Psikolojik bütünlükteki çatlakların, fiziksel ağrılar gibi belirti verdiğine dikkat çeken Tarhan, bu çatlakların öz şefkatle onarılabileceğini ve terapi sürecinde beynin algoritmalarının yeniden düzenlendiğini söyledi.

Tarhan, nörobilimle desteklenen bu yöntemin bağımlılık, çift terapisi ve anksiyete gibi birçok alanda etkili olduğunu vurgularken, hastaların zamanla kendi kendini tedavi etmeyi öğrendiğini ifade etti.

PSİKOLOJİK SIZINTILAR FARKLI ARAYIŞLARA YÖNELTİYOR

Pozitif psikolojinin ikinci versiyonu olarak tanımlanan bu yaklaşımın, çeşitli psikoterapi ekollerini birleştirdiğini belirten Tarhan, “Fiziksel bütünlükteki bir çatlak nasıl ağrıya yol açarsa, psikolojik bütünlükteki bozulmalar da benzer şekilde belirtiler verir. Bu çatlaklar zamanla büyürse, kişi alkol, eğlence ya da sosyal medyayla geçici çözümler arayabiliyor,” dedi.

GARDNER ÖLÇEĞİYLE İÇSEL YOLCULUK

Pozitif psikoterapinin temelinde öz şefkat ve bireyin kendini keşfetme süreci yer alıyor. Gardner ölçeğinin terapi sürecinde mutlaka uygulanması gerektiğini söyleyen Tarhan, “Bu ölçek, kişinin kendine dair farkındalığını artırıyor. İçsel çatlakları dışsal müdahale olmadan, bireyin kendi içgörüsüyle onarmasını sağlıyor. Bu da beynin algoritmalarını yeniden şekillendiriyor,” ifadelerini kullandı.

İş Stresi, Özel Hayatınızı Gölgeliyor: İlişkiler Nasıl Etkileniyor?
İş Stresi, Özel Hayatınızı Gölgeliyor: İlişkiler Nasıl Etkileniyor?
İçeriği Görüntüle

ALGORİTMALAR YENİDEN YAZILIYOR

Tarhan, beynin genetik olarak kodlanmış öğrenme yollarına ve çocuklukta edinilen tepkilere göre çalıştığını, ancak pozitif psikoterapi ile bu zihinsel algoritmaların yeniden yazılabildiğini belirtti. Yapay zekâ algoritmalarıyla yapılan benzer çalışmaların Nobel ödülü aldığını hatırlatan Tarhan, “Biz bu terapiyle sadece sorunları düzeltmekle kalmıyoruz, aynı zamanda kişiye nasıl düzelteceğini de öğretiyoruz,” dedi.

POZİTİF CBT YAKLAŞIMIYLA TEDAVİ SÜRECİ KOLAYLAŞIYOR

Bu yöntemin diğer tedavi tekniklerini reddetmediğini de belirten Tarhan, klasik bilişsel davranışçı terapiye (CBT) alternatif olarak geliştirdiği “Pozitif CBT” yaklaşımının özellikle uzun süreli hastalarda etkili olduğunu dile getirdi. “Bazı vakalarda bir seansta bile fark yaratabiliyoruz. Elbette her bireyde aynı sonuç alınamayabilir ama temel amaç, kişiye kendi iç gücünü kullanmayı öğretmek,” dedi.

Kaynak: Haber Merkezi