Hafta sonu Gazi Osman Paşa Üniversitesinde okuyan oğlumuzun okulunun tatil olması nedeniyle, oğlumuzuda yanımıza alarak Karadeniz bölgesinde birkaç ili gezdik.

Tokat’ta başlayan gezimiz Amasya, Ordu, Rize illerini kapsıyordu. Tokat ve Amasya Karadeniz iklimine geçişin olduğu, orta Karadeniz bölgesi olarak ifadeedilen illerinden ikisi.

İki kentin doğasına diyecek yok. Gerçekten yeşilin hakim olduğu bu iki ilden Amasya daha gelişmiş.

Tam ortasında aheste aheste akan Yeşilırmak’ı ile Amasya doğal güzelliğinin yanı sıra, tarihsel kalıntıları ve tarihte oynadığı rolden olsa gerek otantik bir havaya sahip. Osmanlı döneminin önemli kentlerinden biri olan Amasya şehzadelerin eğitim merkezi işlevini görmüş. Burada yetişen şehzadelerden önemli bir bölümü Osmanlı sultanı olmuş, devasa imparatorluğu yönetmişler.

Şehzadeler müzesi, bir dönemlerini burada geçiren şehzadelerin heykelleri ile oluşturulmuş iki kattan oluşan bir müze. Üst katta süslü kaftanları ile heybetli padişahlar yer alıyor. Müzede dikkat çeken şey ise, alt katta yer alan boyunları bükük, yüzleri babalarına benzetilen şehzadelere ait heykeller. Bu şehzadeler sultan olamayan ve Osmanlı tahammüllerine göre yaşamlarına son verilen (boğdurulan) şehzadelere ait.

Şehzade heykellerine bakarken hüzünlenmemek elden değil. Yüzleri dahi olmayan ve yaşamları ve çocukları bir sicimle yok edilen bu insanların sonu acı verici.

Bulunduğumuz çağın değer yargılarıyla o dönemin tahammüllerini sorgulamak veya eleştirmek çok da doğru bulunmayabilinir. Ama insan yine de böyle acımasız bir yöntem yerine, başka bir yöntem bulunamaz mıydı diye de sormadan edemiyor.

Muhteşem yüzyıl dizi filmi ile tanıdığımız hepimizin gönlüne taht kuran şehzade Mustafa’nın balmumu heykeli de bu müzede sergileniyor. Babası Kanuni tarafından boğdurulan şehzade Mustafa’nın yüzü de babası Kanuni’nin yüzüne benzetilmiş. Ne acı, bir resmi dahi olmayan, babası tarafından çocukları ile birlikte boğdurulan bir oğulun, babasının yüzüne sahip olması...

Heykelin karşısında insan düşünmeden edemiyor. Sarı Selim’in yerine Osmanlı Sultanı Mustafa olsaydı acaba Osmanlı İmparatorluğu nasıl bir gelişim seyri gösterirdi.

Neyse bunları sorgulamak tarihçilerin görevi.

Amasya ili Cumhuriyetin ilanı ile son bulan süreçte oynadığı önemli rolü de unutmamak gerek. Atatürk’ün gelip toplantı yaptığı bina heyelan nedeniyle yıkılmış. Yerine Yeşilırmak kenarına temsili bina inşa edilmiş. Burada Mustafa Kemal’in Amasya halkı ile görüşmesi yine balmumu heykellerle canlandırılmış.

Amasya’yı gezdiğinizde Bir kültür şehrini gezdiğinizi hissediyorsunuz.

Yeşilırmak kenarındaki konakları ve tarihte oynadığı rollerle Amasya şirin ve o kadarda görülmesigerekli bir kent.