Orhan Apaydın

Malatya'nın Unutulmaz Gazetecisi Orhan Apaydın

Malatya’da iz bırakanları yazarak, bu değerli kişileri tanıyanların hatıralarını canlandırıyor, yeni nesil hemşerilerimize bu değerlerimizi tanıtıyoruz. İnternetin olmadığı zamanların Malatya yerel basını denilince akla ilk gelenlerden Orhan Apaydın abiyi anlatmaya çalışacağım bu yazımda. Yerel gazeteler abonelere şehir içinde elden dağıtılırdı uzun yıllar. Orhan Apaydın’ın da etkili olduğu 1970’li yıllarda yerel gazeteler, herkesin yakınlarında bulunan gazete bayilerinde ulaşılır derecede okuyucu kitlesine kavuştu. Malatya’nın unutulmazlarını yazarken önde gelenlerden biridir Orhan Apaydın. Yalnızca yerel basın ile ilgili değil, şehrimizin sosyal, kültürel, ekonomik, spor ve yaşama dair her türlü sorunlarının gündeme getirilmesinde, çözüm önerileri ve öncülük etmesi ile önde gelen has bir Malatyalıdır O. Malatya ile ilgili çalışmalarına gazetecilikle başladı.

Kentin ilk gazinolarında sunuculuk yaptı. Okuduğu şiirler hala kendi neslinin kulaklarında çınlıyor. Dr. Sadık Özen başkanlığında, gazeteci meslektaşları Erhan Kırçuval, Hasan Anlar, Ertaç Önal, Hadi Çekirdek ve şehrin önde gelenleriyle birlikte 1973’de Malatya Kayısı Festivallerini başlatan ilk komitede yer aldı. Malatya’nın üniversiteye kavuşması için kurulan derneğin lokomotifi olarak yine ön saflardaydı. Malatya’nın TV yayınlarını izleyebilmesi için çalıştığı ekiple birlikte büyük çaba harcadı, dağların zirvelerine çıkıp sinyal aradı. Malatyaspor’un başarılarını ulusal gazetelerin sayfalarına taşıdı. En önemlisi de 12 Eylül 1980 öncesi Türkiye’de yaşanan siyasi kaosta tarafsız gazeteciliği ile tarafların itidalli olmasına büyük özen gösterdi. Hoyratça yıktığımız, tıpkı Safranbolu’nun, 5 Konakların cumbalı evlerinden onlarcasının bulunduğu Halfettin Sokağı’nın bugünlere yansıyabilen tek kare fotoğrafı da Apaydın’a ait. Malatya’da gazeteciliğin parlayan yıldızlarından olunca ulusal gazetelerin, haber ajanslarının dikkatini çekti. 1981’de aldığı bir davet ile Hürriyet’e, sonra Milliyet’e geçti, 2017’de DHA Adana Bölge Müdürüyken emekli oldu.

Bu şehirde Malatyalılar Derneği’nde aktif görevler alıp halen de başkanlığını sürdürüyor. 2013’de ‘Adana’ya Güç Verenler’ seçiminde 25 kişi arasında yer verilen bir Malatyalı olarak gurur kaynağımız oldu. Malatya’dan uzakta yaşadı ama Malatya’dan hiç kopmadı. Yöremiz özelliklerini yansıtan mısraları derledi, seslendirdi. Son 3 yıldır Malatya'yı anlatan bir başka değerli hemşehrimiz Mehmet Engin’in yazdığı ‘Malatya’ya Ağlar Gözlerim’ şiirinin seslendirmesi ile sosyal medyada paylaşılma rekorları kırdı. Belgesellerde anlattığı Malatya'yı Türkiye'ye tanıttı. Yerel yemeklerimizi sadece Adana’da değil, Ankara ve İstanbul’da da tanıtma projelerinde yer aldı. Malatya medya mecrasında yazılar yazmaya, yol göstermeye devam etti. Gazetecilikteki başarısından dolayı, sivil toplum kuruluşları tarafından birçok kez ödüllendirildi. Malatya Rotary Kulübü de “Yılın Meslek Adamı” olarak seçti. Yazımızın konusu Orhan Apaydın olunca, kendisiyle telefonda sohbet ettik. Bundan sonrasını kendi anlatımıyla devam edelim: “Çocukluk ve gençlik yıllarımı kapsayan 30 yılda bu kentte yaşadıklarım, yiyip içtiklerim ve dostluklarım belleğimde hala taptaze. Memleketimin duraklama dönemlerinde hayıflanıp, vizyonu geliştikçe de sevinç duyuyorum.

O zaman anlıyorum ki, Malatya unutulmaz. Daha çok da uzak kalırsan ararsın Malatya’yı. Muzaffer Bal, Dilaver Uyanık, Erhan Kırçuval, Lütfü Kaleli, Hüseyin Karataş ve Celal Yalvaç’tan öğrendiğimiz gazeteciliği Cevdet Barış’ın yol vermesi, Raşit Kısacık’ın da kader birliği yapması ile 10 yıllık bir dönemde hakkını vererek yürüttüğümüz noktasında tevazu göstermeyebilirim. Sosyal ve kültürel alanda da vali Sadullah Verel, Belediye Başkanı Mehmet Kırçuval ve Dr. Sadık Özen’ in destekleri bizlere büyük güç veriyordu. En çok neyi özledim biliyor musun? Su Sesi’nde kahvaltı, kiraz bahçeleri, subaşı piknikleri, Hacı Baba’daki yerel yemekler, Şire Pazarı’nda alış-veriş… Butik müzeler. Üniversiteyi uzaktan seyretmek. Çarmuzu’daki evimizin avlusu ve komşularımız. Eşim Nuran’ı Sıtmapınar’daki evinden alışımız, Sümer Havuzbaşı’ndaki düğünümüz. Bir de insanlarının vefalı oluşu. Daha satırlar boyu yazabilirim. Sevgili sağdıcım Ertaç Önal ve Foto Spor Yusuf Abi ile yaşadıklarım çok çok keyifliydi. Kayınbiraderim Akın Solmaz’ın, kadim dostum Osman Güler’in anlatımları ile Malatya’da yaşanmış yarenlikler… Günlerce anlatabilirim. Şimdi Adana’daki dernek lokalimizde salona adım atar atmaz Malatyalılaşıyoruz.

Tıpkı Malatya sokaklarındaki gibi çocuklaşıyor, hatta değerli büyüğümüz Muzaffer Bal yoksa aşırı şakalaşıyoruz da...” On yaşlarımda iken Gayret Gazete ve matbaasında çırak olarak işe girdim. Gayret Gazetesinin yazarı Orhan Apaydın’ı o zaman tanıdım. Üzerimde büyük emeği var. Konuşmamızın sonlarına doğru, babamla arkadaşlıklarını andı, rahmet diledi. Ben de, avukat olan iki kızı ve torunlarıyla birlikte ailecek mutluluklar diledim. Battalgazi Belediyesi’nin, Hükümet Binası arkasındaki parkta ‘Medeniyet Ağacı’nda bulunan “Büyük Şahsiyetler” arasında kendisine de yer verilmiş olmasından, üniversitenin önemli kuruluş yıldönümü kutlamalarına davet edilişinden duyduğu memnuniyeti ifade eden Orhan Apaydın, Adana’dan tüm Malatyalılara selam söyledi.