Şehrin Huzuru

Malatya nicedir kan üzerinden gündeme gelmemişti.

Önceki gün yaşanan Kafe baskınıyla, şehrin, gezinti açısından en işlek caddelerinden biri olan Kanal Boyu, silah sesleri arasında, korku dolu saatler geçirdi.

Kafe baskını sırasında, ölenler ve yaralananlar oldu.

Şehir alışık olmadığı saatler yaşadı.

O saatlerde evime gitmek için, arabama doğru yürüyordum. Alışık olmadığım sayıda ambulans sirenlerini duyunca, aklıma çevre yolunda kaza olma ihtimali geldi ama çevre yoluna çıkıp evime doğru giderken, kaza hareketliliği olmadığını anladım. Eve gidip internetten haberlere bakınca, olayı öğrendim.

İlk etapta aklıma neden kaza geldi?

Epey zamandır, özellikle modifiye edilmiş eski araçlarla çevre yolunda terör estiren sürücülere şahit oluyordum. Çevre yolu, Çöşnük kavşağında, modifiye edilmiş araçlarla kazaya yol açan araçların halini görüyordum. Bir araç, çarptığı çiftin ölümüne sebep olmuştu. Bir diğeri aşırı hızdan, kontrolü kaybetmiş, iki elektrik direğini biçmiş, araç ikiye bölünmüştü. Sürücüsünün 190 km civarında hız yaptığı, kazaya şahit olanlar tarafından konuşuluyordu. Oysa şehrin meskûn bölgesinde yaşanıyordu bu kazalar ve 70 km hız sınırı varken, kaza yapan araçlar, hız sınırının iki katından fazla bir hızla seyrediyordu. Vatandaşlar; yeterli denetim yok,diyordu.

İstisnalar hariç, sürücüler, ne yazık ki; araçların km sayacına göre araç kullanıyor, can ve mal emniyetine riayet etmiyorlar. Trafiğe her çıkışımda, makas atıp trafiği zora sokan sürücülerle karşılaşıyorum. Hız limitlerini zorlayan sürücüleri gördükçe, yüreğim ağzıma geliyor. Ayrıca normalin altında yavaş seyrederken, uygun şeritte gitmeyen ve trafiği zora sokan sürücüleri gözlemliyorum.

Şehrin huzuru önemli…

Yine şehrin huzuru,bu şehirde yaşayan herkesin sorumluluğunda ve kimsenin bu huzuru altüst etmeye hakkı yok ama bu iş görevli olanlar da işlerine biraz daha ehemmiyet vermeli, kendilerini çek etmeli, kendilerinden kaynaklanan eksikleri belirlemeli ve gidermeli. Haraç çeteleri türemişse, yetkililerin bu işin önünü alması gerekir. Biraz daha büyürse, engel olabilmek daha da zorlaşır.

Kanal Boyu bölgesinde yaşanan kanlı Kafe baskını, işin ciddiyetini biraz daha arttırıyor. Hele, şehirde konuşulduğu gibi bu bir haraç isteme/karşı koyma meselesiyse, bir an önce tedbir alınmalı. Malatya; sorunları büyüsün, çözümsüz sorunlar oluşsun ve artsın diye büyük şehir olmadı.

Vatandaş ne konuşuyor, nelerden şikâyetçi; hepsini gidip makamlara iletemiyorlar ama yetkililer bu konuşulanları duyabilecek yeterliliğe sahip diye düşünüyorum.

Kafe baskınının haber alınıp, önceden tedbirinin alınması zor muydu mesela? Böyle bir baskının yaşanabileceğine dair belirtiler yok muydu, fark edilmesi imkânsız mıydı?

Modifiye edilmiş veya diğer araçlarla trafikte terör estirenlerin gözlenmesi imkân harici mi?

Zafiyet noktaları tespit edilmeli.

Tedbirler, söylemlerden ibaret bırakılmamalı…

Şehrin huzuruna kast edenler, bu gücü nereden alıyorsa tespit edilmeli…

Güvenli şehir yerine güvensiz şehir algısını oturtmak isteyenlere fırsat verilmemeli…

Allah beterinden korusun diyorum ama Allah verdiği aklı ve imkânları da doğru, yerinde kullanmamızı ister!