kayıtları mevcuttur. Kendim de ilgimden dolayı yemeklerimizi, bilir ve yorum yaparım. Sosyal medyada mahalli kültürümüzü tanıtmak amacı ile bazı şeyle paylaşırı. Örnek olarak bir mahalli yemek tarifi sordum diyelim. Hemen tenkitler başlar.
- Böyle bir yemek mi var?
- Uydurma.
- Ben şu seneden beri Malatya’dayım böyle bir yemek görmedim.
- Bu işlerle uğraşacağınıza daha önemli şeylerle uğraşın.
- Aklıma geldi de söyleyeyim. Malatya’da turizmin yeterli oranda gelişmediğini yazmıştım.
- Bitli turistlere ne gerek var. Gelecekler, zina yapacaklar, içki içecekler ahlâkımızı bozacaklar, onların paraları kendilerinin olsun, başlarına çalınsın. Bunu diyenler tarih turizmi, gezi turizmi, yemek turizmi,sağlık turizmi,yayla turizmi,termal turizm, dağ turizmi, akarsu turizmi gibi çeşitleri göz ardı ediyorlar.
Yazdığım Malatya ile alakalı mahalli yazılarımdan da teşvik edici tepkiler
alamıyorum. Bu durum moralimi bozuyor, yazma şevkimi de azaltıyor. Hele de yöneticilerimizin de duyarsız kalması, hatta düşüncelerimizin tersini uygulamaları üzerimize tuz biber döktürüyor. Malatya kültürü can çekişiyor mu desem öldü mü desem ayırt edemiyorum. Bilmeyenler de öğrenmeyi bırakın dalga geçmeye başladılar. Böyle düşünen kişilere yani Malatya toplumuna hangi kültürümüz anlatılabilir ? Şahsım açısından söylüyorum; Ben bir mum yakayım da gerisi ne olursa olsun. Saygılarımla.1 Nisan 2020