Amerikan Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi tarafından 1929'dan bu yana verilen ve film dünyasının enlerinin seçildiği Oscar Ödülleri, Los Angeles'taki Dolby Theatre'da düzenlenen görkemli bir törenle sahiplerini buldu. Ama bir eleştiri de bulunmak lazım, Malatya’da bu ödülü fazlasıyla hak edenler unutulmuş…
Hırs ve ego ikisi bir araya geldiğinde insanın yapamayacağı bir şey yok. Dostunuz, yakınınız, en sevdiğiniz dahi olsa gözü döndüyse her şeyi yapabilecek hale gelirler. Başarısızlıklarının sorumlusu olarak sizi görür, sizle yüzleşecek cesaretleri olmadığı için devreye üçüncü kişileri koyarlar. Peki, sonra?
Sonrası malum…
Her gittikleri yerde kısa bir süre kalıp sonra farklı bir alana yönelirler. Kurgular, yönetir, sahneye koyar, kendisini her alanda güçlü görür ve sonrasında mağdur edebiyatı yaparlar. Çevremizde bu tür insanlardan çok var maalesef!
Bu nedenle Oscar Ödülleri’nde bu insanlara da yer verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Hollywood tarzı başarılarıyla göz dolduran bu insanları es geçmek tam anlamıyla vefasızlık olur.
En iyi yönetmen
En iyi kurgucu
En iyi oyuncu ödüllerini aslında tek bir kişiye vermek lazım…
Gelelim asıl konuya…
Karaciğer nakillerinde Malatya’yı dünya markası yapan Prof. Dr. Sezai Yılmaz’ın Arguvanlı olduğunu bilmeyen yoktur. Yılmaz, akademisyen arkadaşlarıyla birlikte Arguvan’ı ziyaret etti. Arguvan’da 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri için aday olan isimlerle de bir araya geldi.
Şunu vurgulamak gerekir; karaciğer nakillerinde Malatya’yı küresel lider konumuna getiren Prof. Dr. Sezai Yılmaz her şeyden önce siyaset üstü bir insandır. Malatya’nın önemli bir marka değeri olmuştur. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz Malatya ziyaretinde “Karaciğer naklinde dünyada bir ilki başardılar. Önümüzdeki süreçlerde çok daha ileri aşamalara geçecekler. Avrupa’da bir numara oldular. Dünyada ikici sırada. Malatya’da deprem ortamında böyle başarılı çalışmalar hepimiz için bir moral ve iftihar kaynağı oldu. Hocamız ve ekibini tebrik ediyorum” diyerek hakkını vermişti.
Dönelim konumuza…
Prof. Dr. Sezai Yılmaz’ın Arguvan ziyaretiyle ilgili bir haber servis edildi. Tabii buda başka bir konu. Bir adayın mail hesabı olmaz mı, haber metni ve görseller partinin gazetecilerle iletişim için kurduğu WhatsApp üzerinden geldi. ‘Sezai hocadan memleketi Arguvan’da CHP’ye destek’ başlığıyla gelen haberin giriş kısmı aynen şöyle: “Dünyaca ünlü cerrah Prof. Dr. Sezai Yılmaz CHP Arguvan Belediye Başkan Adayı Ersoy Eren’in seçim ofisini ziyaret ederek, Arguvanlılara “CHP’ye ve Veli Ağbaba’ya destek olun” çağrısı yaptı.”
Servis edilen bu haber üzerine beni arayıp, durumu soranlarda oldu. Ama haberin başlığı ve girişine baktığınızda gelişme kısmında beklediğiniz durum yok. Veli Ağbaba’ya destek olun kısmı anlaşılabilir bir durum ama CHP’ye destek olun ifadesi ile yazının alt kısmında yer alacak ifadeler arasında bir çelişki yok mu?
CHP’den istifası sonrası bağımsız aday olan Arguvan Belediye Başkanı Mehmet Kızıldaş’ın mail hesabından ise daha farklı bir açıklama geldi. O bültende ise Prof. Dr. Sezai Yılmaz’ın “Arguvan Kızıldaş ile inanılmaz bir değişim yaşadı; Mehmet Başkan’ın bir dönem daha başkanlık yapmasının ilçemiz adına, iyi olacak diye düşünüyorum. Başkanımızın, bir dönem daha başkanlık yapmasını arzu ediyoruz. Türkiye çapında Arguvan'ı temsil etme, Arguvan'ı daha iyi yerlere taşıma konusunda çok başarılı birisi ve her yerde bu yönüyle saygınlık ve takdir kazandı” ifadeleri yer aldı.
Dolayısıyla servis edilen iki haber arasındaki farkı net bir şekilde görebiliyorsunuz. İnanın çok görmüyorum. Dedim ya Oscar Ödülü verilmesi gerekiyor!
Birilerine şirin görünmek, birilerine yaranmak, hatırı sayılır meblağlar alıp “Ben işimi yapıyorum” demek için midir bu kadar çaba? İşte sorun şu ki yapılan iş ‘başarısız’ olmuştur. Ama arkadaşımızın hakkını vermek lazım; yine Oscarlık bir performans sergilemiştir.
Zira parti ilçe yönetiminden il yönetimine geçtiği süreç toplantılara katılmayışı nedeniyle yönetimden düşmesi, bir kez daha ilçe yönetimine girmesi ne kadar bulunmaz bir isim olduğunun kanıtı değil midir?